30 AĞUSTOS Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü hepimize kutlu olsun. Bize özgürlük ve demokrasi getiren Cumhuriyet, kuşkusuz tüm vatandaşlar için de büyük bir değer...
Her Türk’ün büyük bir dikkat ve titizlikle koruması gereken “Milli Birlik ve Beraberlik” ilkesi, Atatürk milliyetçiliğinin zorunlu bir sonucudur.
Bu görüş ve anlayışa göre millet, ülkesiyle birlikte bölünmez bir bütündür.
Herkesin bunu kabul etmesi ve aynı idealleri gerçekleştirmek için birlikte hareket etmesi şarttır.
Yıllarca ülkemiz üzerinde oynanan “devlet ile milleti, asker ile sivili karşı karşıya getirme” senaryoları, son yıllarda yeniden bir kez daha sahneye konuldu.
Peki, bu oyunların arkasında kimler vardı veya kimler bu kaos ortamlarından beslenerek kendisine çıkar sağlıyordu?
Ülkenin tam bir gerginlik çemberine sokulduğu bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey ise birlik, beraberlik ve karşılıklı hassasiyetlerin kucaklanmasıydı.
Önceki akşam verilen 30 Ağustos resepsiyonundaki mesajlar ve çekilen fotoğrafın ana temeli de zaten buydu.
Örf ve adetlerimiz gereği Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’ına, Meclis Başkanı’ndan bakanlarına, siyasi parti genel başkanlarından YÖK Başkanı’na kadar tüm davetlilerle yakından ilgilenen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, yüzündeki tebessümü bir an olsun bırakmadı.
Patlayan flaşların göz bebeklerine verdiği zararı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile; kolesterole iyi geldiği düşünülen ceviz içinin çok yenildiği zaman karaciğere verdiği zararı da Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile konuşan Org. Büyükanıt, bu sohbete benimle birlikte şahit olan üç temsilci arkadaşımın yanağını iki avucu ile okşayarak “Sevgiden asla zarar gelmez” dedi ve ince bir mesaj verdi.
Vücut dili mesajları!
Kuşkusuz Büyükanıt Paşa’nın verdiği tek mesaj bu değildi. Örneğin gece boyunca güleryüz gösterip sohbet ettiği Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ı uğurlama sırasında selamlamaması “TSK olarak bizim değerlerimiz var ve biz hala bulunduğumuz noktadayız” kararlılığını çok net yansıtıyordu.
Eşi Filiz Hanım ile TBMM Başkanı Köksal Toptan’ı uğurlarken esas duruşa geçerek başı ile selamlaması ise “Hassasiyetlerimizi ve hassasiyetlerinizi biliyorum Meclis Başkanım” mesajıydı.
Resepsiyondan yansıyan başka mesajlar da vardı elbette...
Başbakan Erdoğan, davet süresince yanına oturduğu Cumhurbaşkanı Gül ile bol tebessümlü bir sohbet yaptı. Bu görüntüsüyle, kulislerde konuşulan “Gül ile Erdoğan’ın arası açık” haberlerine karşı da bir anlamda “Ölümüne kankayız” mesajı veriyordu.
Cumhurbaşkanı Gül’ün, ayağa kalkıp beş koltuk sağında oturan sol parti CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yanına giderek elini sıkması, “Herkesin Cumhurbaşkanı olacağım, lütfen kuşku duymayın” sinyali gibiydi. Hemen ardından biz gazetecilerin “Her şey normale döndü mü?” şeklindeki sorumuza Gül, gülümseyerek “Evet” diyordu.
Geceden ayrılırken ayağa kalkan Başbakan Erdoğan ise üç koltuk solunda oturan MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yanına gidip samimi bir şekilde tokalaşırken, diğer eliyle de kolunu tutup, “Sayın Başkan lütfen görüşelim. Birer arkadaş görevlendirelim ve yasal düzenlemeler için beraber çalışalım” diyerek ayak üstü yapılan üç dakikalık samimi sohbetle birlik, beraberlik, uzlaşma ve barışma mesajı iletiyordu.
“Terörist muhatabımız olamaz”
Mesajlarla dolu bu gecede Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ve diğer kuvvet komutanları, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün “TSK bölgede kimyasal silah kullandı” iddialarına adeta tek bir ağızdan yanıt verdiler: “Tamamen yalan. Biz teröristlere ve bölücülere ‘terörist’ demeyenleri asla muhatap almayız...”
Kaos ortamı, sisli hava, suni gerilimler bu ülkeyi, bu milleti bölmek isteyenlerin her zaman ekmeğine yağ sürmektedir.
Zafer Bayramı’nda DTP’nin yaptığı açıklamalar ise tam bir kaos ve densizlik örneğidir.
Unutulmasın ki; bugüne kadar yaşadığımız tüm krizleri, birlik ve beraberlik içerisinde aştık.
Zor günler geçirdik; ama tek bayrak altında bütünleştik, kenetlendik.
Özverili olduk ve yendik.
Şimdi gün, aynı şeyleri yeniden yapma günüdür.
Bu ülke bizim ve hiç kimsenin ülkemizin refahını bozmasına izin vermeyeceğiz.
Millet olarak, milli birlik ve beraberliğimizi tarihteki gibi koruduğumuz sürece çözemeyeceğimiz hiçbir problem olmaz.
Bizleri bu yoldan döndürecek hiçbir gücün olmadığı ve olamayacağı gibi...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...