NAZİF İFLAZOĞLU / MESUT HASAN BENLİ'nin haberi
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, partisiyle ilgili kapatma davasında Anayasa Mahkemesi'ndeki sözlü savunmasını yaparken "Davanın açılmış en son dava olmasını temenni ediyorum; siyasi partilerin yaşamaları esastır; kapatılmaları istisnadır. Toplumdaki çeşitlilik unsurlarını, kurumsal ve siyasal hayattan tasfiye etmek demokrasi için bir tuzaktır. Bu dava ile ilgili vereceğiniz karar, yeni yüzyılda önemli bir mihenk taşı olacaktır" dedi. Çiçek, Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya'ya gönderme yaparak, "Ortada delil yok. Hava bulutlu iken 'vay bana niye ördek dedin'e giden çarpık bir mantık zinciri yoktur. Bir halk deyimiyle leblebiden nem kapmak da yoktur" dedi. Savunmada, "Bir zamanlar Nazım Hikmet’e kimler karşı idi, şimdi kimler şiirini okumaktadır? Doğru olan bugünküdür" denildi. AKP'nin sözlü savunmasında öne çıkan başlıklar özetle şöyle:
SON DAVA OLSUN: Mevzuatımızda Parti kapatmayla ilgili hükümler bulunsa da bunun açılmış en son dava olmasını temenni ediyorum. Siyasi partiler yeri bir başka organizasyonla doldurulamayacak kadar hayati kuruluşlardır. Siyasi partilerin yaşamaları esastır; kapatılmaları istisnadır. Toplumdaki çeşitlilik unsurlarını, kurumsal ve siyasal hayattan tasfiye etmek, böyle bir çaba içinde olmak, demokrasi için bir tuzaktır.
NAZIM ŞİİRİ OKUMAK DOĞRUDUR: Kendi hayatımızda bir zamanlar Nazım Hikmet'e kimler karşı idi, şimdi kimler şiirini okumaktadır? Doğru olan bugünküdür. Geçmişte kimler Avrupa birliğine karşı oldu? Şüphesiz hepimiziz, hepimiz değiştik.
KAPATMA İDAM DEMEKTİR: Siyasi partilerin kapatılması, kişiler açısından idam cezasına denk düşmektedir. Kapatılan parti sayısı itibariyle Türkiye, çağdaş demokrasilerde kırılması imkansız bir rekorun sahibidir.
BU DELİLLERLE KAPANMAYACAK PARTİ KALMAZ: İddianamede AK Partinin kapatılması gerektiği hiçbir şekilde ortaya konulamamıştır. Aksine, iddianamede yer verilen AİHM ölçütlerinin dikkate alınması halinde bu kapatma davasının hiç açılmaması gerekirdi. (İddianamedeki) deliller karşısında yeryüzünde demokrasi için risk teşkil etmeyecek bir siyasi parti bulmak imkansız hale gelecektir.
KARAR MİHENK TAŞI OLACAK: Hukuk siyaseti yargılamaktadır. Bu dava ile ilgili vereceğiniz karar, sadece hüküm fıkrasıyla değil, yorumlarıyla, gerekçesiyle yeni yüzyılda önemli bir mihenk taşı olacaktır. Bu nedenle bu davanın partimizi aşan bir boyutu vardır. Ülkemizin demokratik imajı, kazanımları, itibarı, bu dava vesilesiyle içerde ve dışarıda değerlendirme ve tartışma konusu yapılacaktır.
LEBLEBİDEN NEM KAPIYOR: Bence bu davanın temeli zayıf, hareket noktası yanlıştır. Ortada delil yok. Delil diye konulanlar tek yanlı yorumlar. Hava bulutlu iken 'vay bana niye ördek dedin'e giden çarpık bir mantık zinciri yoktur. Bir halk deyimiyle "leblebiden nem kapmak" da yoktur.
NEDEN LAİKLİK KARŞITI OLSUN Bir siyasi parti hukukun dışına çıkmadan, cebir ve şiddeti teşvik etmeden, barış içerisinde ve usulüne uygun olarak bu yönde bir hak ve özgürlük talebinde bulunuyorsa, bunun neresinde demokrasiye aykırı bir tutum var? Bu türlü bir siyaset anlayışının neresi anti demokratik, neresi laikliğe karşı bir durum?
İddia makamı, hakkında yasak talep ettiği bazı kişilerin hukuki dayanağını ortaya koymuyor. İddia ediyor, itham ediyor ve fakat delil koymuyor (Beşir Atalay'ın Rektörlük görevi gibi) Aslı olmayan haberleri kullanıyor. Yargı kararlarını dikkate almıyor. Düzeltme ve cevap hakkını dikkate almıyor. Yasama sorumsuzluğunu kabul etmiyor. Cumhurbaşkanının, TBMM Başkanı ve Başkanvekilinin beyanlarını delil olarak kullanıyor.
