Yunanistan'ın Ege sorunları çerçevesinde tek sorun olarak kıta sahanlığı konusunu gördüğünün hatırlatılması üzerine Karamanlis, ikili ilişkilerde özellikle Ege konusunda belirli sorunların bulunduğunun malum olduğunu belirterek, bu tip sorunların çözümünde izlenmesi gereken yöntemin, uluslararası hukuk ve sözleşmeler çerçevesinde ele alınması olduğunu kaydetti.
Yunanistan'ın bu konuda Lahey Adalet Divanına başvurma yönündeki tavrını muhafaza ettiğini belirten Karamanlis, bununla birlikte sorunların barışçıl şekilde çözümleneceğine inandığını ifade etti. Karamanlis, temel hedefin ikili ilişkilerin iyileştirilmesi olduğunu ve bunun temel şartının da iyi komşuluk ilişkilerinden geçtiğini kaydetti. AB sürecinde tehdidin, kaba kuvvetin veya gerginliğin yer almasının anlamsız olduğunu ifade eden Karamanlis, "Şahsen ben artık bir sayfayı çevirmenin zamanı geldiğine inanıyorum" diye konuştu.
-"ADADA ARTIK BİRLEŞME OLMASI GEREKİYOR"-
Karamanlis, Kıbrıs konusundaki çözüm sürecine ilişkin soru üzerine, Yunanistan'ın adadaki siyasi sorunun çözümlenmesi yönünde açık ve net siyaseti olduğunu söyledi. "Adada artık birleşme olması gerekiyor" diyen Karamanlis, bunun her şeyden önce Kıbrıs'taki tüm insanlar için olması gerektiğini söyledi.
Kıbrıs sorunu uluslararası boyutta olduğu için sorunun çözümünün Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkileri gelişmesine de katkıda bulunacağını belirten Karamanlis, bu konuda çerçevenin BM Güvenlik Konseyi kararları, AB ilkeleri ve 8 Temmuz 2006 sözleşmesiyle belirlendiğine inandığını kaydetti. Karamanlis, "Biz tüm gücümüzle, kalıcı olabilecek çözümün bulunması yönünde her türlü desteğe vermeye hazırız" dedi.
Yunanistan Başbakanı Karamanlis, bir başka soru üzerine de, Türkiye için Patrikhane'nin merkezinin bu ülkede olmasının çok önemli bir kriter olduğunu belirterek, "Bunun bir Avrupa pasaportu olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu. İstikşafi görüşmelere yönelik soru üzerine de Karamanlis, ilgili sorunun devam ettiğini belirterek, istikşafi görüşmelerin devamı ve hızlandırılmasını konusunda görüş birliğine varıldığını söyledi.
-"AVRUPA'DAKİ SON DUVARIN YIKILMASI İÇİN SON FIRSAT"-
Bir başka soru üzerine Karamanlis, Kıbrıs sorunun çözümünün Türkiye'nin AB sürecinde önemli bir kriter olduğunu ve Türkiye'nin Kıbrıs Rum yönetimiyle ilişkilerini uyumlaştırmasının zorunluk olduğunu söyledi. AB ülkeleri çerçevesinde adil ve kalıcı çözüm bulunabilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını kaydeden Karamanlis, "Avrupa'da var olan son duvarın yıkılması için artık önümüzde son fırsat var. Bu konuda çaba göstermemiz gerekiyor" dedi.
Bazı basın organlarındaki Yunanistan'daki Türkiye aleyhtarlığına ilişkin ankete yönelik soru üzerine Karamanlis, yapılan kamuoyu araştırmalarını yararlı çabalar olarak gördüğünü, ancak bunların siyaset belirleme unsuru olduğuna inanmadığını belirtti. Karamanlis, Yunanlıların Türk halkına yönelik iyi duygular taşıdığına inandığını ifade ederek, "Bir sayfa değiştirilmesi gerektiğini öngördüklerine inanıyorum" diye konuştu. Uzun yıllar pek de olumlu olmayan tarihi bir geçmiş olduğunun bir gerçek olduğunu belirten Karamanlis, çok zaman bunların güven sorunu ortaya çıkardığını, bunları aşmak için uzun zaman gerektiğini belirtti.
