Türkiye Barolar Birliği'nin Süheyl Batum, Korkut Kanadoğlu gibi isimlere hazırlattığı anayasa taslağında parti kapatmalarda siyasi yasağın sınırı, bağımsız adaylığa ve hatta muhtarlığa kadar genişletiliyor. Mevcut düzenlemenin bile gerisinde olan taslakta, kapatılan partinin devamı olmak bile kapatma nedeni sayılacak.
Türkiye parti kapatmayı zorlaştıracak anayasa değişikliğini tartışırken Türkiye Barolar Birliği (TBB), siyasi yasak kapsamının genişletilmesini ve yasaklı kişilerin seçilme haklarının da ellerinden alınmasını önerdi. Barolar Birliği'nin önerdiği değişikliğe göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partileri kapatılıp siyasi yasaklı hale geldiklerinde bağımsız milletvekili de seçilemeyecekleri gibi belediye başkanı, hatta muhtar adayı bile olamıyorlar.
TBB'nin anayasa önerisi, Ak Parti'nin hazırlattığı anayasa taslağının ardından geçen yıl kasım ayında aralarında hukuk profesörleri Rona Aybay, Fazıl Sağlam, Süheyl Batum, Oktay Uygun ve Sabih Kanadoğlu'nun oğlu Doç. Dr. Korkut Kanadoğlu'nun yer aldığı bilim adamlarınca hazırlanıp kamuoyuna açıklanmıştı. Bu taslakta, siyasal partiler rejimiyle ilgili yeni öneriler de yer alıyor, 'siyasi partilere ilişkin yasaklar ve yaptırımlar' taslağın 46. maddesinde düzenleniyor.
Maddenin siyasi partilerin ne yapıp ne yapamayacağı ile ilgili yasak listesi bir hayli uzun. Önerilen maddeye göre, "Siyasal partilerin tüzük, program ve bunlara eşdeğerdeki düzenlemeleriyle, eylemleri devletin bağımsızlığına, ülkesi ve ulusu ile bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, hukuk devleti ve eşitlik ilkelerine, ulus egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine ve anayasanın 29. maddesinin 5. fıkrasında Öngörülen yasaklara aykırı olamaz, sınıf ve zümre diktatörlüğünü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz, suç işlemeye özendiremez."
MUHTAR DA OLAMAZ
TBB'nin parti kapatmayla ilgili en ilginç önerisi ise, partinin kapatılmasına neden olan siyasetçilere uygulanan beş yıllık siyaset yasağını genişleten düzenleme. Mevcut yasa, partinin kapatılmasına neden olanlara beş yıl süreyle bir partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olmayı yasaklıyor. Ancak bu yasak bağımsız aday olmaya engel değil. TBB'nin yasağı genişleten yeni önerisinde ise, bağımsız aday olabilme imkânına karşı da bir önlem düşünülmüş. Barolar Birliği taslağında beş yıl boyunca bir partinin üyesi olma yasağı yerine, dört yıl süreyle 'seçilme hakkından yararlanamama' yasağının getirilmesi öneriliyor.
YENİ PARTİYE DE ÖNLEM
Önerideki yasakçı hükümler bununla da sınırlı değil. Türkiye Barolar Birliği'ne göre, 'kapatılan bir partinin devamı olmak' da bir partinin kapatılması için yeterli bir gerekçe sayılabiliyor. Bilindiği gibi Fazilet Partisi laiklik karşıtı odak olmaktan kapatılmakla birlikte 'RP'nin devamı olmaktan' kapatılmamıştı. TBB, bu ve benzeri kararları da önlemek için "Eylemi, söylemi veya örgütsel yapısıyla özünde, kapatılan bir siyasal partinin devamı niteliğinde olduğu... Anayasa Mahkemesi'nce saptanan partiler kapatılır' hükmününün maddeye eklenmesini istiyor.
ODAK YERİNE ALMAN MODELİ
Barolar Birliği'nin siyasi parti kapatmalarla ilgili önerisinin Ak Parti ve DTP'ye açılan davaları da ilgilendiren bir diğer bölümü de odak olmayı belirleyen hükümle ilgili önerilen düzenleme. Öneri bu anlamda mevcut yasadan kısmen daha iyi. Yeni düzenleme, Anayasa Mahkemesi'nin bir partinin laikliğe aykırı eylemleri ve bölünmez bütünlük aleyhine faaliyetleri nedeniyle kapatabilmesi için mevcut düzenlemeden farklı olarak odak yerine 'tehdit ve tehlike' kriterini öneriyor. Bu öneri Alman Anayasasındaki benzer hükümden alınmış. Öneri metni şöyle: 'Bir siyasal partinin 1. fıkra hükümlerine aykırı eylemlerden ötürü kapatılması, onun bu nitelikteki eylemlerin işlendiği bir odak durumuna geldiğinin Anayasa Mahkemesi'nce saptanmasına bağlıdır. Bu eylemlerin bir siyasal parti içinde birinci fıkrada korunan değerlere yönelik bir tehdit veya tehlike oluşturacak yoğunlukta veya etkide işlenmesi durumunda, o parti, söz konusu eylemlerin odağı haline gelmiş sayılır.'
ÖNCE UYARI, SONRA KAPATMA
TTB'nin hazırladığı önerinin yaptırımlar bölümünde ise 'bir partinin tüzüğü, programı ve bunlara eşdeğerdeki düzenlemelerinin aykırılığı durumunda, o partinin kapatılması, daha önce kanunun makul bir süre ile sınırlı olarak öngöreceği bir uyarı yönteminin uygulanmasına bağlıdır' düzenlemesi yer alıyor.
Kaynak: Adnan Keskin- Taraf Gazetesi