İÇKİ YASAĞI YOK: AKP içki yasağı koyan veya içki kullanımını sınırlayan bir yasal düzenleme yapmamıştır. Dönemimizde içki imalatını veya satışını kısıtlayan bir düzenleme de yapılmamıştır. Belediyelerimizin içkiyi yasakladıklarına kanıt yok.
ZEKAT MAĞZALARI: Zekat Mağzaları zinciri ile ilgil olarak AKP Hükümetlerinin böyle bir çalışması ve önerisi olmamıştır. Devlet Planlama Teşkilatı'nın 9. Kalkınma Planı hazırlıkları kapsamında oluşturulan "Gelir Dağılımı ve Yoksullukla Mücadele Özel İhtisas Komisyonu" taslak raporu yayınlanmıştır.
LAİKLİĞİ TARTIŞMADIK: AKP hiçbir zaman sistemi ve laiklik ilkesinin meşruiyetini tartışmaya açmamıştır. AKP sistemi tartışmaya açmış olsaydı bunu sadece iddia makamı değil, herkes duyar ve bilirdi. Hiç bir parti üyesi hiçbir konu veya olayla ilgili dini referans göstermemiştir. Çıkardığımız yasalarda dini referanslı düzenlemeler yapılmamıştır.
MECLİSİ DE DENETLESİN: İddia makamının; Anayasa ve İçtüzük'e uygun yasama çalışmalarından, Anayasa ve laikliğe aykırı olduğu sonucuna ulaşması, iddia makamının kendini adeta yasama faaliyetlerini denetleme yetkisiyle donatmasıdır. Yaptığım çalışmalardan dolayı mensubu olduğum parti kapatılma durumu ile karşı karşıya olacaksa millet iradesi yirmidört saat, üçyüzatmışbeş gün iddia makamının nezaretinde olacaktır. Meclisteki konuşmalar da buraya getirilebildiğine göre; biz, partimiz, bütün diğer siyasetçiler ve siyasi partiler tehdit altında olacağız demektir.
ANAYASA İHLALİ: Başsavcının, bazı okullarda ve TÜBİTAK ödül töreninde başörtülü öğrencilere ödül verilmesi, Dışişleri'nin Büyükelçiliklerimize genelge göndermesi, bazı okullara türbanlı öğrencilerin girdiği iddiaları gibi hepsi birer yürütme organı tasarrufu olan hususları iddianameye koyması açık bir Anayasa ihlalidir.
LEHE DELİL YOK: İddia makamı, iddianameye aldığı her bir iddiada aleyhe olduğunu düşündüğü hususları öne çıkarmış, lehe olan hususları görmezlikten gelmiş ve dikkate almamıştır. Aksine aslı olmayan iddiaları delil olarak iddianameye almış, delil oluşturmuş ve yapılmış açıklamaları da yorumla başkalaştırıp, onlara laiklik karşıtı anlamlar yüklemiştir.
SEKA KAĞIT DEPOSU: İddia makamının, iddianamenin eki klasörleri ve içindeki eklerini, adeta Seka Kağıt Deposu olarak görüp, eline ne geçtiyse, aslı var mı yok mu, maddi gerçeği yansıtıyor mu yansıtmıyor mu demeden ve bu yönde bir araştırma yapmadan iddianamenin ekine koyması, Anayasa ve hukuka uygun bir yaklaşım değildir.
İddia makamı, açık bir ifadede gizli anlam aramış veya başka anlamlara çekilmesi mümkün olmayan açıklamalara niyet okumak suretiyle gizli anlamlar yüklemiştir. İddia makamı, niyet okuyucu değildir, olamaz da.
LAİKLİK KARŞILAŞTIRMASI: Ak Parti'nin benimsediği laiklik anlayışı, 1982 Anayasa'sının benimsediği laiklik anlayışı ve modern laiklik anlayışı ile uyumludur. Programına koyduğu laiklik anlayışı ile 1982 Anayasası'nın laiklik anlayışı birebir örtüşmektedir. Ak Parti laikliği, dinsizlik veya din karşıtlığı olarak görmemekte, laikliğin din karşıtı gösterilerek örselenmesine karşı çıkmakta ve laikliği bütün dinlerin ve inançların teminatı olarak görmektedir. AK Parti'nin laiklik anlayışı, çağdaş demokratik toplumların özgürlükçü laiklik anlayışıyla tamamen uyumlu bir yaklaşımı yansıtmaktadır. AK parti, laiklik anlayışını sadece programına yazmakla kalmamış, aynı şekilde bu anlayışını uygulamış ve bu husustaki hassasiyetini uygun her platformda dile getirmiştir. AK Parti üyelerinin, laiklikle ilgili değerlendirmeleri, Anayasaya ve laiklik ilkesine aykırı değildir, Anayasa ve laiklik ilkesi ile uyumludur.
