Seçimlere kadar siyasi sıkıntılar bitecek gibi değil. Kanun çıktı ama Seçim gününden, Cumhurbaşkanına vekalet, Anayasa değişikliliklerinden, “11. Cumhurbaşkanını halk mı, Meclis mi seçsin?”e kadar say say bitmeyecek kadar.
Yeni Cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesi tartışılırken Başkent kulislerinde hemen yeni bir senaryo sahneye kondu bile.
Bu senaryoyu çek çekebildiğin yere.
“Ne mi?” Başkent kulislerindeki fısıltı gazetesinde konuşulan senaryoyu anlatayım:
Cumhurbaşkanını bu sefer halkın seçmesi için gerekli Anayasal ve kanuni düzenlemeler yapılırsa Ak Parti’nin adayının önüne geçmek için Demirel yeniden sahneye çıkacakmış.
Bu çıkış da Bir zamanlar Kırat’ın kalelerin olan Antalya veya Samsun’dan başlayacakmış. Tabii ki Süleyman Demirel yeniden siyaset sahnesine çıkarken yalnız da olmayacakmış.
Bir yanında DYP’nin eski Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Tansu Çiller, Ağabeyi İsmet Sezgin ve bugünkü lideri Mehmet Ağar, diğer yanında da ANAP’ın eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Yılmaz’ın Yüce Divana gitmeyen bazı kurmayları ve bugünkü Genel Başkanı Erken Mumcu yer alacaklarmış.
Tabii ki bu kadar da değil, bir dönem MHP’de Devlet Bahçeli’ye rakip olan Ramiz Ongun ve MHP’den kopan sivri isimler de “Babanın yanında” saf tutacaklarmış.
* * * * * * *
Bakıyorsunuz senaryo güzel mi güzel, ama ortada fol yok yumurta yok. Bir de düşünüyorsunuz, Siyasetin Babasının gidiş gelişlerini kaç defa Başbakan olmuş, defteri kapatmış, sonra yeniden gelmiş, dile kolay 7 defa o koltuğa oturmuş. Olur mu olur, 9.Cumhurbaşkanlığına 11’incisini de ekler mi ekler, ama düşündüren tek şey Süleyman Beyin yaşı. Demirel 1924 doğumlu yani 1 Kasım’da 83 yaşında olacak. Hadi seçildi diyelim, görev süresi 88’in de dolacak.
Bir de akla İsmet Paşa geliyor. Gerçi 1884’de doğan rahmetli Cumhurbaşkanı olduğunda gençti, ama başbakanlıkları döneminde ihtiyar delikanlıydı. Yani görevler Demirel’in senaryosunun tersi gibi…
* * * * * * *
Gelelim bir atasözümüzde olduğu gibi sinekten yağ çıkarmaya. Ankara’nın fısıltı gazetesi bu senaryodan başka bir şey çıkarmaz mı? Çıkarır, neden çıkarmasın. Bu senaryo tutarsa Kırat işi bitirecekmiş.
Süleyman Bey, “İşte Merkez sağın 1946’dan bu yana ki adresi” diyecekmiş ve seçimlerde DYP’nin oyları patlayacakmış.
Nerede bu sağduyu, senaryo tuttu diyelim, yahu Tansu Hanım ile Mesut Yılmaz benim bildiğim hale düşman kardeşler ve birbirlerini bir kaşık suda boğmaya hazırlar gibi.
Sizin anlayacağınız bu yaz birçok gelişmeye gebe. Hem de iki, üçüz filan da değil, belki de dördüzlere gebe.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |