Kapatma davasının raporunu hazırlayan Doç. Can, HAK-PAR kararını emsal göstererek, Abdullah Gül’e siyasi yasak istenmesine karşı, “Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında hiçbir şekilde suçlanamaz” görüşünü bildirdi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılması istemiyle açtığı kapatma davasının raporunu hazırlayan Anayasa Mahkemesi raportörü Doç. Osman Can’ın kapatmaya karşı çıkarken ilginç gerekçeler öne sürdüğü ortaya çıktı.
’Anayasa değişti’
Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılan raporda, Refah Partisi ve Fazilet Partisi’nin kapatılma kararlarının AKP davasında emsal olarak gösterilmesine karşı çıkılırken partilerin kapatılmasını sorlaştıran 2001’deki Anayasa değişikliklerine özel bir yer ayrıldı. Bu değişikliğin Meclis’teki farklı siyasi partilere mensup milletvekillerinin oyuyla çıktığına dikkat çeken Can, bunun toplumdaki farklı kesimlerin iradesini ortaya koyduğunu savundu.
Türkiye’nin imza attığı uluslararası sözleşmeler ile Anayasa ve yasalarda düşünce özgürlüğünün sınırlarının genişletildiğine dikkat çeken Can, AKP’ye yaptırım uygulanmasının düşünce özgürlüğüne yönelik “ağır bir müdahale olacağı” görüşünü dile getirdi.
Can, AKP’nin sözlü savunmasında emsal gösterdiği HAK-PAR kararını da rapora aldı. Anayasa Mahkemesi’nin “özerk yönetim ve çok dilli eğitimi” savunan HAK-PAR’ı kapatmadığını hatırlatan Can, HAK-PAR kararındaki “partilerin ülke sorunlarına ilişkin farklı çözüm önerileri getirmesinin, demokratik yaşamdaki işlevlerinin doğal sonucu olduğu” tespitinin AKP için de geçerli olduğunu kaydetti. Anayasa Mahkemesi, geçen ay yayımladığı HAK-PAR kararında 6 üyenin kapatma yönündeki oyuna rağmen 5 üyenin karşı oy kullanması nedeniyle kapatma istemini reddetmişti.
Can, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için siyaset yasağı istenmesine de karşı çıktı. Gül’ün ‘vatana ihanet’ dışında hiçbir şekilde suçlanamayacağını savunan Can, siyaset yasağının istenebileceğinin kabul edilmesi halinde bile Gül’e yöneltilen suçlamaların yerinde olmadığını ileri sürdü.
Gül’e Gülen kararı
Raportör Can, Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde elçiliklere gönderdiği genelgede, Fethullah Gülen’e yakın okul ve şirketlerle bağlantıya geçilmesini istemesinin laikliğe aykırı faaliyet gibi gösterildiğini, oysa Yargıtay’ın Gülen hakkındaki beraat kararının bu iddiayı çürüttüğünü belirtti. Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilen üniversitelerdeki türban yasağını kaldırmaya yönelik Anayasa değişikliğinin AKP’nin kapatılması gerekçesi sayılamayacağını belirten Can, türban yasağının kaldırılmasını sadece AKP’nin değil birçok partinin savunduğunu hatırlattı. Can, türban yasağının kaldırılmasının, eğitim özgürlüğü sınırlarının genişletilmesi çerçevesinde tartışılması gerektiğini savundu.
Rapor 670 sayfa
Can’ın hazırladığı 670 sayfalık raporun yaklaşık 70 sayfasında RP ve FP hakkında verilen kapatma kararları ile AKP hakkında açılan davanın ortak noktası olan türban konusu değerlendirildi.
Vatan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...