Anayasa değişikliği paketinin oylama sürecinde geri sayım başladı. 12 Eylül Pazar günü gerçekleşecek referandum öncesi siyaset dünyasından sanat ve iş dünyasına her kesimden vatandaş görüşlerini bildiriyor. Yurtçinde değişik kesimlerin tartıştığı sürece ilişkin Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen de düşüncelerini açıklamış, anayasa değişikliğinin Türkiye'ye refah getireceğini belirtmişti. Yine Avrupa'dan bu kez Avrupa Birliği (AB) Komisyonu başekonomistlerinden Hasan Alkaş, anayasa değişikliği paketinin referandumda kabul edilmesi halinde Türkiye'ye olumlu katkıları olacağını belirterek referandum kampanyasında kamplaşma yerine paketin içeriğinin tartışılmasının daha sağlıklı olacağını söyledi. AB Komisyonu İşletmeler ve Sanayi Genel Müdürlüğü Başekonomisti Alkaş, "Anayasa değişikliği gecikmiştir. Referandumda kabul edilerek yürürlüğe girmesi halinde Türkiye'ye olumlu katkıları olacaktır. AB, mevcut duruma göre birçok alanda çok olumlu düzenlemeler getiren anayasa değişikliği paketini, Türkiye'deki diğer mevzuatlarda da değişikliğin alt zeminini hazırlaması açısından önemli buluyor." dedi. "Dışarıdan gördüğüm kadarıyla Türkiye'deki süreç normal bir referandumdan daha çok taraftar çatışmasına dönüşmüş durumda." diyen Alkaş, içeriğin tartışılmadan 'evet' ve 'hayır' ekseninde kamplaşmaların sağlıklı olmadığını dile getirdi.
Alkaş, "Hiç kimse paketin içeriğine yönelik analiz yapmadan tartışmayı 1-2 konuya bağlıyor. Hakimler ve savcılar üzerinde (siyasi) etki olacağı söyleniyor. Bence bu biraz abartılıyor." şeklinde konuştu. Türkiye'deki referandum sürecinin yasamaya toplumsal katılım anlayışı açısından çok olumlu bir görüntü vermediğini kaydeden Alkaş, AB'de mevzuat hazırlanırken siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve şirketlerin içerikle ilgili çok daha yoğun katkı ve etkileşim içine girdiğini ifade etti. AB'nin anayasa paketinde olduğu gibi demokratik açılıma da destek vermesinin bazı çevrelerce "AB AK Parti'yi destekliyor" şeklinde gösterilmeye çalışıldığını anlatan Alkaş, bunun kesinlikle doğru olmadığını, AB Komisyonu'nun sadece Türkiye'nin daha fazla demokratikleşmesi ve AB standartlarına daha çok uyum göstermesi için çalıştığını kaydetti.
"AB SÜRECİNDE DUYGUSALLIK OLMAZ"
AB sürecinde bazı ülkelerden gelen olumsuz mesajların etkisiyle Türkiye'nin erkenden duygusallığa kapılmamasını isteyen Alkaş, genç nüfusu, yetişmiş insan gücü, hızlı büyüyen ve rekabete açık ekonomisi ve siyasi ağırlığıyla AB açısından her zaman önem taşıdığını söyledi. Hasan Alkaş, Türkiye'de son yıllarda AB sürecinde çok önemli reformların yapıldığını ve içinde ya da dışında olsun AB mevzuatına uyumun Türk halkının yaşam kalitesini ve refah düzeyini artıracağını vurguladı. Alkaş, halkı Müslüman olduğu için Avrupa'nın Türkiye'ye ayrımcılık yaptığı iddialarının en azından üyelik sürecinin teknik hazırlık kısmını yürüten AB Komisyonu açısından geçerli olmadığını, aksine kültürel farklılığı ve büyüklüğü nedeniyle Türkiye'nin hassasiyetlerinin burada dikkate alındığını ifade etti. AA
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |