Sav Hiçbir Sava İnanmadı Belgelerin Değeri Yok!

Fikret Bila'nın Milliyet'teki yazısı:

Sav: Tatmin edici değil

CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Telekom’un yayımlanan belgesinden sonra ne düşünüyor? Vakit gazetesinin sabit telefonundan Sav’ın cep telefonunun arandığını ve iki telefon arasındaki bağlantının 44 dakika sürdüğünü gösteren belge, Sav’ın yanlış tuşa basarak telefonu kapatmamış olduğu tezini doğrulamıyor mu? Bu durum CHP’nin, telefonun emniyet tarafından dinlendiği tezini çürütmüyor mu?
CHP Genel Sekreteri Sav, söz konusu belgenin, iddialarını çürütmediği kanısında. Sav, dün bu konudaki sorularımı yanıtlarken şöyle konuştu:

“Kanıtlamaz”
- Önce şunu söylemeliyim: Bu konuda elimize ulaşacak bilgi ve belgeleri saklayacak değilim. Benim o yapıda bir siyasetçi olmadığımı bilirsiniz. Turkcell’den gelecek belgeyi bekliyorum. Gerçek neyse onu kamuoyuyla paylaşacağım. Ama şunu da ifade edeyim ki, Telekom’un yayımlanan belgesi tatmin edici değil. Benim dinlendiğime ilişkin kanım değişmedi.
Telekom’un belgesi, Vakit’in iddiasını kanıtlamıyor mu?
- Hayır. Kanıtlamaz. Böyle bir belgeyi Telekom’un düzenlemesi kolay bir iştir. Hatta Telekom’un dahli olmadan da böyle bir belge düzenlenebilir.
Peki belge gerçekse kanıt sayılmaz mı?
- Belge gerçek olsa bile bu benim telefonumun dinlenmediğini göstermez. Çünkü, cep telefonu kapalı olsa bile, eğer pili içinde duruyorsa dinleyebiliyorlar. Teknoloji buna imkân veriyor. Yani benim telefonum kapalıyken bile dinlemiş olabilirler.

Turkcell’in belgesi
Turkcell’den gelecek döküm de Telekom’un belgesiyle aynı olursa, bu kanaatiniz değişir mi?
- Hayır, değişmez. Turkcell’den gelecek belge de aynı bilgileri içerse bile, dediğim gibi telefonum kapalı olduğu halde de dinlemiş olabilirler.

Vali’yle randevu
Sizin telefonu yanlış tuşa basarak kapatmamış olmanız hiç olası değil mi?
- Şimdi ben Sayın Vali’yle konuşurken cep telefonumun iki kez çaldığını hatırlıyorum. Ama açıp, ‘Bir dakika konuklarım var’ demem söz konusu değil. Açtığımı hatırlamıyorum. Açmış olsam bile ben tanımadığım insanlara, ‘Bir dakika, konuğum var’ demem. Doğal değil. Dalgınlıkla telefonun yanlış tuşuna basmam mümkün değil mi? Elbette mümkün. Ama bu telefonumun dinlenmediğini göstermez. Belli ki telefonum dinleniyordu. Belki Vakit de tam o esnada araması gerektiğini biliyordu.
Bunu biraz daha açar mısınız? Vakit araması gerektiğini biliyordu, derken neyi kastediyorsunuz?
- Sayın Vali’nin bana geleceği biliniyordu. Anlaşılıyor ki, benim telefonum dinlenerek, bu randevu önceden öğrenilmiş. Ben CHP’nin güvenlik kameralarına baktırdım, Sayın Vali tam 09.49’da CHP’ye giriş yapmış. Ben de tam randevu saatinde, saat 10.00’da kabul etmişim. Vakit ise beni tam 10.03’te aramış. Bu kadar tesadüf olur mu? Belli ki bu randevudan haberleri var. O arada aranıyorum ve belki telefonum böylece devreye sokuluyor. Vakit de olaya dahil ediliyor, diye düşünüyorum.

“Umarım devlet değildir”
Başbakan Erdoğan, CHP’ye çok ağır yüklendi. Bu olay CHP’yi sıkıntıya soktu, yorumları yapılıyor.
- Hayır. Buna katılmıyorum. Telefonlarımızın dinlendiği ortada. Bu dinleme rezaleti içinde CHP niye sıkıntıya girsin? Dinleme olayları meydanda. Ayrıca, umarım olay Vakit’in iddia ettiği gibidir. O zaman devlet aklanır. Bu bizim için daha önemli. Ama devletin dışında birileri bu yolla dinleme yapıyorsa, o daha da vahim bir durumdur. Vakit’in dediği gibi olsa, o da zaten ayrı bir skandal. Ama bizim kanaatimiz, telefonlarımızın emniyet tarafından dinlendiği şeklinde.