İkinci hükümet dönemini ve 6’ıncı yılını yaşayan AKP iktidarı, Başbakan Erdoğan’ın genellikle aynı kadro ile çalışmayı istemesinden ve kolay kolay da değişiklik yapmayı tercih etmemesinden dolayı, hem Bakanlar Kurulu’nda hem de Genel Merkez’de genellikle aynı simalaras rastlanmasına neden oluyor.
Bazı yorumcular bu durumu, Başbakan’ın kolay kolay adamlarını harcamama veya tasfiye etmeme geleneğine bağlıyorlar. Kısmen doğru. Fakat daha çok uzun dönemli görevlerin sorunların çözümünde ve konulara hakim olmada önemli olduğuna inanıyor Başbakan.
Yine de bu sefer zaman biraz fazla kaçmış olabilir. Çünkü uzun zamandır AKP içinden, “bu kadar geniş alternatifler bulunurken hep aynı isimlerin yerinde kalması neden” serzenişleri duyuluyor.
Başbakan’ın milletvekilleri ile sık sık yenilenin gruplar halindeki görüşmeleri sırasında da bu şikayetler-elbette lisan-ı münasiple-Erdoğan’a iletilmiş, ancak her zaman, “dere geçilirken at değiştirilmez” yanıtını almıştı.
Doğrusu geçilen sürecin sıkışıklığına bakılırsa bir parça haklılık payı da görülebilir. Özellikle partiye yönelik dava olası değişikliklerin zamanlamasını hayli öteledi.
Bugün ise durum daha farklı. AKP’nin kapatılmama kararının ardından gözler, parti yönetimi ve kabinedeki değişiklikliğe çevrilmiş durumda.
Üstelik bu dikkat sadece parti içi beklentilerden de gelmiyor artık. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimden önce kamuoyuna da mesajlar veren ‘yenilenme operasyonu’ beklentisinin siyasi boyutları da var!
Bu parametrelerden bazıları, kapatma, erken seçim, Ergenekon, YAŞ gibi kritik günlerin ardından AKP’de de yeniliğin sağlık getireceği fikrine dayanıyor. AKP’nin geniş milletvekili kadrosu, hükümetin az sayıdaki üyesi ve daha az sayıdaki Genel Merkez yöneticileri ile tezat oluşturuyor.
Kısaca hem AKP içi dinamikler hem de Türkiye siyasetinin dinamikleri kan değişikliği istiyor. Peki bu beklentiler kimlerin koltuklarına mâl olabilir veya yer değişikliklerine yol açabilir?
Kuşkusuz bu senaryolarda ilk isim Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik. Çelik’in görevden alınacağını ilişkin spekülasyonlar “dere”den öncesine kadar gidiyordu. Böyle olursa, Başbakan’ın Çelik’i bakanlıktan alacağı ama Genel Merkez’de bir koltuğa devredeceği dillendiriliyor.
Bir başka isim ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler. Kamuoyundan Güler’e yönelik eleştiriler, makamdaşlarına gelenlerden daha çok değil aslında. Hatta bazı bakanlara yönelik kritikler Güler’den daha çok.
Ama anlaşılıyor ki Güler’in iki büyük sorunu var. Bunlardan ilki milletvekelleri ile çok iyi geçinememesi. Belki vekillerden gelen talepler yeterince karşılanmadığından Güler’e AKP grubundan gelen sempati biraz daha az varsayılabilir.
İkinci konu ise Enerji’nin şu an Türkiye’de bambaşka ve küresel ayakları olan bir konuya dönüşmesi. Bu yüzden Güler’in yeni dönemde beklenen performansı beklentileri her zaman karşılamayabilir.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da potada görünen ve Ankara kulislerinde adı sık zikredilen bir isim. Bakan Akdağ’a objektif bir bakış, başarılı veya başarısız değerlendirmesinden çok, Türkiye’nin her zaman fazlasıyla gündeminde olan sağlık konusunda Bakan’ın çok ortada görünmeyişinden kaynaklanıyor dedirtebilir.
Yine her zaman ismi geçen ama koltuğunu sağlam tutan isimlerden biri de Maliye Bakanı Kemal Unakıtan. Onun da bakanlık koltuğundan kalkabileceği söyleniyor ama belki şu atlanıyor.
Başbakan Unakatın’dan memnun. Bu önemli bir madde çünkü görev değişikliğini hayli zorlaştırıyor.
AKP Genel Merkezi’nde ise isimler havada uçuşuyor. Dengir Mir Mehmet Fırat, Necati Çetinkaya ve Nükhet Hotar Göksel’in yeni dönemde görev alamayacağı hayli dillendiriliyor.
iyibilgi.com
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...