Proje Sözcüsü İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’de 35 il ve 210 ilçede şu an kuraklık olduğunun resmen ilan edildiğini bildirdi.
Kuraklıkla mücadelede ciddi çalışmalar yapan ülkelerin, öncelikle kuraklık olup olmadığını anlamak için bir çok parametreyi ölçüp izlediğini ve kuraklığı hayatın her alanında hatırladıklarını vurgulayan Kadıoğlu, "Ülkemizde kuraklığın gelişimini, günlük/aylık olarak takip ederek, kurak ve nemli alanların ve bunların şiddetinin yerel dağılımı hakkında doğru ve zamanında bilgi sahibi olamıyoruz. Bunun bir sonucu olarak da kuraklığı çok geç kalarak fark edebiliyoruz" diye konuştu.
Kuraklığın Türkiye’de en zararlı ve en az anlaşılan doğal afetlerden biri olduğunu savunan Kadıoğlu, rastgele ve seyrek bir şekilde oluşan kuraklığın en kapsamlı sosyo-ekonomik zararlara neden olan ve yavaş gelişen en sinsi ve en tehlikeli doğal afet olduğunu kaydetti.
Mikdat Kadıoğlu, "Ülkemizde, ne kuraklık doğru algılanıyor ne de bir afet olarak kabul ediliyor. Kuraklığı bir nedene bağlamak popülist bir yaklaşımdır" dedi.
Bütün sektörlerin ve ilgili otoritelerin katılımıyla "Kuraklık Yönetim Ekibi" oluşturulması, "Küresel düşün yerel hareket et" prensibine uygun olarak da sanayicilerin ve iş adamlarının enerji ve su tasarrufu yaparak, bu problemin çözümüne katkıda bulunmaları gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, devletin kuraklık planları yaparak "risk yönetimine" geçmesi gerektiğini ifade etti. Kadıoğlu, "Su kaynaklarımızı da verimli kullanabilmek için merkezi ve yerel yönetimlerimiz de her yeni su yılının başında su bütçesini hazırlayıp gerektiğinde ’Kuraklıkla Mücadele Planları’nı devreye sokmalıdır" dedi.