UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan antik kent, sağlam kaya kütleleri üzerine inşa edilmiş olmasına rağmen, çevresindeki Mervdeşt Ovası’nda oluşan çatlaklar ve çökme alanları nedeniyle risk altında. Yüzyıllardır ayakta kalan taş merdivenler ve sütunlar, artık yavaş ama kararlı bir biçimde yerin altına çekiliyor.
ANTİK ŞEHİR YAVAŞ YAVAŞ BATIYOR
Leibniz Üniversitesi’nden Dr. Mahmud Hagşenaz, Persepolis ile komşu arkeolojik bölge Nakş-ı Rüstem’in yakınlarında oluşan çatlakların toprak hareketlerinden kaynaklandığını söylüyor. Henüz kapsamlı bir saha çalışması yapılmamış olsa da, uzmanlar farklı hızlarda gerçekleşen yer hareketlerinin antik yapıları tehdit ettiğini vurguluyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, UNESCO’nun “dünyanın en muhteşem arkeolojik alanlarından biri” olarak tanımladığı Persepolis, Pers İmparatorluğu’nun kültürel ve mimari gücünün simgesiydi. Ancak aynı imparatorluğun ilk başkenti Pasargad, tarihi Yezd kenti ve İsfahan’daki köprüler de benzer bir tehlikeyle karşı karşıya.
YER ALTI SUYUNUN BİTMESİ TOPRAĞI ÇÖKERTİYOR
Bilim insanları, İran’daki çöküşün ana nedeninin aşırı yer altı suyu kullanımı olduğunu belirtiyor. On yıllardır süren kontrolsüz su çekimi, toprağın sıkışmasına ve yüzeyin kademeli olarak çökmesine yol açtı.
GFZ Helmholtz Jeobilimler Merkezi’nden Profesör Mehdi Motagh, radar teknolojisiyle yapılan ölçümlerde Persepolis çevresinde milimetrik ama sürekli bir batma hareketi tespit ettiklerini söylüyor. Bazı bölgelerde ise bu durum geri dönülmez hasarlara neden oldu.
Nakş-ı Rüstem’deki “Kabe-i Zerdüşt” yapısının altından geçen bir çatlak, antik yapıda gözle görülür deformasyona yol açtı. Motagh’a göre, kayalık bölgeyle ova arasındaki eğim bu yarılmaları hızlandırıyor.
İRAN’DA SU KRİZİ KÜLTÜREL MİRASI YUTUYOR
İran’da 1970’lerden bu yana yer altı su rezervlerinin %70’inin tükendiği tahmin ediliyor. Kuraklık, artan sıcaklıklar ve tarımda aşırı su kullanımı, ülkeyi dünyanın en hızlı su kaybeden ülkeleri arasına soktu.
Andrew Pearson (IGRAC), “İran, doğanın yenileyebileceğinden çok daha fazla su tüketiyor” diyerek tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekiyor.
Bu durum yalnızca tarihi alanları değil, başkent Tahran’dan Rafsancan’a kadar yolları, boru hatlarını ve altyapıyı da tehdit ediyor.
DÜNYANIN DİĞER UÇLARINDA BENZER TEHLİKE
İran’daki durum endişe verici olsa da benzersiz değil. Mexico City, Cakarta ve California gibi bölgelerde de yıllık 10 santimetreyi aşan toprak çöküşleri gözlemleniyor. Ancak İran’da hem hız hem de etki alanı açısından tablo çok daha ağır.
Padova Üniversitesi’nden Profesör Pietro Teatini, “İran’da çöküşler metrelerce derinliğe ulaşıyor. Bu, tarihi yapılar için ölümcül bir tehlike” diyor.
UNESCO ve uluslararası kurumlar, İran’ın su yönetimi politikalarını güçlendirmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak yaptırımlar, ekonomik kısıtlamalar ve bürokratik engeller, su tasarrufu hedeflerini yavaşlatıyor.
Uzmanlara göre, entegre su yönetimi ve sürdürülebilir tarım uygulamaları olmadan, İran’ın binlerce yıllık tarihine tanıklık eden bu taş yapılar da bir gün tamamen toprağın altına gömülebilir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...