Türk siyasi tarihi, geçen günlerde, parti genel merkezlerinden yapılan klasik duyurulara hiç de benzemeyen bir açıklamaya sahne oldu. Açıklamanın konusu bir parti üyesinin istifası, flaş cümlesi ise "Güle güle gitsin ve bir daha hiç gelmesin"di.
Deneyimli politikacılardan Rüştü Kazım Yücelen, ANAP kurulduktan sonra 1983 yılında merhum Turgut Özal ile birlikte siyasete girdi.
Oğul Yücelen DYP'li
Özal'dan sonra Mesut Yılmaz'ın ekibi içinde yer aldı. ANAP'ın önemli isimlerinden biri olan Yücelen; Sanayi, Devlet ve İçişleri bakanlıkları görevlerinde bulundu. Ancak, Yücelen'in yıldızı ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu ile bir türlü barışmadı.
33 yaşındaki oğlu Ali Yücelen'in 22 Şubat'ta DYP Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirilmesi, Mumcu ile aralarındaki pamuk ipliğinin kopmasına yol açtı. Oğlu, ANAP'ın merkez sağdaki rakibi DYP'nin yönetimine giren Yücelen, 5 Mart tarihinde istifa dilekçesini noter aracılığıyla ANAP Genel Merkezi'ne gönderdi. Yücelen'in istifasını göndermesinin ardından ANAP'tan aynı gün yazılı bir açıklama yapıldı. Türk siyasetinde literatüre girecek nitelikte, alışılmadık bir üslup taşıyan açıklama Mumcu'nun onayından geçmişti. Açıklamada, şu ifadeler yer alıyordu:
"ANAP eski Mersin Milletvekili Rüştü Kazım Yücelen'in partimizden istifasını memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Güle güle gitsinler ve bir daha hiç gelmesinler. İnsanlar, partilerine fikirleri ve inançları ile bağlıdır. Kimileri de sadece gücün ve iktidarın peşinden giderler. Biz fikirleri, inançları ve ilkeleri olanlarla birlikte yolumuza devam edeceğiz. Rüştü Kazım Yücelen gibi sadece gücün peşinden gidenlerin ve onun gibi düşünenlerin yolu açık olsun."
'Partiye 25 yılımı verdim'
Muhabirimiz Aydın Hasan'a, önümüzdeki seçimde hiçbir partiden aday olmayacağını, oğlunun DYP'de siyaset yapmasının kişisel tercihi olduğunu söyleyen Yücelen'in, Mumcu'ya tepkisi şöyle:
"Menfaat peşinde koşmayı kendisi çok iyi bilir. Kendisini yönetici, bakan yapan bir partiyi bırakıp milletvekili seçilmek için AKP'ye giden kendisi değil miydi? Bu kafa ile Horozcular derneği başkanlığını bile yapamaz. Bu derneğin bir üyesi istifa etse 'Neden gidiyorsun?' diye sorarlar. Bu partiye 25 yılını vermiş biri istifa ettiğinde "Neden gidiyorsun?" diye sorulmaz mı? Gidene 'güle güle' diyen bu siyaset üslubu, kendisinin kafa yapısını gösteriyor. Beni üzmedi, olsa olsa istifa etmemde haklı oluğumu ortaya çıkardı."
Milliyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...