E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

AYDIN DOĞAN’DAN ERDOĞAN’A CANLI YAYIN RESTİ: TELEVİZYONDA TARTIŞALIM!  

Aydın Doğan, Başbakan Erdoğan'ın üslubunu 12 Eylül dönemine benzetti ve Başbakanı ile bir televizyon kanalında tartışmaya çağırdı.

14.09.2008 - 22:04
AYDIN DOĞAN’DAN ERDOĞAN’A CANLI YAYIN RESTİ: TELEVİZYONDA TARTIŞALIM!

Başbakan Erdoğan’ın Beyoğlu İlçe Kongresi’nde Aydın Doğan ve Doğan Grubu’yla ilgili sözleri üzerine Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan geçen hafta olduğu gibi hızlı şekilde yanıt verdi. Doğan, grup gazetelerinin internet sitelerinde yayınladığı şu açıklamayı yaptı:

 "Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğan Grubu’na karşı artık mutat bir uygulama haline getirdiği ve her hafta partisinin bir kongresinde tekrar ettiği mesnetsiz suçlamalar, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatına yakışmamaktadır. Demokratik bir ülkenin başbakanının, parti mitinglerinden bir medya grubunu hedef göstererek sindirmeye çalışması,  kabul edilebilir bir tutum değildir. Tarih, bu tutumun vahim sonuçlarını gösteren pek çok örnekle doludur.
 
Sayın Başbakan, bugünkü parti kongresinde grubumuzu  kağıt kaçakçılığıyla suçlamıştır. Sermaye Piyasası Kurulu’nun 7 yıldır sürdürdüğü incelemede kaçakçılık iddiası yoktur. Kaçakçılık iddiası, bizzat Başbakan ve partideki yardımcısı tarafından uydurulmuştur. Bu iddiayı atanlar özür dilemelidirler. Aksi takdirde müfteri konumuna düşeceklerdir.
 
Kağıdın pahalı alındığı iftirası ise 2001 yılında Uzan Grubu tarafından ortaya atılmıştır. Doğan Grubu, buna karşı açtığı davayı kazanmış,  bunun iftira olduğu mahkeme kararıyla kesinleşmiştir.  Bir kez daha tekrarlıyoruz: Türkiye’de gazete kağıdını en ucuz maliyetle temin eden medya kuruluşu Doğan  Grubu’dur. Bunu bütün belgeleriyle kamuoyu önünde herkese ispat etmeye hazırız.  
 
Sayın Başbakan, bugünkü konuşmasında CHP lideri Sayın Deniz Baykal ve eşinin  malvarlığı ile ilgili iddialara Doğan Yayın Grubu’nun yer vermediğini de öne sürmüştür.  Gerçekler bunun tam tersidir.  Örnek vermek gerekirse, bu iddialara ilişkin haber ve köşe yazıları Milliyet gazetesinin  3 ve 4 Şubat 2006  tarihli nüshalarında geniş bir şekilde yayımlanmıştır.
 
Sayın Başbakan, Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey’in , hakkındaki   yolsuzluk suçlamalarına verdiği yanıtlara Doğan Grubu gazetelerinde yer verilmediğini  de ileri sürmüştür. Bu iddia da temelsizdir.  Belediye Başkanı’nın savunması Milliyet, Posta, Radikal gazetelerinde ve Hürriyet gazetesinin başyazısında ve internet sitesinde yayımlanmıştır.
 
Bunlar yetmediği gibi, daha dün telefonda görüştüğüm Sayın Belediye Başkanı’na  konunun tam olarak aydınlatılması için özel bir araştırma ekibini görevlendirdiğimi bildirdim.  Keza,  Başkanı kuvvetli bir şekilde savunan köşe yazıları da   grubumuzun gazetelerinde çıkmıştır.  Sayın Başbakan ne kadar inkar ederse etsin, bu durum grubumuzdaki çok sesliliğin ve fikir özgürlüğünün  açık bir kanıtıdır.      
 
Sayın Başbakan, grubumuza karşı saldırılarını Almanya’da görülen  Deniz Feneri Derneği’ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin dava haberlerinin gazetelerimizde yayımlanması üzerine başlatmıştı. Geçen hafta partisinin Güngören ve Bayrampaşa ilçe kongrelerinde yaptığı konuşmalarda, bu davayla ilgili hiçbir beyanda  bulunmayan  Başbakan’ın, bugün nihayet  kendisini konuya girmek zorunda hissetmesi, bu saldırının gerekçesini haksız kılmıştır. Sayın Başbakan’ın sorumluların   suçlarının kanıtlanması halinde en ağır şekilde cezalandırılmalarını istemesi ve konuyu takip edeceğini söylemesi memnuniyet vericidir. Bu sözleri saldırıya geçmeden önce söylemesini çok arzu ederdim. Kendisinin bu sevindirici adımı atması özgür  ve bağımsız medyanın çok olumlu bir katkısı olarak görülmelidir.
 
Bugünkü konuşmasında, Sayın Başbakan,  benim kendisine gönderdiğim bir mektuptan  bazı alıntılar da yapmıştır. Bu mektuplardan dolayı benim alnım açıktır. Kendisi, istediği zaman bu mektupların tümünü kamuoyuna açıklayabilir. Ben de Başbakan’ın bugün değindiği 19 Şubat 2008 tarihli  mektubumdan kısa bir paragrafı kamuoyuna sunuyorum: 
 
“Sayın Başbakan,  sizden şimdiye kadar hiçbir özel talebim ve beklentim olmamıştır. Hiç kuşkusuz , hem bir işadamı, hem de bir yayıncı olarak  yasal haklarımı aramak durumundayım.  Herhangi bir ayrımcılığa tabi olmadan gerek bürokrasi , gerek hükümet nezdinde yasal işlerim için izin talebinde bulunmak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının bana verdiği bir haktır.
 
Sizin de bu gibi normal işlemleri bir lütuf ya da bir cezalandırma aracı olarak görmemeniz dileğimizdir. Bu, hem hukuk devletinin hem de hükümetin bütün girişimcilere eşit mesafede davranmak durumunda olduğu serbest pazar ekonomisinin bir gereğidir. 
 
Mağdur olduğunu söylediğiniz kesimlerin hak ve özgürlüklerini korumaya çalıştığınız kadar , benim de hakkımı , hukukumu korumak ve güvenliğimi sağlamak durumundasınız. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak sizin görevinizdir.” 
 
Sayın Başbakan’ın bugünkü konuşmasında “mezhebi geniş, karnı geniş” gibi yakışıksız ifadelere başvurmuş olmasını esefle karşılıyorum.  Bu seviyedeki bir üsluba cevap vermek yerine, takdiri yüksek ahlaki hassasiyeti herkesçe malum olan Türk halkına bırakıyorum. 
 
Sayın Başbakan, konuşmasında  kendisini eleştiren saygın uluslararası basın örgütlerine de hakaret etmiştir.  Türkiye , bu üsluba son olarak 12 Eylül askeri yönetimi döneminde tanık olmuştu.  Bu vahim  benzerliği  kendisine hatırlatıyorum.
 
Devletin ve hükümetin tüm gücüne ve imkanlarına sahip olan  ve dokunulmazlık zırhı ile korunan Sayın Başbakan’ın, tek güvencesi yasalar ve adalet olan bir kişi ve grubu bu şekilde hedef almasının, imha planları yapmasının, suç kanıtı olduğunu iddia ettiği bilgi ve belgeleri elinde tuttuğunu ifade ederek ağır baskılara başvurmasının demokratik hukuk devletinde yeri yoktur.   Bu tarz bir siyaset anlayışı Cumhuriyet Türkiyesi’nin hukuk ve demokrasi alanındaki kazanımlarına ters düşmektedir. Sayın Başbakan’ın başvurduğu ölçüsüz güç gösterileri, kişileri ve kurumları mağdur ederken,  ne yazık ki demokrasimizi  ve devletin temelini de tahrip etmektedir.
 
Her hafta sonu bir parti toplantısında  şahsımı ve grubumu hedef alan tek taraflı konuşmalar yapan Sayın Başbakan’ a şu hususu belirtmek istiyorum:  Ben, sizin siyasi muhatabınız değilim. İşim de siyaset değil.  Benimle ne  meseleniz varsa,   bir televizyon kanalında sizinle canlı yayında tartışmaya hazırım.
 
Bugünkü konuşmanızda sizi destekleyen medyadaki eleştiriler seslere de tahammülsüz olduğunuzu gösterip, onlara da gözdağı verdiniz.  Ben, kendi grubumda görüşleriyle mutabık olmadığım pek çok yazarla grubumuzun yayın ilkeleri çerçevesinde beraber çalışmaya devam ediyorum.   Sizin de kendi medyanızdaki yazarlardan başlayarak bütün medyadaki yazarlara aynı hoşgörüyü göstermenizi dilerim.
 
