Savcı Öz'e göre beş önemli suikastta Ergenekon'un parmak izi var:
1- UĞUR MUMCU'YU İSRAİL'DEN GELEN ÖZEL TİM ÖLDÜRDÜ
Veli Küçük'ün evinde bulunan MİT belgesi: İsrail kabine görevlisi Haim Ber-Yev kontrolündeki OADNA birliği mensubu 6 asker deniz yoluyla Türkiye'ye girdi. CIA denetimindeki tim, Mumcu'yu öldürdükten sonra İsrail Büyükelçiliği'nde saklandı.
2-SABANCI TETİKÇİLERİNİN İSMİ BİR AJANDADA ÇIKTI
Sayfa 301: Aydınlık Dergisi'ndeki aramada bir ajanda ele geçirildi. 1 Ocak 1996 tarihli sayfada Fehriye Erdal, İsmail Akkol, Mustafa Duyar isimleri yazıyordu. Bundan 8 gün sonra Sabancı suikastı gerçekleşti.
3- DANIŞTAY SALDIRISI İÇİN DOKUNULMAZLIK TEKLİFİ
Sanık Osman Yıldırım'ın ifadesi: JİTEM'den İsmail adlı bir yüzbaşı geldi. 'Sana dokunulmazlık verilecek, karşılığında hizmet etmeni istiyoruz' dedi. Kabul etmedim. Alparslan Aslan Ankara'ya gönderildi. Ben bu olayda istihbarat görevlisi gibi çalıştım.
4-'HABLEMİTOĞLU'NU ÖLDÜR 1 MİLYON DOLAR VERECEĞİZ'
Sanık Osman Yıldırım'ın ifadesi: 2002 sonunda Veli Küçük, Esen Türkyılmaz, Muzaffer Tekin ve Osman Gürbüz'le buluştuk. Hablemitoğlu'nu öldürmem için 1 milyon dolar önerdiler. Reddettim. Küçük, Gürbüz'e 'Bu iş yine sana düştü' dedi.
5- DELİL YOK AMA VELİ KÜÇÜK'ÜN DİNK'İ TEHDİT ETTİĞİ BİLİNİYOR
Sayfa 385: Ogün Samast'ın cezaevinde, kullanıldığını söyleyerek bağırıp çağırdığı biliniyor. Dink'in avukatı, Veli Küçük'ün Dink'i tehdit ettiğini, adamlarının Dink'in davalarına sürekli geldiğini belirtmiştir.
Uğur Mumcu'yu CIA'mi öldürdü
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün evinde bulunan, MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı belgeye göre Uğur Mumcu’yu CIA yönetimindeki İsrail Özel Timi öldürdü. İkinci hedef ise Mehmet Ali Birand’dı. Tim, Ankara Büyükelçiliği’nde saklandı
Ergenekon soruşturması çerçevesinde tutuklu emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün evinde bulunan bir belge, gazeteci Uğur Mumcu cinayetine ilişkin tartışma yaratacak önemli bir detayı ortaya koyuyor. Ergenekon iddianamesinde, Veli Küçük’ün adresinde yapılan aramada elde edilen dokümanlara detaylı yer verildi. Dokümanlar arasında en ilgi çeken ise MİT tarafından yazılan ve dönemin Başbakanı’na gönderilen 2 Şubat 1993 tarihli rapor.
İddianamede, “haki renkli 2005 ibaresi bulunan ajanda”da yer aldığı belirtilen rapora ilişkin bilgi şöyle yer aldı: “Bu ajanda içerisinde bulunan doküman 02 Şubat 1993 tarihli ve 01.789.0879/435 sayılı Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan, Sönmez KÖKSAL müsteşar imzası ile ‘ÇOK GİZLİ’ ibaresi ile Başbakanlık makamına hitaben yazılmış, Uğur Mumcu konulu belgede ABD’nin Ortadoğu’yu kontrol altına alıp Türkiye’nin dine dayalı bir yönetim altına girmesini önlemek amacıyla, CIA denetiminde, İsrail Kabine görevlisi Haim Bar-Lev kontrolünde, İsrail ‘OADNA’ birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel tim ‘Hayre’ deniz üssünden botla Türkiye’ye giriş yaptıkları, timin hedefinin Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand’ı öldürtmek olduğu, Mumcu’yu öldüren tim elemanları ikinci görevleri Birand’ı öldürmek için ülkemizden çıkış yapmadıkları, tim elemanlarının İsrail hükümetinin Ankara temsilciliğinde kaldıklarının tespit edildiğine dair istihbarat raporu olduğu...”
RAPOR DEMİREL’E
MİT ile ilgili belgenin yazıldığı raporun gazeteci Uğur Mumcu’nun öldürülmesinden 10 gün sonra yazıldığı anlaşılıyor. Turgut Özal’ın MİT Müsteşarlığı’na getirdiği ilk diplomat kökenli müsteşar olan Sönmez Köksal, o dönem iş başında bulunan DYP-SHP hükümeti sırasında da görev yaptı. Bağdat Büyükelçiliği’nden sonra 1992’de bu göreve getirilen Köksal’ın raporu dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e verdiği anlaşılıyor.
Fehriye 8 gün önce ajandada
AYDINLIK dergisinde yapılan aramada elde edilen 1995 yılı ajandasının 1.1.1996 tarihli sayfasında Fahriye Erdal, İsmail Akkol, Mustafa Ö. isimlerinin yazıldığı tespit edildi. İddinamede, “Adı geçen şahısların isimlerin not alındığı tarihten 8 gün sonra Sabancı Center İş Merkezi’ndeki Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe isimli kişilerin öldürülmesi olayını gerçekleştirdikleri bilinmektedir. Sabancı suikastı eyleminden sekiz gün önceki bir tarihe, eyleme katıldıkları tespit edilecek şahısların isimlerinin yazılmış olması, örgütsel bağlantı dışında hiçbir şekilde izah edilmesi mümkün değildir” denildi.
18.12.2002 NECİP HABLEMİTOĞLU
İddianamenin 1249. sayfasında Habib Ümit Sayın’a ait ifade şöyle: “56235 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; burada yazmış olduklarının ciddi şeyler olmadığını, özellikle ‘Hablemit tam bir b.k. Her yana oynayan bir etki ajanı belki de gerçekten Fethullah’dan para sızdırmak isteyen bir palavracı. Gen-Kur bunun farkına vardı. Herifi sıkıştırdılar ve KTB’nin ben olduğunu herkese açıklıyor. Bu adam tam bir pislik. Bunun Tantan da farkında. Adnan ve Aydınlık da. Alemdaroğlu da... Hablemit korkuyor. Çünkü arkasında ne Mit, ne Gen-Kur, ne de Emniyet var. Silahı yok. Tek gücü medya onu da kaybetti. Gidici bir yıla kadar. Bir solucan ayıklanır’ ifadelerinin...”
17.05.2006 DANIŞTAY HAKİMİ ÖZBİLGİN-Tefeci parası finanse etti
İddİanamenİn 916’ncı sayfasında Danıştay saldırısı hükümlülerinden Osman Yıldırım’ın ek ifadesine göre; Veli Küçük, Akın Birdal suikasti’nin azmettiricisi Selim Tufan Gülaltay ile bir dönem ortak iş yapan Turgut Büyükdağ’ın fabrikasına, ‘tefeci’ aracılığıyla aldığı genel vekaletnameyle el koydu. Fabrikayı 2 bankaya ipotek ettirerek, 50 milyon dolar aldı. 5 milyon doları Osman Yıldırım’a ‘hak payı’ olarak verdi. Geri kalanı ise emekli Orgeneral Çevik Bir, İstanbul eski emniyet müdürü MHP milletvekili Hasan Özdemir, tefeci İsmail Özdemir ve Hüseyin Çil ile paylaştı.
19.01.2007 HRANT DİNK-Şerefsiz öldü, olay oldu
İddianamenin 1014’üncü sayfasında yer alan görüşmelerde Özcan Pehlivanoğlu ve Vedat Yenerer arasındaki konuşmada Hrant Dink için hakaretler yer aldı. Yenerer şöyle diyor: “Bu gözaltına alınan adamlara bak, hepsi akıllı herifler. Kim bilir bunlara çete diyecekler bilmem ne diyecekler. 5 sene sonra bu savcıların hiçbiri yerinde kalmayacak, AKP iktidarı gittiği gün korkunç şeyler olacak. Çoğu mesleği bırakmak zorunda kalacak. Korkularından ayrılacaklar. İçimiz dışımız Hrant Dink oldu ya. Bu şerefsiz öldürüldü bu kadar olay oldu. Şimdi böyle bir dönem yaşıyor ülke ama bunun sonu aydınlıktır. Veli Küçük gözaltında ama daha 70 milyon vatan evladı var.” İddianamede Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’in de ismi yer aldı; ancak Dink cinayetinin tam olarak nasıl işlendiğinin aydınlanmadığı ifade edildi. “Veli Küçük’ün adamlarının” Samast’ın duruşmalarını izlediği de iddianamede yer aldı.
akşam