E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Ak Parti MHP'nin Tuzağına Nasıl Düştü? 

Prof. Dr. Ahmet İnsel’in, Türkiye’nin son dönemde içinde bulunduğu siyasi istikrarsızlık, kapatma davası ve ekonomi ile ilgili sorulara verdiği cevaplar.

20.04.2008 - 11:55
Ak Parti MHP nin Tuzağına Nasıl Düştü?

AKP kurmaylarının ufku 2-3 günle sınırlı

Galatasaray Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnsel'e, Türkiye'nin son dönemde içinde bulunduğu siyasi istikrarsızlığı, kapatma davasını, kapımızdaki ekonomik krizi sorduk

Demokrasi sınavı verdiğimiz şu günlerde Türkiye'nin gelişmiş bir demokrasiye sahip olmadığını söyleyen İnsel,
“Şu anda demokrasinin yaygınlaştırılması ve derinleştirilmesi sürecini yaşıyoruz” diyor. Ahmet İnsel, türban konusunda ise AKP'nin MHP tuzağına düştüğü kanısında. İnsel'e göre AKP'nin bunu görmemesinin nedeni partinin kurmaylarının ufuklarının 2-3 günle sınırlı olması.


AKP kapatılırsa ne olur?
Bugün kimse ne olacağını kesin olarak söyleyemez. AKP daha büyüyerek oy alır, yok AKP dağılır başka şeyler ortaya çıkar... Bunların hepsi mümkün. O yüzden de ihtimaller üzerinde durmamız lazım. Neyin olmasını istediğimizi açıkça söylememiz gerek. AKP'nin kapatılmasının Türkiye'de demokrasinin kurumlaşması açısından çok yıkıcı sonuçları olacağını zannediyorum. Bunu AKP'yi savunduğum için söylemiyorum. Ama kapatılırsa, Türkiye'deki parlamenter demokratik rejimin ve buna dayalı olarak seçmenlerin oylarıyla iktidar olma yetkisine sahip bir partinin, bu yetkisinin olmadığı ve bunun karşısında parlamenter demokrasi dışı kurumların çok güçlü bir veto yetkisinin olduğu tescil edilecek. Böyle bir müdahale sonucunda, bizim Türkiye'de son 7-8 yılda katettiğimiz kısmi demokratikleşme yolunda geriye düşmüş oluruz. Ve sonuçlar çok daha yıkıcı olur.


Peki ya kapatılmazsa?
Cezai tedbirlerin gerek olmadığı, yani AKP'nin buradan bütünüyle aklanarak çıkmasının da CHP'liler ve diğer kesimin kendilerine açtıkları bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Çünkü AKP'nin böyle bir aklanma süreci, demokrasiyi bir cephesi ile güçlendirir ama diğer tarafıyla da AKP'lilerin “İşte gördünüz, biz laikliğe karşı eylemlerin odağı olmadık” demesine neden olur. Dolayısıyla burada Anayasa Mahkemesi'nin bir sıkışmışlığı var. Partiyi kapatmaksa Türkiye'yi bunalıma sokacak ciddi bir iş. Hiç kapatmasa, aklansa bu sefer AKP'nin “Gördünüz mü bizim hiçbir kabahatimiz yok” cümlesi ortaya çıkacak. Ben hakikaten bu günlerde Anayasa Mahkemesi yargıçlarının yerinde olmak istemezdim. Başsavcı'nın böyle bir girişimde bulunması onların açısından çok zor bir durum.


Her şekilde AKP'ye yaradı mı bu dava?
Bunun AKP'ye şimdilik yaradığını söylememiz çok zor. AKP seçmeni, partilerinin rejimin kurumlarıyla bu denli bir çatışmaya girmesinden rahatsız olur. Onlar siyasal anlamda çok konformist, muhafazakâr ve orta yolcudurlar. Bu nedenle zaten AKP bir dizi hamleyi, belki de istemesine rağmen, seçmenlerini “Aman fincancı katırlarını ürkütmeyelim” endişesi ile durduruyor. Dolayısıyla böyle sertleşmiş, rejim kurumları ile kavgalı bir AKP'nin seçmen tabanının biraz daralma ihtimali var. Bakmayın, sokakta alkışlarlar. Ama sandığa gidildiğinde durum farklılaşıyor. Zaten bunu son seçimlerde de gördük. AKP'nin işine yaramayan başkasının işine de yaramıyor şu anda. Bu da bizim açımızdan çok daha tehlikeli. Bir kesimin işine yarıyor anlamına gelir bu. Burada siyasi alanda aktör olmayanların işine yarayan bir biriktirme oluyor demektir.


