ZEYNO BARAN'IN HUDSON PİŞMANLIĞI 

Taksim'de 50 kişinin öldürülmesi gibi senaryoların seçimleri etkileyip etkilemeyeceğinin tartışıldığı Hudson Enstitüsü'ndeki toplantıyı düzenleyenlerden Zeyno Baran: "Toplantımız seçimleri etkilemiş olabilir. Keşke gergin seçim ortamında yapmasaydık. Bu bana ders oldu”

22 Temmuz genel seçimlerinden önce, AK Parti'nin oylarını düşürmek için Taksim'de 50 kişinin öldürülmesi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'nun öldürülmesi gibi senar-yoların tartışıldığı Hudson toplantısının mimarı Zeyno Baran Yeni Şafak'a seçim sonuçlarını değerlendirdi.

AK Parti'nin birinci parti olacağını tahmin ettiğini ancak yüzde 30-35 arasında oy almasını beklediğini anlatan Zeyno Baran, "Oylarının bu kadar artacağı tahmin ediliyordu. Ben sonuçları, Başbakan Erdoğan'ın başarısı, muhalefetin başarısızlığı olarak yorumluyorum" dedi.

AK Parti'nin ileriye yönelik bir vizyon verdiğini, yeni Meclis'e değişik kesimlerden adaylar sokmasının çok olumlu olduğunu, muhalefetin ise endişe ve korkuya yönelik kampanya yürüttüğünü söyleyen Zeyno Baran, cumhuriyet mitingleri ve askerin 27 Nisan'da verdiği e-muhtıranın seçimlere etkisinin olup olmadığına ilişkin sorumuza da "Demokrasiye önem veren bir grubun tepki olarak reaksiyon göstereceğini düşünüyorum" yanıtını verdi. Baran, "Hudson toplantısının etkisi oldu mu" sorusuna ise "Etkisi oldu mu bilemiyorum. Olabilir" karşılığını verdi.

SEÇİM ETKİLENMİŞ OLABİLİR

Türkiye'de uzun bir süre gereksiz yere Hudson'daki toplantının çok yanlış bir şekilde tartışıldığını ve gündemde tutulduğunu anlatan Zeyno Baran, "Herkes işine yarayabileceğini düşündüğü birçok şeyi kullandı. Basında 'Deşifre ettik. Türkiye'yi karanlık senaryolardan kurtardık' gibi haberler çıktı. Bu toplantı oy oranlarını nasıl et-kiledi bilemiyorum. Olabilir de. Türk halkı duygusal çünkü. Şimdi, seçim öncesi, gergin bir ortamda böyle bir toplantının yapılmamasının daha iyi olacağını düşünüyorum" dedi. Zamanlamayı iyi yapamamasına, eylül ayı sonuna kadar tüm programının dolu olmasını gösteren Baran, davetiyelere askeri yetkililerin adının ve toplantı gündem maddelerinin yazılmasının da yaptığı hatalar arasında olduğunu belirterek, "Şu açıdan pişmanım. Daha iyi yapılabilirdi. Fakat şu başında duramadım. O senaryoların yazılmasına gerek yoktu. Bu da bana ders oldu" dedi.

TESADÜFEN GELDİLER

Hudson Enstitüsü'ndeki toplantıyı, Türk-Amerikan ilişkilerindeki kötüye gidişi durdurmaya katkıda bulunmak için planladıklarını anlatan Zeyno Baran, "Amerika'daki pek çok kurum, Amerikan yönetimine, 'PKK konusunda şöyle yapın, böyle yapın. Türkiye-Amerika ilişkilerinde şu yapılsın' gibi öneriler götürür. Ben de Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkiye olumlu yönde etki edecek bir girişim yaptığım için çok rahatım. İlkbaharda çok üzücü PKK saldırıları yaşandı Türkiye'de. 'Kuzey Irak'a böyle bir operasyon olursa ne olur'u tartıştık biz. Hudson, AK Parti'ye karşı gibi bir şeymiş gibi konu ortaya çıktı. Benim programlarımda AK Parti ya da Türkiye'nin aleyhine hiçbir şey yapılmadı" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki SAREM'den komutanların toplantıya tesadüfen katıldığını anlatan Zeyno Baran, "Toplantıyı düzenlemeyi düşündüğümüz sırada, SAREM'den komutanların burada olacağını duyduk. Onların da katılmasını arzuladık. Sabah onların başka toplantıları vardı, öğle gibi gelebileceklerini söylediler. Davetiyede keşke onların isimlerinden bahsetmeseydim. Halbuki pozitif bir şeyi yapmayı amaçlamıştım" diye konuştu.

Taksim'de 50 kişi ölürse

Washington'daki Hudson Enstitüsü'nde Haziran ayının başında yapılan kapalı toplantıya, Genelkurmay'a bağlı Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi SAREM'in Direktörü Tuğgeneral Suha Tanyeri, Washington'daki askerî ataşe Tuğgeneral Bertan Nogaylaroğlu, SAREM'den diğer bazı yetkililer ile Irak Devlet Başkanı Talabani'nin oğlu Kubat Talabani ve Hudson Enstitüsü Türkiye uzmanı Zeyno Baran'ın da aralarında bulunduğu 15 civarında kişinin katıldığı belirtiliyor. İddiaya göre toplantıda, Kuzey Irak'ta PKK'ya yapılacak bir operasyonun seçimlerde AK Parti'ye yarayıp yaramayacağı, Taksim'de PKK, 50 kişi kişiyi öldürürse bundan seçimlerin nasıl etkileneceği ve Anayasa Mahkemesi'nin o dönemki başkanı Tülay Tuğcu'nun öldürülmesinin, seçimleri etkileyip etkilemeyeceği gibi konular tartışılmıştı.