Breivik, 1500 sayfalık günlüğünde, küçük bir çocukken Körfez Savaşı sırasında Müslüman bir arkadaşının, Amerikalılara karşı düzenlenen füze saldırıları haberlerine sevinmesiyle hayatının yönünün değişmeye başladığını, NATO'nun 1999 yılında Sırbistan'ı bombalamasının, Sırbistan'ın Kosova'da Arnavut Müslümanlara yönelik eylemlerine sempati duyduğundan, saldırılar konusunda kararlı olmasını sağladığını ifade etti.
Anders Behring Breivik ayrıca NATO'nun Sırbistan bombardımanından bir yıl sonra "Avrupa'nın İslamileşmesinin" barışçıl yollarla durdurulamayacağının farkına vardığını belirtti.
Günlüğünde Müslümanları ve Avrupa'yı çok kültürlü hale getirmekle suçladığı "Marksistler"i küçük görmesini derinleştiren olayları kronolojik sırayla kaleme alan Breivik, Oslo'da orta direk bir ailede yetiştirilmesini, anne ve babası o bir yaşındayken boşanmış olmasına ve onlu yaşlarında babasıyla iletişimi kopmasına rağmen ayrıcalıklı sözlerle nitelendiriyor.
Breivik, hem annesinin hem de babasının, Marksistlerin sızdığı görüşünde olduğu Norveç'in merkez sol İşçi Partisi'ni desteklediklerini belirterek, gençliğinde annesinin "ılımlı bir feminist" olmasından rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor.
Bir ara, göçmenlere yönelik daha sıkı kontroller çağrısında bulunan, muhalif İlerici Parti'den politikaya atılmayı denediğini ve 7 yıl önce neredeyse Oslo Kent Konseyi'ne seçileceğini savunan Anders Behring Breivik'in günlüğünün bir bölümünün, Amerikalı anarşist Theodore Kaczynski'nin "Unabomber" adlı teknoloji karşıtı manifestosunun ilk sayfalarından neredeyse kelimesi kelimesine alındığı görülürken, Breivik, Kaczynski'ye atıfta bulunmuyor.
Breivik'in ailesi
Breivik'in babası Jens Breivik'in, Norveç'in Londra Büyükelçiliğinde diplomatlık yaptığı sırada annesiyle ayrıldığı, annesinin, oğlunun velayetini aldığı, Breivik'in 15 yaşına gelene kadar Fransa'da yaşayan babasıyla yeni eşini düzenli olarak ziyaret ettiği belirtiliyor.
Anders Behring Breivik'in, 1995 yılında kendi isteğiyle babasıyla iletişimini kopardığı ifade edilirken, annesinin, Oslo'da şu anda polis tarafından korunan bir apartman dairesinde yaşadığı ve oğlunun planlarından haberdar olmadığını söylediği belirtiliyor.
Yargı süreci
Bugün mahkemeye çıkacak olan Breivik'in avukatı Geir Lippestad dün NRK televizyonuna yaptığı açıklamada, müvekkilinin duruşmanın halka açık yapılmasını ve üniformayla yargılanmayı talep ettiğini belirtti.
Avukat, Breivik'in nasıl bir üniformadan bahsettiğini ise bilmediğini söyledi.
Duruşmanın halka açık yapılıp yapılmayacağına yargıç karar verecek.
Müebbet hapis cezasının bulunmadığı Norveç'te Breivik en ağır ceza olan 21 yıl hapis istemiyle yargılanacak.
Eski başbakan Brundtland de listesindeymiş
Fransız jandarması, Norveç'te 93 kişinin öldüğü saldırıları düzenlediğini itiraf eden Anders Behring Breivik'in babasının evinde arama yaptı.
Ondan fazla jandarmanın, Breivik'in babasının ülkenin güneyindeki Cournanel kentinde bulunan evinde arama yaptıktan sonra evden ayrıldığı belirtildi.
Bölge jandarması, arama yapılan evin Breivik'in babası Jens Breivik'e ait olduğunu doğruladı, ancak ayrıntılı bilgi vermedi.
İfadesi alınan Jens Brevik, oğluyla yıllardır görüşmediğini söylemişti.
Bu arada Aftenposten gazetesinde yayımlanan haberde, Anders Behring Breivik'in, iktidardaki İşçi Partisi'nin gençlik kampına düzenlediği saldırıda, eski başbakan Gro Harlem Brundtland'ı da öldürmek istediğini söylediği belirtildi.
Polise dayandırılarak verilen habere göre, Breivik ifadesinde, Brundtland'ı da yok etmek istediğini dile getirdi.
Brundtland'ın, cuma günü adadaki kampa katılan 600 gence hitaben konuşma yaptığı ve katliamdan önce adadan ayrıldığı bildirildi.
Prensesin kardeşi de öldü
Öte yandan, Norveç'in Utöya adasında gençlerin katıldığı İşçi Partisi'nin kampına düzenlenen saldırıda Norveç Prensesi Mette-Marit'in üvey kardeşinin de öldüğü bildirildi.
Kraliyet sözcüsü Marianne Hagen, silahlı saldırganın kampta katlettiği gençler arasında Prenses'in üvey kardeşinin de bulunduğunu belirtti.
Hagen, ölen kişinin Mette-Marit'in 2008'de ölen üvey babasının oğlu Trond Berntsen olduğunu belirtti.
Kampta yapılan katliamda 86 kişi yaşamını yitirmişti.
CUMHURİYET
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...