E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Gül Rektörleri Nasıl Seçiyor? 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül rektör atamalarında birinci kriter olarak neyi alıyor? İşte Gül'ün 1 numaralı rektör atama kriteri...

10.09.2008 - 11:20
Gül Rektörleri Nasıl Seçiyor?

İsmail Küçükkaya / Akşam
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, rektör atamalarındaki kimi tercihleri nedeniyle eleştirilmişti. Aynı konu, bir önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de başını ağrıtmıştı. Sistemde bir sorun olduğu ve Çankaya Köşkü’nde kim oturursa otursun, rektör atamalarındaki takdir yetkisinin her defasında kamuoyu tarafından eleştiri konusu yapıldığı ortada. İşte bu nedenle Gül’ün, “rektörleri Cumhurbaşkanlarının seçmesi yanlış” sözleri önemliydi. Peki, ama Gül, şikâyet ettiği bu duruma bir çözüm arıyor muydu, acaba herhangi bir model arayışı başlamış mıydı? Bu soruların yanıtını merak ediyordum. Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı’nın en yakın çalışma arkadaşlarıyla görüşerek YÖK’le ilgili sözlerin ve olası çalışmalarının izini sürdüm.

Evet, Cumhurbaşkanı’nın o açıklamasından sonra Köşk bürokrasisi “YÖK’e model arayışı” kapsamında çalışmalar başlatmış. Amaç, Gül’ün isteği doğrultusunda “yüksek öğrenime daha demokratik bir sistem kurmak” ve özellikle “rektör atamalarında Çankaya’nın devreden çıkmasını sağlamak...”

Köşk, “uygulanacak sisteme dair bir vizyon belirliyor”. Hedef, bunu eş zamanlı olarak YÖK’e ve Hükümet’e ileterek çok kapsamlı, çok taraflı, çok yönlü bir hazırlık sergilemek. Nihai onay sahibi olarak Cumhurbaşkanı, kendi istediğini ortaya koyduğuna göre hızlı biçimde bu konuyu çözüme kavuşturmak istiyorlar.

O halde, “nasıl bir model?” sorusuna yanıt bulmalıyız. Köşk bürokrasisinden öğrenmeye çalıştım. İşte, Çankaya’nın en kritik bürokratının değerlendirmesi:
“Her şeyden önce vakıf üniversitelerindeki gibi kamu üniversitelerinde mütevelli heyet kurulması öngörülüyor. En çok tartışılan konu olarak rektör atamalarına çözüm noktasında, mütevelli heyetlerin iki ya da üç aday seçmeleri düşünülüyor. Burada öğretim üyeleri arasında seçim yapılmasından vazgeçilmesi üzerinde duruluyor. Çünkü rektör atamaları adeta milletvekili seçimlerine dönüyor, politika işin içine giriyor, kamplaşma yaşanıyor. Rektör adayları olmadık vaatlerde bulunuyorlar. Birbirleri hakkında Köşk’e ihbar mektupları gönderiyorlar. Bu tarz davranışlar üniversiteye, akademik camiaya yakışmıyor. Mütevelli heyetlerin belirleyeceği adaylar içinden rektör atamasını YÖK’ün yapmasının uygun olacağı değerlendiriliyor.”

“Rektörlük cazibe merkezi olmaktan çıkarılmalı”

Aynı bürokrat, Çankaya’nın nabzını yansıtması bakımından çok çarpıcı tespitlerini şöyle sürdürüyor:

“Meselenin özü, rektörlük makamının böylesine geniş yetkilerle ve imkânlarla donatılmış olmasıdır. Rektörlüğün cazibe merkezi olmaktan çıkarılması gerek. Taşradaki üniversitelerin mütevelli heyetlerine sivil toplumun, o ilin sanayi ve ticaret odasının başkanlarının katılması üzerinde duruyoruz. Böylelikle üniversitelerde çeşitlilik artarken, sanayi-üniversite işbirliğinin önü açılabilir. Bu yolla üniversitelerde halen gördüğümüz tek model üzerine bina edilmiş yapıdan kurtuluruz. Bizde üniversiteler uzun süre Doğramacı döneminde Hacettepe modeliyle yürüdü, ardından Gürüz yönetiminde Bilkent modeli uygulandı. Oysa Ankara ve İstanbul’daki üniversiteyle Hakkâri’deki Yozgat’taki bir olabilir mi? Yeni yapı tüm bu farklılaşmayı, ihtisaslaşmayı da gündeme getirecek.”

Bir gazeteci olarak gözlemlerim, rektör seçimlerinin akademik camiada ciddi kadrolaşma problemi yarattığı yönünde. Sistem, maalesef demokratikleşmeyi teşvik edici değil, tam tersine anti demokratik ve baskıcı yöntemleri zorluyor. Atanan rektör, kendisine oy vermeyenlere baskı uyguluyor. Seçim dönemleri kadrolaşma artıyor. Öğretim üyeleri arasında gerginlikler çıkıyor. Bir rektör kendisine oy vermeyen koca bölümü kapatıveriyor. Üniversiteler bir savaş alanına dönüşüyor. Hele ikinci ya da üçüncü aday atanınca daha büyük infial oluyor. Üniversiteler yönetilemez hale geliyor. O nedenle konu rektör ataması değil, siyasetten tamamen bağımsız yönetim sisteminin kurulmasıdır. Rektör sadece o sistemin bir parçası olmalıdır.

İşte Gül’ün 1 numaralı rektör atama kriteri

Gül’ün kurmaylarına tartışılan rektör atamalarını detaylarıyla sordum. Bazı üniversitelerdeki birinci sıra adayları hakkında çok çarpıcı iddialar var ama polemik konusu olmasın diyerek geçiyorum. Hep şu konuyu merak ediyordum; Gül rektörleri atarken en çok neye dikkat etti. İşte yakın çalışma arkadaşlarının ifadesiyle Gül’ün 1 numaralı rektör atama kriteri:

“Atamalar pek çok açıdan değerlendirildi. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın önemle üzerinde durduğu konu, rektörlerin üniversitenin önüne geçmemesidir. One man show (tek adam şov) istemiyoruz denildi. Seçilen rektörlere de bu söylendi. Rektörler geri planda kalsın, üniversiteler ön plana çıksın. Kişi değil, kurumlar konuşulsun. Rektör adayları arasında tercih yaparken Sayın Cumhurbaşkanımız her şeyden önce bu özelliği aradı. Yoksa şu görüş, bu görüş diye bakılmadı.”

Türkiye’nin uzun yıllardır en çok tartıştığı konulardan birisi olan YÖK sistemine dönük Çankaya Köşkü’nün görüşleri böyle. Bakalım, bir uzlaşma noktasına ulaşılabilecek mi, o çok eleştirilen yüksek öğrenim sistemi değiştirilebilecek mi?

YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Abuzer Abbas 4 Eylül 2008 Perşembe 

Tamam, sıkıntıyı anladık, bu felaket bir olay... Peki kardeşim hikayeye bir ara verip de esas meseleye gelirsek: BUNU YAPAN FİRMALAR HANGİLERİ? Bu bilginin verilmemesi açıkça suçtur... Eğer haber asparagas değilse söyleyin de millet bilsin... Firmalar çok güçlü de sorumlu devlet birimlerinin elinden de bir şey gelmiyorsa, hiç değilse insanlar onlardan alışveriş etmesin...

Yorumu oyla      18      10  
SABRİYE 4 Eylül 2008 Perşembe 

ALIN BUDA GIDA TERÖRÜ İŞTE.BİLİYORSUNUZ,TERÖRÜNDE ÇEŞİTLERİ VAR AMA,LNSAN HAYATINI BU KADAR ÖNEMSEMEYEN İNSANLAR,SAÇMA SAPAN KANUNLARIN EŞLİĞİNDE ADETA BİZLERİ YAVAŞ YAVAŞ GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME YOLLUYORLAR.İNŞALLAH BU HABERLERİ GÖRMÜŞLERDİR,GERÇİ NORMAL TERÖRÜ HİÇE SAYAN BİR YÖNETİM İÇİN GIDA TERÖRÜ HİÇ FARKETMEZ.YAZIKLAR OLSUN.

