MUHALEFETE REST: SANDIK AÇILDIKTAN SONRA SOKAĞA ÇIKAMAYACAKLAR!  

AKP lideri ve Başbakan Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında, “Her dakika seçime hazırız” dedi. Erdoğan özetle şöyle konuştu:

HİÇ ŞIMARMADIK: Yaşadığımız her seçimden sonra 3 Kasım, 28 Mart, 22 Temmuz ertesinde milletimizin ne demek istediğini, hangi mesajı vermeye çalıştığını, neleri takdir edip neleri eleştirdiğini enine boyuna ölçtük, biçtik. Her seçim sonrasında gayretlerimizi katlayarak artırdık. Biz, yüzde 47’nin oyunu aldık diye kibirlenmedik, şımarmadık, gururlanmadık...

SEÇİME HAZIRIZ: Partimizi kurduğumuz andan itibaren yani 14 Ağustos 2001’den bugüne kadar AKP olarak, her an, her saniye, her dakika seçime hazırlıklı bir parti olduk. Milletime de sesleniyorum: Projeleriyle değil iftiralarıyla konuşacaklarını gösteren bu partiler, seçim sürecini nasıl geçireceklerini göstermiş oldular.

BAYKAL SÖZÜNDE DURSUN: Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti modern dünyanın ayrılmaz bir parçası, itibarlı üyesidir. Bunun üzerinde kimse spekülasyon yapmasın. Ana muhalefet lideri, Brüksel’de güzel bir açıklama yaptı. ’AB müzakerelerinde tabii ki destekleyeceğiz’ dediler. İnşallah bu sözlerinin arkasında dururlar. Parlamentoda bariyer oluşturmasınlar. Olli Rehn’in yanında konuşmakla bu işi bitirmiyor. Şimdi göreceğiz uygulamalarını.

BU DİPLOMAT HA!

22 Temmuz’da milletin tercihini gördükten sonra, CHP’de siyaset yapan bir eski diplomat şöyle demişti: ’AKP’nin oylarını artırmasını hiçbir mantık izah edemez. Eğer siyasette mantık dışı unsurlar bu kadar fazla oluyorsa, bu, demokrasi açısından düşündürücüdür.’ Bu diplomat ha! Şu anda da siyaset yapıyor. Açıkça, ’halk aklını kullanamadı, mantıki davranamadı’diyen bu anlayış, CHP’nin temel yaklaşımını da veren bir anlayıştır. Demokrasiden anladıkları budur.

HUKUK SADECE AKP’YE Mİ!

CHP lideri Deniz Baykal, “Demokrasi sadece seçim değildir” demişti. Demokrasi seçim değilse, milli iradeye başvuru değilse nedir? Dünyanın neresinde halkı, sandığı, seçimi, milli iradeyi hafife alan bir anlayış ayakta durabilir. Milletin talepleri karşısında, devlete körlük öneren Baykal’ın seçim gelince, sandık görününce, açılım üstüne açılım denemeleri yapması şayan-ı hayrettir... Biz tabii ki bu açılımlardan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. CHP polit bürosunun içine kapanmasının Türkiye’nin hayrına olduğunu asla düşünmüyoruz. Ama AKP’ye çeşitli ithamlarda bulunanların, kapatma davası açanların bu söylemleri de değerlendirmeye alması kendileri için öz eleştiri yapması gerekmez mi? Hukuk sadece AKP’ye mi işliyor?

NE DEDİĞİMİZİ ANLAMADILAR

Şimdiden not edin. 29 Mart 2009 seçimlerinde, sandıklar açıldıktan sonra, bakın bakalım parti genel başkanları kaç gün halkın karşısına çıkamayacaklar. Türkiye, AKP ile muasır medeniyet çıtasını o kadar yükseltmiştir ki, ana muhalefet, her büyük adımın arkasından büyük bir intikal sorunu yaşamaktadır. Ne 3 Kasım’da, ne 28 Mart’ta, ne 22 Temmuz’da milletin ne dediğini anlamıştır ne de Davos zirvesinde ne dediğimizi anlamıştır.

BİR CHP’Lİ BULAMADILAR

Ama ana muhalefetin ve yavru muhalefetin yaptığı gibi aklına geldiği zaman gensoru vermek suretiyle, bizi milletin karşısında kimse kalkıp da sağa sola düşüremez. Bunlar maalesef gensorunun haysiyetiyle de oynadılar. En son gensoruda, gensoru üzerinde konuşabilecek bir tane CHP’li bulamadılar. Çok ilginç, şaşırdım, şok oldum.

Tunceli Valisi’ne tam destek verdi

Erdoğan, “sosyal yardımlarla” bir süredir gündemde olan Tunceli Valisi’ne destek verdi:

- “Seçim ekonomisi, seçim siyaseti uyguluyor” diye bize iftira etme gayreti içine girenler var. Bunlar çok çirkin şeyler. Valilerimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin valileridir. Eğer burada AKP ile bunu ilintili hale getirme gayreti içine giriyorlarsa o zaman 81 ilin 81 valisi de aynen Tunceli valimizin yaptığını yapar. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu nakdi yardım da yapar. Bunu kalkıp YSK’nın açıkladığı bir şeyle ilintili hale getirmek gayreti içine girenler de var. Biz doğru bildiğimizi, iktidar olarak yaptığımız gibi bizim valilerimiz de yasaların kendine verdiği yetkiyi aynen kullanırlar. Ben valimizin bu hassasiyetini takdir ediyorum, tebrik ediyorum.

- İtirazları yapanlar belediyelerin verdiği burslara da muhalefet ettiler. Gençlik kalktı bunlardan birisine sordu: ’Hani siz gençlerin yanındaydınız? Niçin belediyelerin dağıttığı burslardan bizi mahrum ettiniz?’Cevapları komikti: ‘Burslara muhalefet etmedik. Bursların miktarına muhalefet ettik. Bu burslar çok az biraz daha çoğaltılsın dedik...’ Bunların yapısı bu...

vatan