E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Yargı Neden AB'ye Karşı? Ahmet Altan Yazdı...

Ahmet Altan, yargısal darbe sürecinin AB üyeliğini bertaraf edeceğini ima ederek, Yargı'nın neden AB'ye karşı olduğuna dair önemli bir noktaya işaret ediyor. Ve uyarıyor: "Ardı ardına yasalara aykırı muhtıralar yayınlayarak aslında bizim yargı sistemi intihar ediyor."

23.05.2008 - 12:42
Yargı Neden AB ye Karşı?

Ahmet Altan/Taraf

Toplu intihar

Eh, bir ülkede yaşanabilecek en büyük rezaleti de yaşıyoruz nihayet.

Yargı bürokrasisi kendi halkına ve ülkesine savaş açtı.

Dokunulmazlık zırhının arkasına saklanarak ülkenin siyasi ve iktisadi istikrarını bozmak, Meclis’in egemenliğini yok saymak, kendi iradelerini halkın iradesinden güçlü kılmak, o “kutsal” kuvvetler ayrımını fütursuzca çiğnemek için harekete geçtiler.

Anayasayı da, yasaları da yok sayıyorlar.

Açıkça suç işliyorlar.

Umurlarında bile değil.

Önceki gün Yargıtay, izandan yoksun bir muhtıra yayınlamıştı.

Dün de, genel sekreteri darbeleri açıkça övmüş olan Danıştay da, bir muhtıra yayınlayarak “ayaklanmaya” katıldı.

Bir yargı ayaklanmasıyla karşı karşıyayız.

Neye karşı ayaklanıyorlar?

Gücünü halkın iradesinden alan Parlamento’nun egemenliğine karşı.

Ayaklananların zihniyeti zaten muhtıralarında açıkça görülüyor.

Yargıtay önceki günkü muhtırasında, “türban yasası”ndan söz ederken aynen şöyle diyordu:

“Engellenemeyen bir hızla geçen yasa...”

Kelimeye dikkat eder misiniz, “engellenemeyen.”

Parlamento’da bulunan dört partiden üçünün oylarıyla kabul edilen yasanın “engellenemediğinden” yakınıyor Yargıtay.

Bu üç parti, toplumun yaklaşık yüzde seksenini temsil ediyor.

Ve, Yargıtay, arkasında böylesine büyük bir güç bulunan bir parlamentonun kararlarının “engellenememesinden” yakınıyor.

Kim engelleyecek parlamentoyu?

Parlamentoyu engellemeye kalkmak büyük bir suçtur.

Bunu söylemek bile suçtur.

Bir ülkede halkın oyuyla seçilen parlamento, kararlarını “bağımsız” bir biçimde verir.

Kurallara uygun bir biçimde verildiği sürece parlamentonun kararları kesindir ve onlara herkes uymak zorundadır.

Bizim yargıçlar farkında değil galiba ama onlar da uymak zorundadır.

Canlarını sıkan da bu zaten.

Ne dünyadan, ne gelişmelerden, ne çağın gerçeklerinden haberdar olan yargıçlarımız, “kafalarındaki” baskıcı, demokrasiden uzak, halkı önemsemeyen, parlamentoyu sindiren bir “rejimi” muhtıralarıyla gerçekleştirebileceklerini sanıyorlar.

Sanki bu ülkede yetmiş milyon insan yaşamıyor.

Sanki bu insanların, nasıl bir ülke ve nasıl bir hayat istediklerini söyleme hakları yok.

Elli tane yargıç oturacak, bütün topluma nasıl yaşaması gerektiğini dikte ettirecek.

Bunun olabileceğine inanıyorlar.

Anadolu’da, şehirlerde, sokaklarda hiç dolaşmadıkları, insanlarla hiç konuşmadıkları o kadar belli ki.

O günlerin geçtiğini hâlâ fark edemiyorlar.

Parlamento’nun yanı sıra en büyük hedeflerinden biri de Avrupa Birliği.

Çünkü kendi mesleklerini iyi yapamadıklarının en büyük göstergesi, evrensel hukuk kurallarına uyan Avrupa Birliği’nin ölçütleri.

Ne zaman bizim yargıçların aldığı kararlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitse rezil oluyoruz, çünkü bunların hukuka uymadığına karar veriliyor.

Bizim yargı da kendinden kuşkulanmak yerine evrensel hukuktan kuşkulanmayı tercih ediyor.

Hukuku ve halkı değil, devleti korumanın önemli olduğuna inanan bir zihniyetin sahibi çünkü onlar.

Askerî darbeleri pervasızca övüyorlar, 28 Şubat darbesinde koşa koşa Genelkurmay’a gidip hiç hicap duymadan brifing alıyorlar, 27 Nisan muhtırası karşısında seslerini bile çıkarmıyorlar, 367 kararı gibi bir ucubeyi gönül rahatlığıyla kabulleniyorlar, Şemdinli savcısının hayatı mahvedilirken ağızlarını açmıyorlar.

Ama Parlamento’ya müdahale etmek istiyorlar.

Edemeyecekler.

Bu ülkenin insanları nasıl yaşayacaklarını yargıya sormayacak.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini engelleyebilirler, partileri kapatabilirler, kaos yaratabilirler ama bu topluma kendilerini kabul ettiremezler, saygın bir güç olmaktan çıkarlar.

Ardı ardına yasalara aykırı muhtıralar yayınlayarak aslında bizim yargı sistemi intihar ediyor.

Toplumla bağlarını koparıyor.

Hukuk sisteminin cansuyu halkın gösterdiği kabuldür, halk yargıyı saygıdeğer bulmadığı zaman o yargı sisteminde bir bozukluk var demektir ve hayat onu değiştirir.

Yargı sistemimiz hakkı olmayan bir iktidarı ele geçirmeye çalışıyor.

Hukuksal bir darbe yapma peşinde.

Bunu yapamayacaklarını bile anlayamıyorlar.

Geçici bir süre için ülkenin istikrarını bozacaklar, belki bu istikrarsız ortamda başka gelişmelerin olmasını umacaklar.

Ama bu çok kısa sürer.

Bir seçim daha olur, halk 27 Nisan’a verdiği cevabı yargıya da verir.

Bu ülke demokrasiye ve hukuka kavuşacak.

İşin en acıklı yanı hukuka, hukukçularımıza rağmen kavuşacak olmamız.

Ne yapalım ki hukukla bu hukukçular yan yana duramıyor.

Birine sahip olursak öbürüne sahip olamıyoruz.

Bu ülke hukuku seçiyor.

Hukuku seven, hukuka saygılı hukukçularını da bulacaktır.

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
 
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
 
Doç. Dr. Ümit Sayın Ek İfade Veriyor
''Ergenekon Soruşturması'' kapsamında tutuklanan Doç. Dr. Ümit Sayın, ...
Üniversitelere 912 Milyon YTL Ödenek
Devlet üniversitelerine, 2008 yılında yapacakları eğitim yatırımları için ...
Eşcinselleri de Alın Askere
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Türkiye raporunda eşcinseller, travestiler ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Beyaz Saray
Tehdit
Southampton
Beycan ÜÇKARDEŞ
Ankara
Zlatan Ibrahimoviç
survivor
hdp
karadeniz