Sayın Başbakan’ın bu saldırıları yayın grubumuzu yıldırmayacaktır. Grubumuz, Deniz Feneri dahil tüm yolsuzluk olaylarının üzerine gitme kararlılığından vazgeçmeyecektir.
 
 
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Avrupa Birliği’ne tam üyelik iddiasındaki Türkiye’de Sayın Başbakan’ın yolunu aydınlatacak olan isli fener ışıkları değil, hukukun üstünlüğüne dayalı demokrasi ışığıdır.
 
Sayın Başbakan’ın konuşmasının sonunda bize “bütün vatandaşlarımız  gibi eşit muamele göreceğimizden şüphe duymamamızı özellikle vurgulamak istiyorum” mesajını vermiştir.  Ben de kendisine aynen şunu söylüyorum: Başbakan’dan ve bürokrasisinden kanuni hakları dışında bir şey isteyen namerttir.  Sayın Başbakan’ın aynı eşitlik hassasiyetini kendine yakın medyanın sahiplerine de göstereceğinden emin olmak istiyoruz.   Mesele budur."

YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
M.EMİN AVCIOĞLU 7 Eylül 2008 Pazar 

bu memlekette ..kim Türk kürt sorunu yoktur dese kim ermeni Türk sorunu yoktur dese veya uzlaşı arayışına girse yok edildi!!! bu düşmanlıklardan beslenenler kimler...birde TSK nın pkk ya nasıl askerlerimizin vurulmasına gözyumduğunu araştıranlar susturuldu?? PKK nın TSK ca önemimi var şehtilerden dahamı önemlide..yapılan eylemlerine gözyumuluyo...sonra boş dağlar taşlar bombalanıp intikam aldık oluyo?? vurulan yerler nereler şüpheye düşüyorum artık? bu işler artık çok karıştı!!

Yorumu oyla      18      10  
Abuzer Abbas 7 Eylül 2008 Pazar 

Havaya kalkan el inşaallah sırtımızı döner dönmez ensemize inmez... Beklentim şu uyduruk soykırım iddialarının artık gündemden kalkması... Yoksa başka bir iyiliğe lüzum yok... Yine "Millet-i Sadıka"nın ihanetine uğrayacak isek o eli boşuna tutmuşuzdur... Has kardeşlerimiz Azerilerdir, onları da gücendirmeyelim... Üvey kardeş, özün yerini tutmaz... Barışa evet, ama şahsiyetli olduğu sürece... Ermenistan ile ticaret de yaparız, siyaset de... Yeter ki iyiniyet göstersinler, ihanet etmesinler...

Yorumu oyla      18      10  
CemilNadirÖzgün 7 Eylül 2008 Pazar 

Biz de sana teşekkür ediyoruz TEBAÎ SADIKÂ nın Lideri?Güzel bir karşılaşma ,öncesinde edep içerisinde uygar bir karşılanma..Hepsi için teşekkürler HRANT sağolsaydı.Bedenindeki Ermeni yanı ile Türkiyeli yanı elele sık sık gelirlerdi ERMENİLERİN YURDUNA.Bu topraklar dünyanın en değerli en pahalı toprakları bu toprakları halayla baroşla şarkıyla şenlendirmek dururken bedellere kırgınlık,kızgınlık,öfke,düşmanlık aacılarını,sızılarını dökmeye devam etmenin hiçbir mantığı yok.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Fatih Karaca: Tuncay Özkan Grubun’dan Kimseyi İşten Atmadık, Kendileri Ayrıldı...
Aralarında Kanaltürk ve Bugün Gazetesi'nin de bulunduğu Koza-İpek Medya ...
Emniyet Genel Müdürü Köksal: Gazeteciler İçin Özel Dinleme Yok…
Türk basınının lokomotif gazetelerine dahi röportaj vermeyen Emniyet Genel ...
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
 
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
 
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
Bu Maili Sakın Açmayın
Her geçen gün, yeni bir spam dalgasıyla karşı karşıya kalan internet kullanıcıları, ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
süper lig
İsrail
yunanistan
Christoph Daum
eyfel kulesi
Ezgi Mola
Kırgızistan
kardemir karabükspor
pkk