İşte Önkibar'ın Yeniçağ'daki köşe yazısının ilgili bölümü...
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin AKP’ye yaptığı öneri tartışılıyor.
Yapılan kimilerine göre yeni bir tuzak, kimilerine göre de omuz vermek.
Peki gerçek hangisi mi?
Önce Bahçeli’nin teklifine bakalım:
MHP Genel Başkanı Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerini düzenleyen maddeler bağlamında AKP’ye destek vereceklerini söylüyor.
Amacı bu destekle üniversitelerde türbanın önünü açmak.
Ancak burada bir çelişki var.
MHP bu teklifi neden türban Anayasa Mahkemesi’nde görüşülürken değil de bugün gündeme getiriyor?
Öyle ya amaç bağcıyı dövmek değil de üzüm yemek olsaydı böyle bir girişim aylar önce yapılabilirdi.
Buradan bakınca MHP’nin hadiseye yaklaşımında soru işaretleri vardır.
Yoksa MHP mahalli seçim öncesinde türban konusunu alevlendirerek AKP’yi köşeye sıkıştırmayı mı hesaplıyor?
İyi de türban gibi bir konunun böyle bir amaç için kullanılması doğru mudur?
Bir başka çelişki, türban ve AKP’nin mahkûmiyetiyle ilgili olarak edilen sözlerdir.
Bahçeli türbanı laikliğe engel görmüyor ki, bu konuda biz de ona katılıyoruz.
Ancak aynı Bahçeli AKP’nin Anayasa Mahkemesi’nde 1’e karşı 10 oyla laikliğe karşı odak olmak suçundan mahkûm olmasını tersinden kullanıyor.
Bahçeli bu mahkûmiyet AKP’nin meşruiyetini sorgulatır diyor.
İyi de o mahkûmiyetin temel gerekçesi zaten AKP’nin türban tavrı değil mi?
Dolayısıyla MHP liderinin burada takındığı tutumda da çelişki yok mudur?
Keza Devlet Bey partiler kapatılmasın, ama kişiler yasaklansın diyor.
Yani şu meşhur gülümseten klonlama teklifini yeniden gündeme getiriyor.
İyi de dokunulmazlık varken kişiler nasıl yasaklanacak? Hem parti dediğin kişiler ve onların programlarının eseri değil mi? Teröristi idam et, örgüte özgürlük ver olur mu öyle şey?
Bir başka paradoks, meşruiyeti tartışmalı olan bir parti, temel Anayasa değişikliklerini nasıl yapar?
Öyle ya bu Bahçeli değil midir AKP için son karardan sonra meşruiyet tartışmasını açan!
Sorarım size bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur.
Sen adama hem gayrimeşruluğun yargı kararıyla 1’e karşı 10 ortada diyorsun, hem de gel ülke için hayati değişiklikleri beraber yapalım teklifini yapıyorsun.
Sicili bozulanların yapacağı değişiklik meşru olur mu?
Görüldüğü gibi MHP liderinin bir dediği diğerine uymuyor.
Aynı basın toplantısında bile birbiriyle çelişen şeyler söylüyor.
Amacı güya ön almak ve AKP’yı sıkıştırmaktır, ama beceremiyor.
Devlet Beyin ne demek ya da ne yapmak istediği bir kez daha anlaşılamıyor.
AKP’ye kapatılma davası açıldığında Bahçeli’nin etrafındaki vizyonsuz takım, “Gördünüz mü büyük politikamızı, Tayyip’i nasıl tuzağa düşürdük” böbürlenmesi içindeydi.
Ne oldu büyük politikanıza?
Hani Tayyip, Körfez ülkesine kaçacaktı? (Ülke ismini bile veriyordunuz.) Hani kaçmak için uçağı bile hazırlatmıştı? Genel merkez odalarında yapılan geyikleri yazayım mı?
Güldüğüm bir başka şey Bahçeli’nin “Abdullah Gül henüz Türkiye’nin tamamının Cumhurbaşkanı olamadı” beyanıdır.
İyi de Devlet Bey onun sorumlusu Tayyip Beyden öte siz değil misiniz?
Gül’ü tanımıyor muydunuz da partinize ve milletvekillerinize bile danışmadan dayattınız?
Evet sevgili okurlar, AKP ve Tayyip Erdoğan’ın en büyük şansı Bahçeli ve onun gibi sözde liderlerin mevcudiyetidir. AKP ve Gül Bahçeli’nin bu millete hediyesidir. Yalan mı?
Ve bu da eski ülkücü Mümtaz'er Türköne'nin Zaman'daki analizi...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...