Buna hukuk darbesi diyebilir miyiz? AKP'yi durdurmak için zaten böyle bir şey planlanıyordu ama bunu orduyla değil de hukukla yapıldı denilebilir mi?
Bunun niçin bu tarihte yapıldığını sadece Başsavcı bilir. Ama iddianemeyi dikkatli okuyunca görünen şöyle bir şey var. 2003 yılından itibaren biliyoruz ki Başsavcı AKP'yi takibe aldı. Örneğin geçen seçimlerden önce de dava açılabilirdi. Ama, AKP'nin sanki türbanla ilgili girişimi Meclis'e geldikten ve bu Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra her şey çözüldü. Bu gelişmelerin ardından Anayasa değişikliği referanduma gerek olmadan onaylandı ve bu da sanki bardağı taşıran damla fonksiyonu görmüş gibi hissediyorum. Bir tarafta belki Türk Silahlı Kuvvetleri ile AKP arasında Kuzey Irak ile bir ittifak olmuş diye tahmin de yürütebiliyoruz. Ama sanki bu türban konusu gündeme gelmeseydi, iddianame de gündeme gelmeyebilirdi.


Hukuk darbesi değil siyasi bir müdahale
Peki sizce sadece neden bu mu?
İkinci bir olgu daha var. Sanki Genelkurmay Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi ve Başsavcılık, AKP'yi CHP'nin seçmen nezdinde hiç yapamadığını telafi etmek istercesine bir tür kıskaca alma operasyonu güdüyor. Nedir bu? İlk olarak Cumhurbaşkanı seçilmesi ile başlayan ve Genelkurmay Başkanlığı'nın 27 Nisan muhtırasıyla pik noktasına ulaşan, hemen ardından Anayasa Mahkemesi'nin 367 ile ilgili aldığı, bence Dünya hukuk tarihinde bir gariplik olarak yer alacak kararı Anayasa Mahkemesi'nin kabul etmesi ve ondan sonra bir durma. Çünkü ondan sonra bu çevrelerde, “Şimdi erken seçime gidiliyor, AKP başarısız olacak, CHP'nin oyları yüzde 30'a, MHP'nin oyları yüzde 15'e çıkacak. AKP mecliste güçlü olamayacak ve biz bu işi bastıracağız” kanısı oluştu. Bu olmayınca Başsavcı'nın girişiminin gündeme girdiğini söyleyebiliriz. Bunu bir hukuk darbesi olarak değil, kanun adına yapılmış bir siyasal müdahale olarak tanımlayabiliriz.


Türban konusunda AKP Anayasa değişikliğine giderek yanlış bir adım mı attı?
AKP, türbanla ilgili Anayasa değişikliğini -ki bunu aslında türbanla ilgili bir değişiklik görünümünde de yapamadı, yapmadı- var olan hakların bir daha ifadesi biçiminde yapmak zorunda kaldı. Orada MHP'nin tuzağına düştüğü kanaatindeyim. Çünkü öyle bir tuzak ki bu AKP bu işi başarsa da MHP'ye yarayacak, başaramasa da... AKP'nin bunu görmesi gerekirdi. Burada da AKP kurmayları hiç öyle sanıldığı gibi uzun görüşlü değil. Onların da Türk siyasetçilerinin çoğunda olduğu gibi ufukları 2-3 günle, 1 ayla sınırlı.


