Ölmek İçin Değil, Yaşamak İçin Çalışıyorlar! 

Tersane işçileri, daha önceki gün adı sıkça "iş cinayetleri" ile gündeme gelen Selah Tersanesi”nde Lord Marin adlı taşeron firma için çalışan Deniz Kaşıkeman adlı işçinin bir iş cinayetine kurban gitmesini protesto etmek için eyleme hazırlanırken, dün tersanelerden yeni bir ölüm haberi geldi.

Tuzla Tersaneler Bölgesi”nde kurulu eski AKP milletvekili Cengiz Kaptanoğlu”na ait Desan Tersanesi”nde, iskeleden kaynak yaptığı geminin güvertesine düşen Murat Çalışkan (31) adlı evli ve iki çocuk babası işçi yaşamını yitirdi. Gece saatlerinde çalışırken iş cinayetine kurban giden işçinin cesedi sabah saatlerinde eve gelmemesi üzerine aramaya çıkan ailesi tarafından bulundu. Bir ambarda bulunan Çalışkan”ın cesedi, Tuzla Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, tehlikeli ve riskli bir işkolu olduğu bilindiği halde tesanelerde gece saatlerinde de çalışmanın devam etmesi, hükümetin “inceleme ve denetimlerimizi yapıyoruz” söylemleri hakkında soru işaretleri uyandırdı.

EYLEM HAZIRLIĞINDA 96. ÖLÜM HABERİ

Tersane işçileri önceki gün Deniz Kaşıkeman adlı işçinin işcinayeti sonucunda yaşamını yitirmesi ile tersanelerde meydana gelen 95. ölümü ptotesto etmeye hazırlanırken, 96. ölüm haberi ile sarsıldı. Bütün inceleme ve raporlara rağmen iş güvenliği ve sağlığı konusunda henüz hiçbir tedbir alınmayan tersanelerden biri olan eski AKP milletvekili Kaptanoğlu”nun Desan Tersanesi “nde taşeron firma için çalışan Murat Çalışkan adlı işçi, 2008 yılının ilk 5 ayında meydana gelen 10. iş cinayetine kurban gitti.

‘SORUMLU PATRONLAR VE HÜKÜMET’

Tersane işçileri dün Murat Çalışkan”ın ölüm haberini protesto etmek için toplandıkları İstanbul Taksim Galtasaray Lisesi önünde bir kez daha “ölmek istemiyoruz” sloganları attı. Tersanelerde örgütlü Türk-İş”e bağlı Dok Gemi-İş Sendikası”ndan ölümlere dair bir açıklama gelmezken, Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİBDER) üyeleri Galatasaray Lisesi önünde yaptıkları tabutlu eylemde, işçileri “cahil” ve "eğitimsiz” olarak gören tersane patronlarının ve devlet yetkililerinin ölümlerden sorumlu olduklarını söyledi. TİBDER Başkanı Zeynel Nihadioğlu”nun yaptığı açıklamada Tuzla tersanelerinde hiçbir sosyal ve ekonomik hakkın olmadığını belirterek, “Deniz”e şaşalı törenlerle indirilen ve milyon dolarla satılan her gemide işçi kardeşlerimizin kanı bulunuyor. Tersane patronları bizim emeğimiz üzerinden gemicilikte dünya 4.”sü olurken, bizler ağır çalışma koşulları altında ortaçağ köleliğini yaşamaktayız” dedi. Nihadioğlu, işçi ölümlerinin durdurulması ve sorumluların hesap vermesi için sonuna kadar mücadele ve direniş içinde olacaklarının altını çizerek, taleplerini şöyle sıraladı: “İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınsın; Ağır ve tehlikeli işkolu yönetmeliği uygulansın; İş cinayetlerinin sorumluları yargılansın; Taşeronluk kaldırılsın herkese kadro hakkı tanınsın; Tüm işçileri kapsayan işçi lojmanları kurulsun; Sigorta primleri ana firma tarafından ve gerçek ücret üzerinden yatırılsın.”

PATRONLARA BİR ŞİŞE KAN SUNACAKLARDI

Salı günü Deniz Kaşıkeman adlı işçinin ölümünü protesto etmek için iş cinayetinini meydana geldiği Selah Tersanesi önünde tabutlu ve patronlara hediye olarak sunulan bir şişe kanlı eylem yapmayı planlayan DİSK”e bağlı Limter-İş Sendikası ise, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Tersane patronları işçi ölümlerini kanıksamamızı istiyorlar ama kanıksamadık ve asla da kanıksamayacağız. Daha geçen hafta Selah Tersanesi”nde İzzet Gider adlı işçi arkadaşımız öldü ve arkasından Deniz Kaşıkeman”ın ölüm haberini aldık. Bu arkadaşlarımızın kanı kurumadan Murat Çalışkan adlı işçi arkadaşımız bir iş cinayetine kurban gitti. İşçi kanına doymayan tersane patronlarına bu ölümlere alışmayacağımızı burada ilan ederken, hükümete de artık faaliyete geçmeleri çağrısında bulunuyoruz.”

Tersane işçileri cinayetleri anlattı!

Tersane işçilerinin eylemi iş cinayetlerine ve kazalarına maruz kalmış tersane işçilerinin yaptıkları konuşmalarla devam etti.  6 aydır Tuzla tersanelerinde çalışan ve Muş”tan gelerek tersanelerde çalışmaya başlayan tersane işçisi Reşit arkadaşlarının cesetlerini çıkarmak için çalıştıklarında tersane patronlarının işlerine devam etmesini istediklerini söyledi.  “Hangi zenginin çocuğu bu tersanelerde çalışıyor? Hangi Başbakan”ın hangi milletvekilini? Hep doğudan gelen yoksul insanlar...Ben 6 aydan beri taşeronunu birine çalıştım, taşeron benim paramı alıp gitti. Köleliğine devam et çalış diyorlar bize, kölelik düzenine razıysak bu düzene evet diyorsanız hay hay diyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Eğitim-Sen Kartal Şube üyesi Zeynel Hoca ise, Tersane işçisi Recep de yaptığı konuşmayla tersanelerde yaşanan ölümleri anlattı. İş cinayetlerine karşı isyan etti. Recep Usta; “Ölümüze bile sahip çıkılmıyor.” dedi.

BDSP Temsilcisi Himmet Ekinci ise Başbakan, Çalışma Bakanı ve onların kurumlarının tümünün yalan söylediğini ifade ederek, tersane işçilerinin kendi verecekleri mücadeleden başka kurtuluşlarının olmadığını söyledi. 

Tersane işçileri yapılan konuşmaların ardından oturma eylemine geçti. Baretlerini yere vurarak iş cinayetlerini protesto etti ve “Artık ölmek istemiyoruz” sloganlarıyla eylemlerine son verdi.

Birgün