Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Fakültesi’nden Dr. Peige Song, 2000 yılında erkek çocukların yaklaşık yüzde 3,4’ü, kız çocuklarının ise yüzde 3’ünün hipertansiyon hastası olduğunu; 2020 yılı itibarıyla bu oranların sırasıyla yüzde 6,5 ve yüzde 5,8’e yükseldiğini belirtti.
Uzmanlar, çocukluk çağında hipertansiyonun artışını birçok faktöre bağlıyor. Obezite, insülin direnci, inflamasyon ve damar fonksiyonu gibi etkenler önemli riskler arasında. Ayrıca yüksek sodyum ve işlenmiş gıda tüketimi, düşük uyku kalitesi, stres ve genetik yatkınlık da hipertansiyon riskini artırabiliyor. Hareketin azalması ve ekran başında geçirilen sürenin artması da bu artışta rol oynuyor.

“KALICI KİMYASALLAR” OLARAK DA ADLANDIRILIYOR
Harvard Tıp Fakültesi’nden Yardımcı Doçent Dr. Mingyu Zhang, araştırmanın verilerinin, hipertansiyonu olan çocukların ileride kalp hastalıklarına yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösterdiğini söyledi. Kalp hastalıkları, ABD’de ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alıyor.
Dr. Zhang, ayrıca doğum öncesi PFAS adı verilen kimyasallara maruz kalmanın çocukluk çağında hipertansiyon ile bağlantılı olduğunu gösteren önceki bir çalışmada da kıdemli yazar olarak görev aldı. PFAS’lar, kanserler, endokrin rahatsızlıklar ve çocuklarda gelişimsel sorunlarla ilişkilendirilen yaklaşık 15 bin insan yapımı bileşikten oluşuyor. Bu maddeler çevrede tamamen parçalanmadığı için bazen “kalıcı kimyasallar” olarak da adlandırılıyor.
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...