Uzmanlardan kademeli normalleşme uyarısı 

Koronavirüs tedbirleri kapsamında tam kapanma geçtiğimiz şu günlerde, uzmanlardan kademli normalleşme çağrısı geldi. Tam kapanmadan sonra 'kademeli normalleşmeye geçilmesi gerektiğini belirten Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl, "Tam kapanma işe yarıyor, yaramadığını kimse söyleyemez. Birden bire her yeri açarsak tekrar başlar.'' dedi.

Türkiye'de son 24 saatte 228 bin 873 Kovid-19 testi yapılırken vaka sayısı ise 20 binin altına düştü. Bugün 18 bin 52 kişinin testi pozitif çıktı, 281 kişi hayatını kaybetti. Tam kapanmanın koronavirüs vakalarının düşmesinde etkili olduğunu ancak tedbirlerin gevşetilmesinde acele edilmemesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar "En önemlisi hedefe ulaştıktan sonra kademeli olarak normalleşme gerekiyor" diyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kovid-19 ile mücadelede 17 Mayıs itibarıyla başlayacak yeni normalleşme takvimini ilk kabine toplantısında değerlendireceklerini açıkladı. Milliyet'in haberine göre, uzmanlardan kapanmanın sonlandırılması için tarih yerine vaka sayısının hedef alınması gerektiği değerlendirmesi geldi.

"KAPANMANIN ETKİSİ VAR"

Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl, uygulanan tedbirlerin günlük vaka tablosuna yansıdığına işaret ederek, "Kapanmanın etkisi var. 'Yok' diye hiç kimse söyleyemez. Kapanma olumlu etki gösterdi ama kapanmanın sonlandırılmasında tarih yerine hedef koyulması çok önemli. Burada 5 bin gibi bir rakam konulmuş durumda. Bu çok doğru. Ama ben bunun 17 Mayıs'a kadar gerçekleşeceğini düşünmüyorum." ifadelerine yer verdi.Kurugöl, sözlerine şöyle devam etti:"Vaka mutlaka azalacak ama 5 bin ve onun altına da gelmesi için önlemlerin biraz daha uzaması lazım. En önemlisi hedefe ulaştıktan sonra da kademeli olarak normalleşme gerekiyor. Birden bire açarsak tekrar başlar. Bildiğim kadarıyla da okullarla başlayacak normalleşme. Bunun 17 Mayıs değil de bir miktar daha uzamasında yarar olduğunu düşünüyorum" dedi.