E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Bülent Kuşoğlu

Devlet Adamı
13 Aralık 2010 Pazartesi

Öğrenciliğimde bana öğretilen lider tipi ya iyi ya kötüydü. Osmanlı’nın Fatih, Kanuni gibi iyi veya II. Bayezıt, Deli İbrahim gibi kötü padişahları vardı. Cumhuriyetin devlet adamları ise ara sıra espri yapsalar da hep ciddiydiler. Az konuşur, nadir güler, çatık kaşlı sürekli memleket meselelerini düşünen tiplerdi. Şimdiki gençlerin “cool”, “ağır abi” diye tanımladığı tipler ama bana hepsi çok uzak gelirdi. Üniversite’ye kadar hiç “devlet büyüğü”, yada “devlet adamı” tanımadığım için uzak da olsalar bu imajları tartışmasız kabul ederdim. “Devlet büyükleri” benim algıma göre farklılaşmış, evrilmiş insanlardı. Hatırlarım, ilkokulda iken (Ağrı veya Muş-Malazgirt olabilir), “Atatürk mü yener, Tarkan mı?” tartışması yapmış ve oy birliği ile “Atatürk yener” kararı vermiştik. “O’lum” demişti bir arkadaş, “Atatürk’ü yedi düvel yenememiş ki, Tarkan nasıl yensin?  Bu söz üzerine tartışma bitmişti.

Doğal olarak bana verilen eğitime paralel olarak bu tipler gibi olmaya çalıştım. Mülkiye’ye kaymakam olmak niyetiyle gittim, sonra vazgeçip Maliye Hesap Uzmanı oldum. Tam “ağır abi”lik yerlerde, görevlerde bulundum ama “devlet büyüğü” olamadım. İmajım nasıldır bilmiyorum, fakat ben kendimi asla bu sınıfa sokamadım. Halbuki bir eğlenceye zorunlu olarak katıldığında sıkılan, hatta suçluluk duyan, hayatta önemli bir yanlışı olmayan, az gülen, konuşmayı sevmeyen bir kişiliğim var. Demek ki “Devlet büyükleri” ile ilgili olarak bende çok anormal bir imaj oluşmuş, onları çok büyütmüşüm. Sonradan “onlarda insan”, “onlarda tuvalete gidiyor” dedim ama yine de algım fazla değişmedi. Ta ki “devlet büyükleri”ni tanıyıncaya kadar. Zannediyorum benim ve benden önceki kuşağın durumu da pek farklı değildir.

Şimdilerde ise “devlet adamları” ile ilgili imaj çok farklı. Berlusconi tipi ve imajı yaygınlaşıyor. Magazin dünyasının aranan yıldızlarından karısı Carla Bruni ile Sarkozy tipi yaygınlaşıyor, yada bana öyle geliyor. Artık “devlet adamı” imajlı yöneticiler gittikçe azalıyor diye düşünüyorum. Belki de hiç kalmadı. Seçim sistemlerinin “Halk adamı” tipine zorlaması siyasetçileri değiştirdi. Bence değişiklik gerekiyordu ama “Berlusconi” tipi de çok fazla uçta oldu.

Geçen hafta Le Monde’a bir demeç veren bizim gençlik yıllarımızın hakiki devlet adamlarından Alman Şanyölyesi Helmut Schmit’in “Avrupa’da ulusal ve uluslararası sorunlara hakim yöneticiler mevcut değil”, “Merkel ise diplomatik beceriden yoksun” demesinden ilham alarak bunları yazdım. Anlıyorum ki Avrupalılara göre de lider veya devlet adamı tipi değişiyor. Eskiden liderler fazla yapay ve doğallıktan yoksundu, şimdi ise basitler ve güven vermiyorlar.

Hafta sonu e-dergahın yaşadığı politik gerilimden sonra Türk siyasetine yaklaşmaya çekiniyorum ama Tayyip Erdoğan’ı ilk dönemine göre çok mesafe almış bir lider olarak gördüğümü söyleyeyim. Karizması başta olmak üzere bir çok yönünü de takdir ediyorum fakat eğitimi, demokrasi anlayışı ve devlet adamlığı eksik bulduğum yönleri.

