E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

TAMTAM SESLERİ NE ANLAMA GELİYOR? 

Fehmi Koru Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı çerçevesinde kopartılan gürültüyü tamtam sesleri olarak niteledi ve ince göndermelerle o seslerin ne anlama geldiğini yazdı.

12.08.2007 - 03:35
TAMTAM SESLERİ NE ANLAMA GELİYOR?

Ne oluyorsa iyi oluyor gerçekten… Bir yönüyle bakarsanız Çankaya Köşkü'ne kimin çıkacağını tartışıyoruz. Bazılarımız bunu isim temelinde yapıyor ve “Abdullah Gül olmasın da kim olursa olsun” diyorlar. “Neden Abdullah Gül olmasın?” sorusuna da lâfı ağızlarında eveleyip geveleyerek cevap veriyorlar. Bu tavrı benimseyenler düpedüz karınlarından konuşuyorlar; bir bildikleri varmış hissini veren ucu açık ifadelerle okur karşısına çıkmaları bu yüzden...

Onların bütün derdinin ne olduğunu biliyoruz: İktidarın paylaşıldığı bir Türkiye... Buna da seçimde sandıktan çıkacağını umdukları yarım yamalak bir iktidar tablosuyla varacaklarını umuyorlardı; ya bir koalisyon hükümeti, ya da bir parti öne çıksa bile gücü kırpılarak etkisizleştirilmiş bir 'sözde iktidar'... Seçmen bu planı sezdi ve Ak Parti'yi daha da güçlendiren bir çoğunluğu sandığa yansıttı.

Bu tablonun hiçbir yerinde 'asker' görünmüyor.

Dikkat ederseniz, tabloda görünmeyen 'asker' iktidarı paylaşma arzusuyla yanıp tutuşarak cumhurbaşkanlığı seçimine ağırlık koyma cüretini gösterenlerin sütunlarında arz-ı endam ediyor. Kimi askeri alenen tehdit unsuru olarak kullanıyor, kimi ise tehdidin kaynağını 'güya' satır aralarına gizleyip aba altından sopa göstermeyi yeğliyor.

Tehditleri başarılı olsa, yani her iki kişiden birinin oyunu alarak yeniden iktidar olma hakkını kazanmış siyasi parti “Neme lâzım” deyip adayını fedakârlığa zorlasa, ardından neler geleceğini hesap edebiliyorsunuz herhalde. Hükümetin atacağı her adıma müdahaleyi hak sayacak o cüretkâr grup, aynı sopayı “Sakın ha!” edasıyla elinden hiç düşürmeyecek...

Eşyanın doğasına uygun cereyan eden TBMM başkanlık seçiminin hemen ardından yazdıklarına ve manşete çektiklerine bakarsanız nasıl bir hazırlık içerisinde olduklarını görürsünüz. “Bütün dünyada öyledir” yavesi eşliğinde, sandıktan, işadamları, medya patronları, bürokratlar ve askerlerden oluşan bir yönetici sınıfın dikte ettiklerini uygulayacak bir hükümet çıkacağını duyurmuşlardı seçim öncesinde; sanki hükümet bu beylerin icra heyeti imiş gibi... Ak Parti'nin cumhurbaşkanı adayı üzerinde ısrar edeceğini anlamaları dengelerini müthiş bozmuş olmalı.

Yoksa, “Keşke, AKP'nin seçim başarısını, 'Müslüman cumhurbaşkanı seçtirme' gibi, ileride kendisinin ayağına da takılacak basit bir slogana çevirmeseydi” tarzında cümleler kurar mıydı, daha bir gün önce o makama fazlasıyla lâyık olduğunu yazdığı Abdullah Gül'ü kast ederek? Daha henüz adaylığını resmen açıklamamış bir siyaset adamı için “Keşke, 'uzlaşma' ile gelmese bile, bir 'uzlaşma kültürünü' Çankaya'ya taşıyacağı konusunda herkese sağlam, inandırıcı mesajlar verseydi” cümlesini yazacak aculluğa saplanır mıydı?

İktidarı paylaşma rüyaları çatırdadığından beri dengelerinin bozulduğu o kadar belli ki, artık 'sosyolog' kökenli olduklarını bile unutuyor bu beyler...

Şu satırları da kendisini 'sosyolog' olarak tanıtan başka biri, daha dün, “Demokraside böyle şey olurdu olmazdı tartışmalarına hiç girmeden, doğrudan doğruya objektif durumu anlatıyorum” dedikten sonra yazdı: “Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, 12 Nisan'da yaptığı konuşmada yeni cumhurbaşkanı için genelgeçer bir ('sözde değil özde laik') tanım vermişti. Konu bu noktada kalsaydı, bugün işin içinden çıkmak o kadar zor olmayabilirdi. Ne var ki, 27 Nisan tarihli e-muhtırada doğrudan doğruya Gül'ün adaylığına karşı çıkıldı ve aksi takdirde olabilecekler konusunda sert ifadelere yer verildi. Bu kesin angajmandan geriye nasıl dönülür? Bu durum o kurumun tabanına ve kamuoyuna nasıl açıklanır? / Bunun için görünüşü kurtarma manevrası mühendislerinin gerçekten özgün buluşlar yapmaları gerekir diye düşünüyorum.”

Nasıl buldunuz? Dengeleri iyice bozulmuş, değil mi?