Ekonomik krizden etkilenen ülkelerin başında olacağız
Aysun Kayacı'nın olay olan sözleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'de kendini en modern, en ileri, en değişime açık, en insani kesimi olduğunu zannedenlerin de içinde olduğu bir demokrasi eksiği, kendini üstün görme saplantısı, bir sınıf tavrı aslında bu. Biz de tek yürek olmuş toplum, “Herkes eşittir”, “Biz bir ailenin eşit fertleriyiz” ideolojileri çerçevesinde yutturulan, sınıf şiddetinin bütünüyle var olduğu, son derece eşitsiz bir toplumuz aslında. Türkiye'nin diğerlerine aşağılayıcı bakışlar atan bir kesimi var. Bilmiyorum Aysun Kayacı kendini nerede görüyor. Ama onun gibi düşünen çok insan olduğunu biliyorum. Aysun Kayacı bir çobanı küçük görüyor olabilir ama bunu ifade etmek bir cürettir. Nasıl ki Cüneyd Zapsu'nun 'Türbanını çıkar demek donunu çıkar demektir' lafı densizse, Aysun Kayacı'nın söylemiyle bunun arasında bir fark yok.


Yaklaşan ekonomik kriz bizi nasıl etkileyecek?
2001 bir finans kriziydi. Şimdi ise çok farklı olacak. Sadece Türkiye'de değil, daha çok dünya krizinin bir uzantısı olarak yaşayacağız. Ve buna çok da hakim olamayacağız. Artırıcı mekanizmalar mı yoksa azaltıcı mekanizmalarımız mı öne çıkacak, önemli olan o. Türkiye'de bunu tetikleyecek, artırarak duyulmasına yol açacak zayıf noktalarımız var. Borçlanma, cari açığın yüksekliği, sıcak para girişine dayalı büyüme dinamiği olması gibi... Şoklarını birinci cephede en güçlü hissedecek ülkeler arasında Türkiye de var bence. Türkiye'deki krizin dünyada yaşanacak olanın artan bir türevi olacağını düşünüyorum.


Teklif gelse politikaya girer misiniz?
Politikaya girmek için teklif beklemem. Eğer girmek istiyorsam kendim girerim. Taze gelin gibi kırıtmam açıkçası.


Erdoğan hem güçlü, hem de güçsüz bir lider
“Türkiye'nin nasıl bir lidere ihtiyacı var?” sorusuna Ahmet İnsel şöyle cevap veriyor: “Belki lider merkezli kurtuluş formüllerinin yerine daha kolektif yönetim modelleri tasarlamalıyız. Liderlik kurumu Türkiye'de hem çok aranan, hem de aynı zamanda işi yolundan çıkaran bir kurum. Çünkü kişiye ve o kişinin vasıflarına odaklanan bir yapıdayız. Türkiye'nin siyasi partileri hep lider olduğu için demokratikleşmenin asli taşıyıcısı olamıyor. Kim olursa olsun, iyi, kötü, yetenekli olsun liderlik konumu demokratikleşmeyi engelleyen bir şey.”
“Tayyip Erdoğan'ın güçlü bir lider mi?” sorusuna “Hem 'evet', hem de 'hayır' derim” diyen İnsel şunları söylüyor: “Erdoğan seçmenin üzerinde güçlüdür ama aynı zamanda bu rejim gücü dağıtmadığı için o noktada kapatma davasına maruz kalmıştır. Bu da güçsüzlük işaretidir.”
Vatan

YORUMLAR
Toplam 10 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
mustafa 25 Nisan 2008 Cuma 

slm yorumculara.siz sn abdulhadi akaydın beyi tanımış olsaydınız hakında oyle kütü ve aşağlayıcı yorumlar yapmazdınız ben sn abdulhadi akaydın.çok yakınen tanıyan bir insan olarak.ülkesini seven ülkesi için canını ve bütün mal varlığını verbilen bir şahsiyet.ancak sizi iki üç tavsiyde bulunabilirim.sözünün eri insana insanca davranan bir insan.ayrıca diyarbakır ülkemizin güzel bir şehri.ve sn abdulhadi akaydın. çiftçimiz olarak tanıyorsunuz ama sadece çiftçi değil ülkesini seven bayrağına bağlı?