Yorumu oyla      18      10  
Gülay(3) 4 Eylül 2008 Perşembe 

Devletin asıl işlevi vatandaşını korumak,ona rahat yaşayabileceği bir ülke sunmaktır.Bizler birey olabilsek ve bunu istemenin en doğal hakkımız olduğunu bilsek,birbirimizi yemek yerine ortak paydalarımızda birleşip devlete asıl görevini hatırlatsak,bu konuda mücadele etsek ,devlet asıl işlevini yapmak zorunda kalacaktır.Ancak şimdilik bu yazdıklarım hayal gibi görünüyor.

Yorumu oyla      18      10  
Gülay(2) 4 Eylül 2008 Perşembe 

..düşünmeyiz.Oysa ciddi bir sorun bu gerçekten.Kanser çağımızın vebası ve toplum olarak biz kendimizi korumak zorundayız kimyasal kirlilikten,zehirlerden.Nasıl olacak bu?Birey olarak ne yapabiliriz.Mevsimi dışında meyve sebze tüketmesekte kurtulamıyoruz çünkü bu yasaları devletin çıkartması ve kontrol etmesi gerekiyor.Tarımı yapan çiftçinin tarım ilacı kullanmamasını yada kullandığı ilacın miktarını birey olarak ne belirleyebiliriz ne denetleyebiliriz.

Yorumu oyla      18      10  
Gülay(1) 4 Eylül 2008 Perşembe 

Devletin görevlerinden biri yasaları çıkartıp yasaların uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmektir.Devletler bunu yapmazsa her zaman durumdan istifa etmek isteyecek birileri çıkacaktır.3 YTL ye yemek yerken insanlar düşünüyorlarmı bu yemeklerin evdeki maliyeti bu kadar olur diye.Ancak ekonomik koşullarda insanları böyle düşünmekten alıkoyuyordur ve biz günlük düşünmeyi seven bir toplumuz.Evimizde ki maliyeti 3 YTL olacak yemeği yer bu insanlar ticaret yapıyor acaba nasıl kazanıyorlar diye ..

Yorumu oyla      18      10  
Mennan Özdemir 4 Eylül 2008 Perşembe 

Millet olarak pisliğe saplanmış bataklık içinde yaşıyoruz. herkes kendi çapında etrafını sömürüyor ve kirletiyor. sonrada gözümüzdeki merteğe bakmadan etrafta saman çöpü arıyoruz. bizim hükümeti eleştirmeye hakkımız yok çünkü: Peygamber Efendimiz: - Yaşadığınız hal üzere idare olunursunuz. diye buyurmuştur. Halimize bakarsak, yaşantımızla kıyaslarsak daha iyi şartlarda idare edildiğimizi görürüz. yoksa çok berba bir idareyi hakkediyoruz aslında.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu Turktime Genel Merkezi’nde Konuştu: İsmim Emanetçiliğe Sığacak Kadar Küçük Değil!
Turktime Genel Merkezi ziyaret eden Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman ...
TURKTIME'ı Ziyaret Eden Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok İmalı Konuştu!
14 yıldır Keçiören Belediye Başkanlığı görevini yürüten Turgut Altınok ...
MHP'li Ekici : DTP’lilerin Elini Sıktık da Elimize PKK’mı Bulaştı?
MHP kimsenin kurşun askeri değildir… Kimse üzerimizden evcilik oynamasın… ...
 
Turktime'a Konuşan Kutan Bombaladı: Bahçeli'ye Başbakanlık Teklif Ettik ama Kabul Etmedi
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve DSP ...
Ağar Turktime'a Konuştu: Ne Geçmişimi İnkar Ettim, Ne de Değiştim... Düz Ovada Siyaset Söylemi En Milliyetçi Söylemdir
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’dan sonra DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’da ...
Şirin Turktime'a Konuştu: Halk İsterse İdam Gelir
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Genç Parti idamı geri getirecek ...
 
CHP’de "85. Yıl Sergisi"
CHP’nin 85. kuruluş yıl dönümü kutlamaları kapsamında özel bir sergi hazırlandı.Genel ...
Ermenistan Gezisi Anlamlı Oldu
Dışişleri Bakanı Ali Babacan NTV'de gündemdeki konulara ilişkin soruları cevapladı.
Eroğlu: Akdeniz'e Boşa Su Akmayacak
TÜSİAD'ın düzenlediği "Sürdürülebilir Su Yönetimi Konferansı"na katılan ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
hollanda
ihracat
sanayi
Volero
Kobani
Jose Mourinho
Avustralya
anap
hapis