Sakın umutsuzluğa kapılmayın; bu çılgınca yazılar Türkiye'nin değişmekte olduğunun tamtam sesleri…

YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Türk Evladı... 19 Temmuz 2007 Perşembe 

Sizi kim takar ya siz 500 kişi zengin kesim AKP'ye oy verseniz nolucak 13 milyon işsiz de gereken cevabı başta AKP sonrada size verecek merak etmeyin...

Yorumu oyla      19      10  
turhan varveren 19 Temmuz 2007 Perşembe 

onlar bu ülkenin kaymağının üst tabakası. akapede onların değirmenine su taşıyor.fakir ,fukara kimin umurunda.düğünleri tantanalı, yemekleri kuş sütü hariç her şey var.ülkenin gelirinin büyük bölümü koca koca patronların kasasına giriyor.onların çanına ot tıkayacak bir iktidar gelirse.ne abede ne abe derlerse bakalım o zaman nereye sığınacaklar.onlar iç in fark etmez.zaten çoğunun amerikada,avrup ada villacıkları,yalıcıkları var.haram olsun

Yorumu oyla      18      10  
Vatandas 19 Temmuz 2007 Perşembe 

Ünlüler neden AKP ye oy vermek isterler. Bende iddia ediyorum cikarlari olmasa oy vermezler. AKP lideri ile Sayin Yasar Nuri Öztürk ü TV de karsi karsiya getirin tartissinlar, bakalim kim ön plana cikacak.Kimin birikimi daha fazla görülecektir. Fakat bizim ünlülerimizin niyeti üzüm yemek degil. AK Parti ye oy vereceklerin dikkatine!!!!!!!! AB sevdalisi partiler Avrupada miting degil TV düellosu yapildigini bilirler. Tüm söylediklerinizi Mitinglerde degil, tüm Parti liderlerinden olusan toplantida TV önünde söyleyin halkimiz duysun. Karsi tarafta cevap versin. Giyabinda konusmak günah degilmi. Neden TV ye cikamazlar - Hani verilemiyecek hesabiniz yoktu; Eli Bal tutanlar. Parmagini yalar diye biliriz ama.. Meger dirsege kadar yalamak lazimmis. Körü körüne arastirmadan bir partiyi destekliyenler icin; Fakirler - Issizler, Sakin biz fakiriz - issiziz diye yakinmayin;Gecinemiyoruz demeyin. Bakin elde ne evlatlar var. 22 yasinda babasina 220.000 Dolar ve 55 0000 Mark borc vermis. 28 yasinda ise 220 Tir lik yük tasima kapasitesine sahip yük tasima gemisi almis. Geminin genisligi; 14,5 metre uzunlugu 95,54 metre. Fiyati 3 Milyon Dolarmis. Görüyorsunuz elde ne evlatlar var. Neden sizler de yapmiyorsunuz. Yapamazsiniz cünkü onun babasi Basbakan. Tek basima iktidar olmazsam politikayi birakirim diyor. Yok. Isin asli hicde öyle gözükmüyor. Sayin Bahceli tasvib edilmeyen memleket menfaatine olmayan icraatlarin hesabi sorulacagi konusunda yeminli - Ben Hesap soracak liderlerin söylediklerini aktariyorum. Eger AKP Iktidar olamazsa Dokunulmazlik kalkacak, Hatirlarsaniz Dokunulmazligi kaldiracagiz diye iktidar olmuslardi. Simdi de tek basima iktidar olamazsam politikayi birakirim diyor. Hic aldanmayin.Dokunulmazligi kaldirmadigi gibi - Politikayida birakmaz.Dokunulmazlik zirhi herkeze nasip olmuyor. Siz en iyisi siz Dokunulmazliklari kaldiracak partiye oyunuzu verin. Ortalik biraz sesfaflassin.

Yorumu oyla      18      10  
Hikmet Kaya 19 Temmuz 2007 Perşembe 

Herhalde bana oy verecek değillerya iş dünyası şimdiye kadar gelmiş hükümetler içinde hiç bu kadar havadan para kazanmamıştır onların derdi ülkenin geleceği değil kendi çıkarları. bu gün ülkenin başına bir şey gelse, savaş hali olsa hiç birini bu ülke toprakları üzerinde bulamazsınız. AKP iktidarı dürüst olanların ocağına incir dikti ama ne kadar düzenbaz varsa onlarla aynı saflarda ülkeyi yabancı sermayenin cenneti haline getirdi bu yüzden iş dünyası yediği kaba şey edecek değilya.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
ÜLKÜCÜLER, TEKİR YAYLASI'NDA SEÇİM YORGUNLUĞU ATIYOR
MHP'nin bu yıl 18'incisini düzenlediği Erciyes Zafer Kurultayı devam ediyor.
TESADÜFÜN BU KADARI… ÜNLÜLER, GÖZALTINA ALININCA HASTALANIYOR!
Akmerkez'deki bir yaralama olayına adı karıştığı ve 'azmettirici' olduğu ...
 
IRAK-İRAN ARASINDA PETROL ANLAŞMASI
Hafta başında Türkiye'yi ziyaret eden Irak Başbakanı Nuri el Maliki bir ...
'KUTUP'TA BAYRAK YARIŞINDA İKİ ÜLKE DAHA ATAKTA
Kuzey Kutbu'nun zenginliklerini kapışma yarışında ilk kulvarda Rusya derin ...
ANKARA HALA SUSUZ
Ankara'ya çarşamba günü itibariyle su verildiği söylendi. Ancak birçok ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Haber
İran
Tayyip Erdoğan
Kuzey Kore
poyraz karayel
uzaktan çalışma
zonguldak maden
kardemir karabükspor
Ramon Motta