Yorumu oyla      18      10  
Bağımsız21 23 Nisan 2008 Çarşamba 

Abdulhadi Akaydın Çiftçimiz sonuna kadr haklıdır. Çünkü niye diyeceksiniz; Başsavcının AKPye kapatma davası açması , bu davanın yargıya intikal etmesi yargı sürecinin başlaması DÖVİZin YTLye karşı DEĞER KAZANMASI ülkemizin ekonomideki istikrarını zedelemiş olup kaosa neden olmuştur. Kapatma davasından önceki DÖVİZ kurlarına bakın nerden nereye... Abdulhadi Akaydın HAKLIDIR VE İNSALLAH DAVAYIDA KAZANIP bu ülkeyi kaosa sürüklemenin faturası biz VATANDAŞTAN başka kimseye yansımaz. Başsavcı herzaman pirinç alabilir yaa BİZZ ???

Yorumu oyla      18      10  
oğuzhan 21 Nisan 2008 Pazartesi 

türktime.çok tarafsızca bir haberi yoruma açmıştır tşk.bence bu ülkede yaşayan herkes ve bu ülke benimdir diyebilene ancak taktir ettmek gerek bu çiftçi.sn abdulhadi akaydı da bu ülkenin bir ferdi ve vatavdaşı aksini düşünen varsa bülücülük yapıyor demek.aslında bu hareketinden ve açtığı bu davadan dolayı desteklemek ve tebrik ettmemiz gerektiğini düşünüyorum.sn abdulhadi akaydını.desteklıyorm tebrik ediyorum bu dava bir sivil düşüncedir sn savcıyada dava açılabileceğini güstermiştir.çiftçimiz

Yorumu oyla      18      10  
vatandaş 21 Nisan 2008 Pazartesi 

çiftci kardesimiz haklı tabikide akp kapanmaz ya

Yorumu oyla      18      10  
Zehra 8 Nisan 2008 Salı 

Diyarbakırlı çiftçi Abdulhadi Akaydın,herkese örnek olsun. Bu ülkenin çiftçisi tüm yasakçılara ders veren bir hamle başlatmış.

Yorumu oyla      18      10  
Cengiz Sever 8 Nisan 2008 Salı 

Kaos ortamından kurtulmanın tek yolu 'sivil anayasa'dır. Artık yorumlarda bile kutuplaşmanın işaretlerini görüyoruz... Düşünün bakalım; bir takım çevreler neden sivil anayasa değişikliğine karşı çıkıyorlar?

Yorumu oyla      18      10  
Umut Can 8 Nisan 2008 Salı 

Vatansever, Demokrasi özürlü vatansever ve Hülya kardeşin yorumlarına bakıldığı zaman bir cidden bir takım çevrelerin oyunlarına insanların geldiğini görmekteyiz... Vatansever: Büyük ihtimal aşırı ulusalcı sözlerden, yayınlardan ve projelerden etkilenmiş bir yurdum insanı Demokrasi Özürlü vatansever: 3. Dünya ülkesinde yaşadığını unutmuş, halen bu ülkede yapılan darbelerin hesabının bile sorulduğunu unutarak demokrasiye inanan ve ucundan İslamcılığı yakalamış yurdun insanı Hülya: Kesin bildiğimiz liboşlardan. Ancak Hülya'nın eleştirisine katılmamakta eldeğil. Bunlar 301 konu olunca özgürlük diye haykırırlar ancak halkın temel ihtiyaçları söz konusu olduğunda önce ben diyen yurdum insanı Çiftçi: Anlaşılan canı cidden yanmış olacakki birilerinden fikir alarak nu yola başvuran gariban bir yurudm insanı... TÜRK TIME: Tüm bunları bir arada toplayan tarafsız yayıncılığı ilke edinmiş bir haber sitesi Haberde imzası olan Aslan Değirmenci: İyi malzeme yakalamış ve işini yapan yurdum insanı, Vakit: Süreçte cidden dik durmayı başaran ama radikal tarafını törpülemeyi unutan bir yurdum gazetesi

Yorumu oyla      18      10  
Hülya 8 Nisan 2008 Salı 

Çitçi kardeş her nekadar sonuç alamasada düşüncesini eyleme dönüştürmesi kutlanacak bir durum. Ancak Vatansever adlı yorumcunun sözleri cidden kınanacak cinsten.'Birde doğu insanı saftır denir' ve 'avanta veren gazete' sözleri kendisinin bu şekilde karşılık yapmadan iş yapmadığı fikrini aklıma getirdi. Bu tür tarafsız sitelerde çıkıp sahte ulusalcılık yapıp, birde kod adını vatansever koyan arkadaşı terbiyeye ve adaba davet ediyorum. Ha bu arada bugün seçim olsa sakın benim gidip AKP'ye oy vereceğimi de düşünmeyin. Ben sadece burada yorumdaki seviyesizliğe tepki gösteriyorum.

