E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Vahdettin Kaçtı mı Kaçırıldı Mı? MUSTAFA ARMAĞAN YAZDI

Erdoğan için açılan 'Son Osmanlı Padişahı' pankartı ve sonrasında Baykal'ın açıklaması padişahlık tartışmasını açtı. Peki Vahdettin kaçtı mı, kaçırıldı mı?

15.03.2009 - 12:10
Vahdettin Kaçtı mı Kaçırıldı Mı?

Mustafa Armağan/Zaman

Vahdettin kaçtı mı, kaçırıldı mı?

Deniz Baykal şimdi de 'padişahlık' tartışmasını açtı. Ve hatırlatmayı ihmal etmedi: Son padişah bir İngiliz gemisine binerek kaçmıştı! Güya birkaç densizin 'Padişah' dediği Başbakan'a aba altından sopa gösteriyor. Sen de bir darbede soluğu ABD'de alabilirsin, demeye getiriyor.
Yanağından oltaya yakalanmış balık gibi çırpınıyor hafızamız. Çırpınarak kurtulacağını sanıyor. Bilmiyor ki, her çırpınışı, iğneyi etine biraz daha batırmaktadır.

Kendilerini Atatürk'ün yerine koyanlardan bıktık, usandık artık. Onu paravana yapanların her darbeyi nasıl bir soygun filmine dönüştürdüklerini görmekten gına geldi. 27 Mayıs'tan sonra annemin parmağındaki alyansı zorla alanların kendilerini ömür boyu dokunulmaz kılıp tabii senatör ilan ettirdiklerini unutmadık.

Atatürkçü olduğunu iddia edenlerin, 7 Mart 1924 günkü "Akşam" gazetesinde çıkan şu habere ne diyeceklerini merak ediyorum:

"Dün, Meclis'teki en mühim hadise, Gazi Paşa'nın parti grubundaki teklifiydi. İsmet Paşa Osmanlı hanedanına mensup kadınların memleketten çıkarılmamasının Meclis ve Cumhuriyet için bir şefkat eseri olacağı hakkındaki onun bu teklifini bildirdi. O anda odanın içinde kasırgalar koptu. Mebuslar masaların üzerine çıkarak:

- "Olamaz!" diye bağrışıyorlar, bu teklife isyan ediyorlardı. Mebuslara hakim olan psikoloji, merhamete ve şefkate yer bırakmıyordu. İtirazlar gittikçe yükseliyor:

- "Yalnız sağ olanları değil, ölenlerin kemiklerini bile memleketten atmalı!" sesleri duyuluyordu. Bu durum karşısında Gazi Paşa teklifini geri almıştır."

Konumuza dönersek, şahsen Sultan Vahdettin'in yurtdışına kaçtığını değil, "kaçırıldığını" düşünüyorum. Çünkü baskılar, tehditler, sarayın çevresinde tabanca atmalar vs. ile zaten İstanbul'da yaşaması fiilen imkânsız hale getirilmişti. Amaç, kendiliğinden kaçmasını sağlamaktı. Fakat nereye?

Nitekim 17 Kasım 1922 sabah saat 6'da HMS Malaya adlı savaş gemisiyle yola çıktıktan sonra haber alıp Yıldız Sarayı'na gelen Ankara hükümeti temsilcisi Refet (Bele) Paşa'nın, o sırada ağlamakta olan Vahdettin'in yaverlerinden Sadrazam Tevfik Paşa'nın oğlu Ali Nuri Bey'e, "Ağlama Ali Bey, kaçtığı iyi oldu, ya kalsa idi biz onu ne yapardık?"[1] sözü, gerçeği aydınlatmaya yeter. Bir başka deyişle, eğer Halife Vahdettin gitmeyip sarayda kalmış olsaydı, Ankara'nın niyeti düpedüz onu idam etmekti.

Aynı Ali Nuri Bey'in, oğlu Şefik Okday tarafından yazılan hatıratında babasının ağzından doldurulan bir bant kaydından bahsedilir.[2] Ali Nuri Bey, saraya gelen ve 30 Ağustos Zaferi'ni müjdeleyen raporu okuyunca Vahdettin'in, yaverine zafer haberini birkaç kere tekrarlatarak sevindiğini belli ettiğini anlatır. Hatta o hafta cuma selamlığının, zaferin şerefine Yıldız Camii'nde değil, yanı başında Yavuz Sultan Selim'in yattığı Sultan Selim Camii'nde yapıldığını ve Padişah'ın da halkla beraber o gün İstiklal Savaşı şehitleri için dua ettiğini biliyoruz.



Dolayısıyla 'bu' Vahdettin'in kaçması için herhangi bir sebep yoktu. Ancak bir gerçek vardı ki, İstanbul'da kalması, işleri daha da zorlaştıracak ve Ankara'ya her halükârda ayak bağı oluşturacaktı. Bu yüzden gitmesi istendi, hatta gitmesinin hayırlı olacağı hissettirildi. Kaçmasına mani olmak için hiçbir tedbir alınmayışı ve kaçtıktan sonra da bundan memnuniyet duyulması anlamlıdır. Zira Padişah İstanbul'da tahtında oturuyor iken, Osmanlı'nın bedeni üzerinde gerçekleşecek "Lozan ameliyatı" kolay olamayacaktı.

Bir de "Malaya" gemisi meselesi var. Malaya, Malaylar, yani sonradan tek bir devlete dönüşen Malaya adaları birliği demektir ve bu gemi, Malezya Müslümanlarının öz parasıyla yaptırılmış ve İngiliz Deniz Kuvvetleri'ne hediye edilmiştir (o tarihlerde "İngiliz Malayları" denilen doğudaki beş bölge, gevşek bir yapı altında birleşmişlerdi ve İngiltere'nin himayesinde bulunuyorlardı).

Burada şöyle bir soru akla geliyor: Acaba İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harrington ile Sultan Vahdettin arasında bir 'gemi pazarlığı' geçmiş miydi? Bunu henüz bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa, o sırada Boğaz'da başka İngiliz gemileri de demirlemiş duruyorken, içlerinden Malezya Müslümanlarının alın terleriyle yapımı finanse edilen geminin Halife hazretlerine tahsis edildiğidir. Nitekim Malaya ile kaçma teklifinde bulunan Harrington, "Durum düzelince memlekete dönerler" diyerek teselli vermiştir. Teselli mi, oyun mu?

Araştırılması gereken bir nokta bu ise bir diğeri, "İngilizlere sığındı" denilen Sultan Vahdettin'in neden doğrudan doğruya İngiltere'ye (mesela Londra'ya) değil de, önce onların kontrolünde bulunan Malta adasına, sonra da İtalya'daki San Remo'ya gitmiş ve orada beş parasız ölmeyi göze almış olduğudur. Eğer Vahdettin gerçekten de söylendiği gibi İngilizlere "sığınmış" ve hiç değilse onların cazip maddi tekliflerini değerlendirmiş ve Türkiye aleyhine çalışmayı kabul etmiş olsaydı, herhalde bir şekilde ödüllendirilmesi gerekirdi. Bu durumda ise elbette tabutu bakkalın çakalın elinde rehin kalmaz, hacizli cenazesi defnedilemediği için haftalarca ortada kalıp kokuşmazdı.

[1] Şefik Okday, Osmanlı'dan Cumhuriyete: Padişah Yaveri İki Sadrazam Oğlu Anlatıyor, İstanbul 1988, s. 108.

[2] Bu bant kaydının şimdi kimin elinde olduğunu bilmiyoruz.

YORUMLAR
Toplam 20 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
AKSakallı 16 Mart 2009 Pazartesi 13:34

DoguKaan o bilgi de yanlış. vahdettin Atatürk'ü Rumlara karşı ayaklanan Bölge Halkını Çeteleri bastırması için görevlendirmiştir.Rumları bastırması için değil.Çetelerden şikayetçi olan Rumların İngilizlerin isteğini yerine getirmiş ben izin verdim onlara size ne oluyora getirmiştir.KUBİLAY SENİN GİBİLERİN SAÇMA LAFLARINA CEVAP VERMEK CİDDİYE ALMAK DEĞİLDİR. HELE YAZDIĞIN SAÇMALIK FİKİR HİÇ DEĞİLDİR.YİNE ADAM SANA KUŞ KADAR DEĞER BİÇMİŞ.ASLINDA BAŞKA ŞEYLERLE BENZETME YAPMALI İMİŞ.Kölecik seni.

Yorumu oyla      18      10  
dorukan 16 Mart 2009 Pazartesi 02:39

mustafa yarımağan hiç nutuk okumamışmı? orda ATATÜRK ün dedikleri yazılıdır.okumuşda taraf olarak olayları bu şekilde aksettirip,hiç ortada yokken tekrar bu olayları gündeme taşımak neyin nesidir.insanları kutuplaştırmak çabası değilmidir...!

Yorumu oyla      18      10  
Kubilay 16 Mart 2009 Pazartesi 00:51

20.yüzyılın ulusalcı fikirleriyle bir önceki yüz yılın imaparatorluk dünyasını kavramaya çalışman boşuna güzel kardeşim. Her şeyden önce Emin Oktay fikriyatıyla kısıtlı EĞİTİM'in ve fikrini ciddiye alıp tartıştığın kişiye kuş beyinli dedirten çiğlikteki IQ'un yetmez buna...

Yorumu oyla      18      10  
IQ ve Eğitim Meselesi 16 Mart 2009 Pazartesi 00:11

Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı esaretinden kurtularak vücut buldu.Osmanlı ise Türklerin içinden çıkıp Türklüğünü unuttu onları fedaisi yaparak piyon gibi ileri sürdü.Sürekli ezdi.Osmanlı Türkün sadece küçücük bir silalesi iken aslını inkar edip hizmetkar etti.Devşirmeler ile kendilerine hükümranlık kurarken devşirilerek yabancılaştılar.

Yorumu oyla      18      10  
IQ ve Eğitim Meselesi 16 Mart 2009 Pazartesi 00:05

Vahdettin'in hain olması mantığa aykrıymış hangi akla mantığa aykırı olabilir?Kendisini Vahdettinin kölesi,ülkesini malı görenlerin kuş kadar aklına göre.Onlar Vahdettin gibi düşünürler.Benim malım,benim kölem,benim tebam kime ne derler.Halkını kendi tahtı için düşman güçlere teslim edip ülkesinin başkentini onların denetimine veren,savaşmadan telim olup ne isterseniz yapın benim sefama dokunmayın diyen biri hain değilse sıfatı nedir.Cihan padişahı uygunumudur?

Yorumu oyla      18      10  
DoguKaaN 16 Mart 2009 Pazartesi 00:00

m emin avcioglu kes sesini ne demek karsi fikirlere saygin yok mu senin

Yorumu oyla      18      10  
DoguKaaN 15 Mart 2009 Pazar 23:58

m emin avcioglu arkadasim Vahdettin ATATÜRKE yetki verdi ama ülkeyi kurtarmasi icin degil ingilizlerin istegiyle ordaki sözde rum halkina yapilan baskiyi ortadan kaldirmasi icin vermisti uzatmayalim daha sonrada ATATÜRKÜ vatan haini ilan edende kendisi degilmiydi

Yorumu oyla      18      10  
Kubilay 15 Mart 2009 Pazar 23:36

Ve Vahdettin'in hain olduğunu ya da Osmanlı'daki harem hayatı hakkında oryantalist fantaziler üretenlerle Atatürk'ün özel hayatı hakkında yazıp çizenlerin sözde farklılıklarına karşın aynı soydan geldiklerini düşünüyorum. Hani şu Darwin'i bilimsel yöntemleriyle değil de üzerinden yüz yıl geçmiş tezlerinin doğruluğu ya da yanlışlığıyla tartışıp duran adamların soyundan...

Yorumu oyla      18      10  
AKSakallı 15 Mart 2009 Pazar 23:34

Anadolu’da savaşanlar için ‘idam kararı’ aldıran ve bu konuda düzmece din adamlarına fetvalar yayınlatan kim? Bu fetvaları bütün Anadolu’ya gönderip ‘bunlar eşkıya çetesidir, ele geçirildiği anda idam edilecektir’ diye emirler veren, Mustafa Kemal Paşa’yı boynunda idam kararı ile askerlikten atan kim? Vahdettin! Kendisinin ve işgalcilerin denetimindeki İstanbul’da satılık basın vardı. Bunlar Anadolu kahramanlarına ana avrat söverdi. ‘Mütareke basını’ deyimi işte o Vahdettin’in döneminde fışkırdı ve günümüzde de işlevini sürdürüyor.......

Yorumu oyla      18      10  
AKSakallı 15 Mart 2009 Pazar 23:34

Nice asker-sivil yurtseverler, işgal ordusu tarafından tutuklandı ve İngilizler tarafından topluca Malta adasına sürüldü. Vahdettin bütün bunları seyretti. Efendim, aslında kendisi yurtsever (!) biri imiş ama elinde olanak yokmuş! Ne yapsınmış! Keşke Anadolu’ya geçseydi, ya da intihar etseydi de, tarihe ‘HAİN’ diye geçmeseydi. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Anadolu’da vatanı kurtarmak için kelle koltukta mücadele verirken, Anzavur isyanını ve bir sürü iç isyanı çıkartan yine bu Vahdettin.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Adnan Oktar Turktime’a Konuştu: Said-İ Nursi'yi Atatürk Konusunda Yanılttılar!
Evrim teorisine karşı onlarca eseri, şatafatlı hayatı ve ilginç çıkışlarıyla ...
Erhan Göksel: Teslim Bayrağı Çeken Büyükanıt Divan-ı Harp’te Yargılanmalı!
Sınır ötesi harekat yapıldığı zaman aslında sanıldığı gibi bir harekat ...
Fatih Karaca: Tuncay Özkan Grubun’dan Kimseyi İşten Atmadık, Kendileri Ayrıldı...
Aralarında Kanaltürk ve Bugün Gazetesi'nin de bulunduğu Koza-İpek Medya ...
 
Emniyet Genel Müdürü Köksal: Gazeteciler İçin Özel Dinleme Yok…
Türk basınının lokomotif gazetelerine dahi röportaj vermeyen Emniyet Genel ...
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
 
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
süper lig
rusya
Ak Parti
Murat Yıldırım
Bütçe
pkk
Milwaukee Bucks
Faruk Bal
lollipop