AYIPLI DEMOKRASİ: Ayıplı, arızalı ve sakat anlayışlar ve yaklaşımlar üzerine, Türkiye'nin demokrasi anlayışını bina edemeyiz. İddianamede AK Parti'nin önceki bazı partilerin devamı olduğunun ileri sürülmesi ve sık sık AİHM'in Refah Partisi kararına atıf yapılması da, birbiriyle ilgisiz konuların ilgiliymiş gibi gösterilmesidir ve bu anlamda tam bir hedef saptırma örneğidir. Ortada birbirinden tamamen farklı iki siyasi parti vardır. AİHM'in Refah kararının isabetli olup olmadığı bir yana, bu kararla partimiz hakkındaki davanın hiçbir benzerliği yoktur.
MAHKEME KARARIYLA İKTİDAR DEĞİŞMEZ:Partimiz hakkında açılan davada delillerin büyük bir kısmı, parti yetkililerinin başörtüsüyle ilgili açıklamalarından oluşmaktadır. Halbuki AİHM'e göre başörtüsüne ilişkin açıklamalar, Türkiye'deki laik rejime yönelik bir tehdit oluşturmamaktadır.
Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde, halkın vermediği iktidarı mahkemeler veremez ve halkın yapmadığı hükümet değişikliğini mahkemeler yapamaz. Mahkeme kararlarıyla iktidarların değiştiği ülkeler demokratik devletler değil, jüristokratik devletlerdir.
DAVA SALDIRIDIR: Başsavcının sözlü açıklamalarının aksine, hakkımızdaki iddialara verdiğimiz cevaplarda herhangi bir kurumu hedef alan, küçültücü sıfat ya da tanımlamalara yer veren ifadeler bulunmamaktadır. Ortada bir saldırı vardır. Bizim yaptığımız iş, en temel insan hakkı olan savunma hakkını kullanmaktır, hiç kimseyi incitmek değildir.
MİZAH KONUSU: İddia makamı, baştan beri partimize yönelik suçlamalarını siyasi ve ideolojik bir dil kullanarak yöneltmektedir. Bu siyasi retoriği, marjinal bazı siyasi partilerin beyanlarından veya yayın organlarından biliyoruz. İktidara geldiğimiz andan itibaren kendilerini soğuk savaş döneminden kalma etiketle anti-emperyalist olarak niteleyen bazı siyasi grupların partimize yönelttiği bu tür ithamların hakkımızda açılan bir davada da karşımıza çıkması düşündürücüdür. Çoğu kez gülerek okuyup geçtiğimiz ve hiçbir şekilde ciddiye almadığımız bu tür siyasi mizah konusu olabilecek sözleri, kamu adına hareket eden ve tarafsız olması gereken bir iddia makamının kullanması bizi üzmüştür.
İFTİRA, ABESLE İŞTİGAL: AK Parti, terör ve şiddeti kesin biçimde reddeden, bunu da eylem ve söylemleriyle açık biçimde ortaya koyan bir partidir. Partimizi şiddetle ilintili gösterme gayreti akıl ve mantığın sınırlarını zorlamaktadır. İddia makamının, Danıştay saldırsını gerçekleştiren gözü dönmüş katil teröristler ile AK PARTİ arasında bağ kurma gayretleri, beyhude bir çaba olup, abesle iştigaldir.
GOOGLE'DA ISRAR: Esas hakkındaki cevabımızda da ifade ettiğimiz gibi, bu dava tarihe google davası olarak geçebilecek niteliktedir. Elbette, iddia makamı internet kaynaklarından yararlanabilir. Buna bir itirazımız yok. Ancak, delil serbestisi, internet gibi bilgi kirliliğinin en yoğun olarak yaşandığı bir ortamda, arama motorlarına bazı terimler girmek suretiyle karşınıza çıkan her şeyi araştırmadan, delil olarak dosyaya koymak anlamına gelmemektedir.
DİLSİZ DÜZEN İSTİYOR: İddianame, siyasilerin, toplumsal ve siyasi sorunlar karşısında adeta duyarsız ve dilsiz olduğu bir partiler düzeni istemektedir. İddianamede delil olarak sunulan beyan veya eylemlerin özgürlükçü demokratik ve laik rejime yönelik bir tehdit oluşturduğu söylenemez.
AK Parti, laikliğe aykırı fiillerin değil, kurulduğundan itibaren yaptığı çalışmalarla ülkemize ve milletimize hizmetin odağı haline gelmiştir."
AKP'NİN SÖZLÜ SAVUNMASI İÇİN TIKLAYINIZ
Radikal
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...