Yorumu oyla      18      10  
Demokrasi özürlü vatansever 8 Nisan 2008 Salı 

Vatanseverlik son günlerde moda oldu. Yalnız vatanseverlik yukarıda ki yorumda yazılı olduğu şekilde şekilde eleştirilere kapalı olmak değil en önce demokrasiyi özümsemek ile gerçekleştitirilir. Onurlu bir çiftçinin attığı adımı çekemeyen sen, gazeteye saldıran sen, ulusalcı kimliğe bürünmüş basit bir hiçsin! Anlaşılan sen bir yerlerden nemalanıyorsunki bu türlü onurlu adımları takip edip hemen altına yorum yazıyorsunuz!.. Vatanı sevmek insanlara iftira atmak değildir. Vatanu insanın üstünde görmek ise darbe ile eşdeğerdir. Senin beyninin içine oligarşi, cunta, darbe ve ergenekon virüsü bulaşmış!...Ben bu çiftçi kardeşi kutluyor, tarafsız yayın anlayışından dolayı da TÜRK TIME'I YÜREKTEN KUTLUYORUM.

Yorumu oyla      18      10  
Vatansever 8 Nisan 2008 Salı 

Ne akıllı çiftçiler varmış. Birde doğu insanı saftır denir. Çiftçi bey, iyi düşün bakalım, oy verdiğiniz partinin yada sana avanta veren gazetenin desteklediği siyasi partinin yada nemalandığın siyasi partinin ekonomik politikası buna sebep olmuş olmasın sakın ! Suçlamak kolaydır, kolay hazmedilir de, suçluluk duygusu öle kolay hazmedilecek bişey değildir ! İyi düşün bakalım ! Bir zaman anayasa kitapçığı nice partileri sildi siyaset sahnesinde, bakın hepsinin sesi soluğu kesildi. gittiler.çünkü suçlular, ekonomiyi iyi yönetemediler. gittiler, gelemezler. İşte AKP de gidecek ve bir daha gelemeyecek. Biliyorum acı ve acıklı ama GERÇEK !

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu Turktime Genel Merkezi’nde Konuştu: İsmim Emanetçiliğe Sığacak Kadar Küçük Değil!
Turktime Genel Merkezi ziyaret eden Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman ...
TURKTIME'ı Ziyaret Eden Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok İmalı Konuştu!
14 yıldır Keçiören Belediye Başkanlığı görevini yürüten Turgut Altınok ...
MHP'li Ekici : DTP’lilerin Elini Sıktık da Elimize PKK’mı Bulaştı?
MHP kimsenin kurşun askeri değildir… Kimse üzerimizden evcilik oynamasın… ...
 
Turktime'a Konuşan Kutan Bombaladı: Bahçeli'ye Başbakanlık Teklif Ettik ama Kabul Etmedi
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve DSP ...
Ağar Turktime'a Konuştu: Ne Geçmişimi İnkar Ettim, Ne de Değiştim... Düz Ovada Siyaset Söylemi En Milliyetçi Söylemdir
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’dan sonra DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’da ...
Şirin Turktime'a Konuştu: Halk İsterse İdam Gelir
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Genç Parti idamı geri getirecek ...
 
Ak Parti'nin 'Takiyyeci' Görüntüsü
Nazlı Ilıcak, Ak Parti'nin gençlik kolları toplantısında "10. Yıl Marşı" ...
Baykal, Cemevi Töreninde Kamer Genç'e Sahip Çıktı
CHP lideri Deniz Baykal, arsasını Çankaya Belediyesi'nin bağışladığı Ankara'nın ...
Erdoğan: Biz Yüzde 47 Değilsek
CHP'nin AK Parti oyları için yaptığı "Yüzde 46 değil yüzde 33 oy aldılar" ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Kasımpaşa
TCMB
Jose Mourinho
uefa
mülteci
Zlatan Ibrahimoviç
Gürcistan
Faruk Bal
Danimarka