Yaptığı yazılı açıklamada dönemin Cumhurbaşkanı Denktaş ve Başbakan Eroğlu tarafından Kıbrıs vatandaşlığı ile onurlandırıldığını hatırlatan Aygün, “Bu onur vatandaşlığı için, KKTC’de ikamet etmem ya da orada bir adresim olması gerekmiyor. Bu onuru, vatandaşlık hakkım elimden alınsa bile silemezler. Ben, Kıbrıs bayrağı rozetimi yakamdan asla çıkarmam” dedi.
Aygün şunları söyledi:
“Ancak, neden bu yapıldı ona bakmak lazım. Bu girişim Denktaş dönemi ile hesaplaşma, Denktaş’ın bütün izlerini silme girişimidir. Çünkü Denktaş Kıbrıs davasının sembolüdür. Denktaş’ın izleri silinirse, Kıbrıs davası da silinir zannediyor. Korkarım bu zihniyet, Kıbrıs’taki şehitliğe bile apartman dikmeya kalkar. Eğer, Talat KKTC Cumhurbaşkanı olmasaydı, çok ağır sözler söyleyebilirdim. Ancak benim Kıbrıs Cumhurbaşkanı’na saygım var. Çünkü Kıbrıs’a saygım var. O nedenle polemiğe girmek istemiyorum. Ancak şu kadarını söyleyebilirim. “Şık olmamıştır…”, “Yakışık almamıştır…” Bunu kendim için söylemiyorum, Denktaş’a saygısızlık yapıldığı için söylüyorum”
Devletin kişilerle kaim olmadığına da dikkat çeken Aygün, yarın Talat’ın da o makamdan gidebileceğini, kendisi için de redd-i sabık yapılabileceğini kaydetti. Aygün, “Sinan Aygün’ün, Jak Kamhi’nin kağıt üzerinde vataşdaşlığı olsa ne olur, olmasa ne olur. Ancak bir Cumhurbaşkanı’na “redd-i sabık” yakışmadı” şeklinde konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...