Zamanımızda “devlet adamı”, “halk adamı”, “büyük adam” imajını iletişimin profesyonelleri oluşturuyor. Bu ise doğal olmayan bir şekilde gerçek kişiliğinin dışında “devlet büyük”leri oluşturuyor. Yani lideri, medya ve iletişim uzmanları doğuyor. Artık liderler çift kişilikli, biri gerçek kişilik, diğeri imaj kişilik. Bunu da sakıncalı görüyorum.

Konfiçyus, “Büyük insanların taşıdıkları özellikler şunlardır;” demiş devlet adamlarını kast ederek, “Doğruyu teşhis etmek, iyi bir dinleyici olmak, yumuşak konuşmak, doğruluk, işini severek yapmak, bilmediğini sormak, öfkeden uzak kalmak, zirvedeyken adil davranmak”

Napolyon ise, “Büyük insanların çoğu günde en az bir kez çocuk gibi olurlar” diyor.

Vallahi günde bir kez çocuklaşmalarına razıyım, hepten çocuk olmasınlar da…

Ben olduğu gibi görünen göründüğü gibi olan devlet adamlarından yanayım. Yöneticilerin özellikle farklı bir eğitime tabi tutulmaları gereğine inananlardanım. Yönetici farklı ve fedakar olmalıdır. Yeri geldiğinde devlet yeri geldiğinde halk adamı olabilmelidir.

Diyeceksiniz ki “Kim istemez, meselede bu ya!”

  

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 12879 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu Hafta Bir Fıkra ve Yorumlarınız
12/10/2010
Bu Hafta Bir Fıkra ve Yorumlarınız
12/10/2010
Resmi Tarih, Çarpıtma Tarih ve Tarihsizlik
12/8/2010
Şehirli Müslüman Olduk mu?
12/6/2010
Bu Hafta, Bir Fıkra ve Biriken Yorumlar...
12/3/2010
Fıtrat Aynı, Olaylar Farklı, Devir Zor
12/1/2010
Dönüm Noktasında, Çanakkale'deydim!
11/29/2010
Bu Haftanın Olayları, Bir Fıkra, Okuyucu Yorumları
11/26/2010
Dün İsrail'i Kınayanlar, Samimi misiniz?
11/23/2010
Hem Dindar Hem Nefret Dolu Olunur mu?
11/18/2010
İmanınız Sağlamsa Sarsılmazsınız!
11/15/2010
İmanınız Sağlamsa Sarsılmazsınız!
11/15/2010
Haftanın Olayları Yorumlar ve Bir Fıkra
11/12/2010
Siyasetin Malzemesi Öncelikle Fikir Olmalı
11/10/2010
Teyze, Sen Hiç Küresel Güç Mensubu Gördün mü?
11/8/2010
Bu Haftanın Gelişmeleri, Okuyucu Yorumları ve Bir Fıkra
11/5/2010
Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?
11/4/2010
Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?
11/3/2010
Anlayamadım, Yardımcı Olur Musunuz?
11/1/2010
Anlayamadım, Yardımcı Olur musunuz?
11/1/2010
Yükselen Yorumcu Seviyesi, Yolsuzluklar ve Bir Fıkra
10/30/2010
Plansız Sohbet Yansımaları
10/27/2010
Sürprizli Genel Seçime Kafa Olarak Hazır mısınız?
10/25/2010
Okuyucu Yorumları
10/22/2010
Enayi Yerine Konduğunuzu Hissettiğiniz Oldu mu?
10/20/2010
Kamyoncu Şerif'in Oğlu ve HALK!
10/18/2010
Okuyucu Yorumları , Başbakan’ın Yanlışlığı, ABD’nin Talebi ve Bir Fıkra
10/15/2010
Ankara Başkent Kalabilecek mi?
10/13/2010
Edepsizleşiyoruz!
10/11/2010
Okuyucu Yorumları, İki Empati, Üç Ziyaret ve Bir Fıkra
10/8/2010
Yeni Dönemde Siyasete Hazır Mısınız?
10/6/2010
Ekonomi Sever misiniz?
10/4/2010
Okuyucu Yorumları, Hanifi Avcı, Anadil, Anayasa ve Bir Fıkra
10/1/2010
Makul, Masum ve Mağdur Çoğunluk!
9/29/2010
KLUGE
9/27/2010
Okuyucu Yorumları, Başkanlık Sistemi ve Bir Fıkra
9/24/2010
İşaretler Ne Yönde?
9/22/2010
DP ve AKP'nin Sosyal Yapıları ve Ahlak
9/20/2010
Okuyucu Yorumları, İşin Özü ve Bir Fıkra
9/17/2010
Garip Referandum Sonucu Nasıl Yorumlanmalı?
9/14/2010
Hayırlı Olsun
9/13/2010
U2, Okuyucu Yorumları, Rererandum ve Bayram
9/9/2010
Asabinin Referandumu Olmuş
9/6/2010
Referandumda Devlet?
9/3/2010
Hep Birlikte Gerçeği Arayalım!
9/2/2010
Geliyor!
8/29/2010
YORUMLAR
Toplam 89 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 15 Aralık 2010 Çarşamba 10:46

Ben öyle rakamlardan anlamam,ekilen tarlalarin sayisina bakarim,canli hayvanlarinda adetine bakarim.Ülkemiz köylüyü köyünde yapabilecegi tesviklerle bakmalidir,zaman gecirmeden muhalefet ve bu konuda bilir kisiler acilen bir araya gelip Köye dönüs projeleri hususunda calisma yapmalidirlar.Bu projeye sahip cikan ve adam gibi fikir üreten parti gelecekte benim partim olacaktir,isterse Komonist partisi olsun.Ne bu arkadas Sehirler Sehirlikten cikmis,insanlar bunalimda.Köyde ekilen tarla yok.C.oglu

Yorumu oyla      57      49  
Misafir 15 Aralık 2010 Çarşamba 01:03

2002 yılında karkas etin kilosu 5 milyon 500 bin TL (5.5 TL) dolar kuru 1.600.000 , etin kg fiyatı 3.44 dolar,16 yaş üstü için asgari ücret 222.000.750 TL , bu ücretle alınabilen et 40,36 kg 2010 yılında et 25 TL, kur 1 dolar 1.5 tl, 1 kg et 16,6 dolar,asgari ücret 16 yaş üstü 760.5 TL,bu ücretle alınan et 30.42 kg . Hunçakçılar vatandaşa 2002den 2010a gelindiğinde 10 kg daha az et yediren AKP'nin ekonomik mucizesini kavrayamazlar.Kartel fazla et yedirerek vatandaşı obez yapıyordu !

Yorumu oyla      58      50  
Misafir 15 Aralık 2010 Çarşamba 00:22

H.T. 16.46'daki yorumunla Din mevzusuna girip Dinler arası düşmanlık yaparak "CEVAP İSTİYORUM" diyen SENSİN! Bir tarafı haklı gösterip bir tarafı haksız gösteren yine SENSİN. Ben de diyorum ki "AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE" hepsi aynı....

Yorumu oyla      56      54  
Misafir 14 Aralık 2010 Salı 23:51

23:27 H.T, insanlarin yazdiklari yorumlar evlätlari ve gözleri gibidir.Yukarida saatini verdigim yorumun simdiye kadar yaptigin yorumlarin en güzeli ve en harbisidir.Normalde bu yorumu arabalarin arkasina,Taksim meydanina,Vatan Caddesine uzatmiyayim cogaltip her tarafa asmak gerekiyor.Milletin düsüncelerine tercüman oldun.Zaten su kartel lafini duyunca cinlerim kafama üsüsüyor.Cok yaptilar bu millete,en kötü yaptiklari is ise Haktan göründüler,haksizlik yaptilar.Alma garibin ahini cikar aheste.

Yorumu oyla      61      50  
Misafir 14 Aralık 2010 Salı 23:34

22:18 Teyze;Üye olmam icin yaptiginiz telkin icin tesekkür ederim.Üye olmam icin 2011 yilini bekliyorum,nasipse olurum.AB kardesimizin samimi ve acik fikirli olmasi beni sevindirdi,diger boyutu ise kelimenin tam anlamiyala üzdü.Atilimci bir ruh,kolunda altin bir bilezik olan insanlari Devletimizin tesvik yapmasi gerekiyor.Bütün Dünyada Devlet Halkin istihdam kurmasi icin yardim ediyor,alanda verende memnun.Cok uzakta olmasam gidip kardesimi bulurdum,üstün karakterli bir arkadas.

Yorumu oyla      60      50  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
İstanbul
Belçika
Christoph Daum
Dilma Rousseff
Mehmet Şimşek
ütopya
Ankara
Çaykur Rizespor
Çanakkale Savaşı