Birinci bölüm için TIKLAYIN…
MÜFETTİŞ RAPORUN’DA DÖRT KAÇAK BİNA VE RÜŞVET
Doğuş İş Merkezi
Adres: Ayazağa Mahallesi 11 ada 90 sayılı parselde iş merkezi
Olay: İş merkezi inşaatına başlandı.Binanın 7 katı kaçak inşaa edilince belediye inşaatı durdurdu.Bina sahipleri adına Ersin Eren ve Haşmet Topçuoğlu devreye girerek Belediye ile ilişki kurdu.Dosyada ki belgelere göre Şişli Belediyesi Eski Başkan Vekili Rauf Akçay ve yeni Başkan Yardımcıları Osman Aslan ve Haluk Tamgaç'la yapılan pazarlıklar sonucu 300 bin dolar karşılığındaki kaçak katlar yasallaştı.
Bozdemir'in Binası
Adres: Gülpınar Mahallesi 9233 ada 3 parseldeki 2 numaralı bina
Olay: Fatma Uygun ve İbrahim Bozdemir'e ait bina inşaatının proje ve ruhsata aykırı olduğu belirlenerek yıkım kararı alındı. Belgelere göre 21. Yüzyılda Şişli Gazetesinin sahibi Mithat Yılmaz ve Belediye Başkan Yardımcısı Osman Aslan devreye girdi. Telefon kayıtlarına da yansıyan tehdit ve pazarlıklar sonucu, sadece ceza kesilen inşaatın tamamlanması sağlandı.Raporda Belediye Yöneticilerinin suç işlediği yazıyor
Kilit apartmanı
Adres: Gülpınar Mahallesi 9130 ada 3 parseldeki 13 numaralı bina
Olay: Projeye aykırı inşaat tespiti üzerine belediye, Hasan Kilit'e ait binanın kaçak katları için yıkım kararı aldı. Müfettiş kararına göre bu noktada 21. Yüzyılda Şişli Gazetesinin sahibi Mithat Yılmaz ve Belediye Başkan yardımcısı Osman Aslan devreye girdi. Telefon kayıtlarına da yansıyan tehdit ve pazarlıklar sonucu, sadece ceza kesilen inşaatın tamamlanması sağlandı.Raporda Belediye Yöneticilerinin suç işlediği yazıyor
Zümrüt apartmanı
Adres: Esentepe Mah. Zincirlidere cad. 9241 Ada 3. parseldeki 36/A numaralı bina
Olay: Ruhsatsız, izinsiz inşaat tespiti üzerine önce ceza sonra yıkım kararı alındı.Belgelere göre bu olayda da 21. Yüzyılda Şişli Gazetesinin sahibi Mithat Yılmaz devreye girdi. Belediye yöneticileriyle yapılan pazarlık sonucunda sadece ceza kesilerek binanın tamamlanması sağlandı.
Kaçak yapıya ruhsat pazarlıktan mı geçiyor?
Müfettiş raporlarına göre, Topçuoğlu ailesi ile Doğuş inşaata ait iş merkezinin 7 kaçak katı için Şişli Belediye Başkan yardımcıları Akçay ve Aslan'a 300.000 Dolar ödendi. Aslında şişli Belediyesinde uygulandığı müfettiş raporunda anlatılan yöntem başka il ilçe ve beldelerdeki kötü örneklerden farklı değildi.Yani yöntem hep aynı: Her şey önce arsa ya da bina sahibinin hatalı kusurlu işlemiyle başlıyor.bu kusurlu işlemle birlikte devreye belediyenin mühürleri, cezaları giriyor.Arsa ya da bina sahibi ısrarlı ise şayet bu noktadan itibaren işler çatallaşıyor,yasal uygulanmanın yerini pazarlıklar,yasa dışı izin ve icraatlar alıyor.
İzin de Ruhsat da Yok
Örneğin; Müfettiş raporundaki Doğuş Yapı inşaat şirketinin Ayazağa’daki iş merkezi inşaatında olduğu gibi.
Nurten Topçuoğlu, bir iş merkezi inşaatı için müteahhit olarak sektörün önemli isimlerinden Doğuş İnşaat şirketiyle anlaşıyor.Anlaşmaya göre yapılacak iş merkezini yüzde kırkı Doğuş Gurubuna, yüzde altmışı da Topçuoğlu ailesine ait olacak.1999 seçimlerinden kısa bir süre önce inşaat hemen başlıyor ,ama ortada ne izin nede ruhsat var soruşturma dosyasına göre.Seçimlere 12 gün kala Şişli belediyesi zabıta ekipleri görevlerini harfiyen yerine getirerek 2485 sayılı tutanakla inşaatı mühürlüyor.
Sarıgül'den Cezalı Ruhsat
Seçimlere gelen Sarıgül yönetimi ise 13.07.1999 tarihinde cezalı ruhsat vererek inşaatı yeniden başlatıyor.Cezalı ruhsat aslında yasaya uygun diğer bütün şartları uygunsa kaçak bir inşaatın para cezası ödeyerek ruhsat alması yani yasalaştırması mümkün. Ama uygulama yerine ve adamına göre değiştiği için cezalı ruhsata sahip olmak çok değerli hale geliyor.Hal böyle olunca da işler rayından çıkıyor devreye aracılar,siyasetçiler hatta mafya bile giriyor.
Doğuş inşaatla ilgili problemde de devreye önce eşi Nurten Topçuoğlu nedeni ile Hazerfen havaalanı ile Top Air'ın sahibi iş adamı Haşmet Topçuoğlu giriyor. Sonrada onun arkadaşı olan Uganda Fahri Konsolosu ve iş adamı Ersin Eren'in ilk işi Belediye ile ilişki kuracak bir isim bulmak olmuş.Bu isim de iş adamı Tarkan Baykara...Baykara mühürlü inşaatla ilgili sorunu hemen Sarıgül’e taşıyor.
Hüsamettin Özkan Tanıştırmış
Bu noktada çok önemli bir bilgi müfettiş raporuna yansımasa da raporun ekleri arasından çıkıyor.Bu bilgi, iş adamı Baykara'nın Sarıgül ile nasıl tanıştığı ile ilgili.Dinleme kayıtları ve ifadelere bakılırsa Baykara’yı Sarıgül ile tanıştıran Hüsamettin Özkan Dönemin güçlü ismi Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan Baykara’yı Sarıgül ile tanıştırmakla kalmıyor dinleme kayıtlarına göre bu 3 isim birçok kez buluşuyor ,görüşüyor.Baykara çok sonra çete sanıklarıyla birlikte tehdit şantaj bombalama ve adam yaralama işlerine karıştığı gerekçesiyle gözaltına alınıp DGM'ye çıkıyor ama henüz olayın başındayız.Baykara Ersin ve Topçuoğlu nu Sarıgül ile tanıştırıyor.Ardından da devreye bu kez dönemin Başkan Vekili Rauf Akçay ile Başbakan Yardımcısı Osman Aslan giriyor.
Müfettişin raporuna yansıyan belgelere göre de bu noktadan itibaren rüşvet ilişkisi kuruyor.
Topçuoğlu ailesi ile Doğuş inşaata ait binanın 7 kaçak katı için Başkan Yardımcıları Akçay ve Aslana 3000 dolar ödeniyor.Müfettiş raporuna bir diğer eski Başkan Yardımcısı Haluk Tamgaç'da alışverişte ki isimler arasında.
Mafya Devrede
Mafyanın devreye girdiği yer burası İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrahın Valiliğe gönderdiği rapora göre bölgede yayın yapan 21. yy da Şişli Gazetesinin sahibi Mithat Yılmaz belediyecilere şantaj yapmış ardandan kendiside kaçak yapı-rüşvet zincirine katılmış.Dosyadaki kayıt ve ifadelere göre işi,başkan Sarıgül ve yardımcılarını tehdit edip istediği kararı çıkartacak noktaya vardırmıştır.Soruşturma dosyasına bakılırsa Ayazağa örneği ne ilk nede son.Müfettiş raporunda tespit edilen örnek olay sayısı 24, ama rapora göre soruşturma açılırsa bu sayı daha da artabilir.
Rapordaki Çete Sanıkları
Şişlideki gizli polis soruşturmasında ağa takılan isim Mithat Yılmazdı.Karısının ölümüne sebebiyetten gardiyan yaralama ve karşılıksız çeke kadar sayısı sabıkaya sahip olan Mithat Yılmaz, 1999 yılında cezaevinden çıkıp geldiği Şişlide önce bir yerel gazete yayınlamaya başladı.Ardından bir inşaat şirketi kurarak Sarıgül belediyesinden ihaleleri almaya...Ama polis kayıtlarına daha çok kaçak inşaatlar için belediye yöneticileri ile yaptığı pazarlıklarla geçti.
İşi, sonunda başkan Sarıgül dahil tüm Belediye Yöneticilerini tehdide hatta suikast girişimine kadar vardırmıştı ki, 20 Nisan 2004 de ki polis operasyonunda yakalanıp henüz yürürlükte olan DGM'de tutuklanarak cezaevine gönderildi.Ama telefon konuşmaları Şişlideki soru işaretleriyle dolu ilişkileri ortaya dökülmesine yol açtı.
Tarkan Baykara
2001 krizine kadar babasına ait Transtek adlı enerji şirketinde yöneticilik yapıyordu ama şirket satılınca kendi ifadesiyle dönemin Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan sayesinde Sarıgül'le tanışıp Şişli'ye yerleşti.Belediyeden aldığı ihalelerde de zarar edince Mithat Yılmaz'la birlikte çalışmaya başladı. Onun polis tarafından kaydedilen konuşmaları Şişli Belediyesi'ne ilişkin hazırlanan raporlara kaynaklık etti.
Habib Akgün
Habib Akgün de 20 Nisan 2004'te 21 Yüzyılda Şişli gazetesinin sahibi Mithat Yılmaz'la birlikte gözaltına alınanlar arasındaydı. Telefon kayıtları sonucu Akgün'ün Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Tamgaç'ın da aralarında bulunduğu bazı belediye yöneticilerini tehdit ettiği, adının suikast hazırlıklarına karıştığı belirlendi. Bir dönem Kuran Kursu hocalığı yapan Habib Akgün şimdi sabıkalarına bir yenisini eklemesi muhtemel olan çete davası nedeniyle cezaevinde
Sarıgül'ün odasındaki esrarengiz buluşma
20 Nisan 2004'te düzenlenen çete operasyonunda Mithat Yılmaz'la birlikte gözaltına alınan 20 kişiden biri de Nurettin Tarkan Baykara'ydı. Dinlenme kayıtları ve ifadeler göre, Tarkan Baykara'nın çete sanıkları ile de Şişli Belediye Başkanı Sarıgül ile de ilişkisi var. Baykara 2002 yılında Sarıgül2ün odasındaki ilginç bir toplantıyı anlatıyor: " Belediye başkanlığı binasının 3. katında, kendi odasında Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer ve Şişli Savcısı.... Ben de oradaydım... Bankanın fona devredilmesiyle ilgili kendisinin mağdur olduğunu bütün mal varlığının artık devletin olduğunu, Mustafa Süzer olarak hayattan bir beklentisinin kalmadığını bir de tutuklanırsam diye ağlamaklı bir lisanla anlattı. Ondan sonra konuşma biraz daha ileriye gidince içeriye geçtiler.
Benim duymam onları rahatsız etti galiba Mustafa Sarıgül de bana dedi ki " Bu işi de hallettik. Bu adamı artık almayacaklar içeriye" Baykara telefonda anlattığı bu buluşmayı polis ifadesinde de tekrarlıyor. Ancak bu kez Süzer'in buluştuğu kişiyi savcı olarak değil "Kısa boylu, beyaz saçlı, 55-60 yaşlarında, gözlüklü, sakalsız, takım elbiseli bir şahıs" olarak hatırlıyor ve ekliyor: "Mustafa Sarıgül Süzer'in gözaltına alınması konusunda ricada bulunmuş olabilir"
Kaynak: Ömer Yılmaz İnanç, Düğün Evinin Tefçisi, Ölü Evinin Yasçısı: Mustafa Sarıgül
BİRSEN ATEŞ/TURKTIME
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...