Karamanlis, "Bu konuda liderlerin yolları açması için siyasi cesaret ve isteklerinin olması gerekiyor" dedi. Karamanlis, Yunanistan'dan başbakan düzeyinde bir sonraki ziyaretin bir 49 yıl daha almayacağını sözlerine ekledi. Başbakan Erdoğan, basın toplantısının ardından, konuk başbakan Karamanlis onuruna Başbakanlık Resmi Konutunda akşam yemeği verdi. Basın mensuplarının yemekten kısa süre görüntü almasına izin verildi, açıklama yapılmadı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak, ''Derdimiz şüphesiz ki Kıbrıs'ta, masada müzakerelerle, bu sorunu çözebilmektir. Garantör ülkeler, bunu teşvik edeceğiz. Ve masalarda müzakerelerle bu işi neticeye kavuşturmak gerek'' dedi. Erdoğan, ''ekümeniklik'' konusunun aslında ''Hristiyan-Ortadoks dünyasının kendi iç sorunu'' olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından yaptığı açıklama sonrasında, soruları yanıtlarken, kıta sahanlığı konusunun görüşmelerde ele alınıp alınmadığına yönelik bir soru üzerine, şunları söyledi: ''Özellikle kıta sahanlığı konusuyla alakalı şu ana kadar 37 toplantı yapılmış vaziyette, son toplantı İstanbul'da yapıldı, 38. toplantı Atina'da yapılacak. Bunları bürokrat kadrolarımız karşılıklı olarak görüşmek suretiyle devam ettiriyor. Amaç, kıta sahanlığı ile ilgili konuda adil bir çözüme ulaşılmasıdır, kapsamlı ve kapsayıcı bir çözüme ulaşmaktır.
Görüşmelerin bu denli sürmesi, bu arayıştan kaynaklanmaktadır. Bundan sonraki süreçte, gerek Dışişileri Bakanlarımızın teşvikiyle gerekse Başbakanlar olarak bizlerin de gayretiyle çok daha kısa zamanda bu işi neticelendirme gayretimiz var. Temennimiz odur ki bir an önce bunu da çözüme kavuşturmak suretiyle halklarımızın önüne sürekli olarak getirilen bu tür olumsuzluklardan en önemlisi diyebileceğimiz bir konu gündemden kalkmış olacak.''
-''NE YAZIK Kİ BAŞARAMADIK''-
Kıbrıs sorununa ilişkin bir soruya Erdoğan şu yanıtı verdi: ''Güney Kıbrıs'la alakalı 8 Şubat'ta yapılacak olan seçimler ve bu seçimlerden sonraki süreç, önem arz ediyor. Özellikle ben, değerli dostum, meslektaşım Kostas'dan burada bir gayret bekliyorum. O da müzakerelerin yeniden başlatılmasına yönelik bir adımın atılmasıdır. Tabii bu Birleşmiş Milletler zeminidir. Bu konu, lokal bir konu değildir. BM Sayın Annan'la bu konuda bir adım atmıştı.
Annan Planı bunu çözmeye yönelik bir adımdır. Ve birlikte değerli dostumla (Kostas Karamanlis ile) ve ekibiyle İsviçre'nin Bürgenstock kentinde günlerce birlikte çalıştık. Orada referandumun imzaları atıldı. 24 Nisan'da bir referandum yapıldı. Kuzey, bu referanduma 'evet' dedi. Güney 'hayır' dedi. Aslında bu referandumla ilgili paket, sözleşme metni de diyebiliriz, buradaki geleceği kuşatacak bir adımın da altyapısını oluşturuyor. Ne yazık ki bunu başaramadık.
Ve süreç aynı şekilde devam ediyor. Artık Annan Planı devreden çıkmış durumda, ama esası, ruhu aynen korunabilir. Derdimiz şüphesiz ki Kıbrıs'ta, masada müzakerelerle bu sorunu çözebilmektir. Garantör ülkeler, bunu teşvik edeceğiz. Ve masalarda müzakerelerle bu işi neticeye kavuşturmak gerek. Adil, kapsamlı, kalıcı bir neticeye ulaşabilmek için...''
-RUHBAN OKULU-
''Ruhban okulu ve patrikhane konusunda Türkiye'nin görüşleri nedir?'' sorusuna ise Başbakan Erdoğan şu yanıtı verdi: ''Patrikhane konusunda şu ana kadar gösterdiğimiz ilgi, alaka ortadadır. Bizler bu konuda elimizden gelen bütün kolaylığı göstermekteyiz. Aslında Ekümeniklik konusu Hristiyan-Ortodoks Dünyasının kendi iç sorunudur. Ve seçimlerine varıncaya kadar Türkiye'nin şu ana kadar takındığı tavır, olumlu yaklaşım ortadadır. Ruhban Okulu konusunda, 1972 yılına kadar vardı, 1972'den sonra alınmış bir kararla kapatılmıştır. Bizler şu anda bu konuyla ilgili bir çalışma yapıyoruz, konuyu değerlendiriyoruz ve bu konuyu değerlendirmek suretiyle kararımızı bundan sonra vereceğiz.''
-''MERAK ETMEYİN 49 YIL SÜRMEZ''-
Konuşmaların ardından, Erdoğan ve Kostas Karamanlis basına görüntü verdi. Gazetecilerin görüntü için ayağa kalkanları uyarmaları üzerine, Erdoğan, ''Merak etmeyin 49 yıl sürmez, öyle temenni ediyorum'' şeklinde espri yaptı. Erdoğan ve Karamanlis başbakanlıktan aynı araçla ayrıldılar.
Haber 7
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |