İnsan hakları örgütlerine göre, hayatını kaybedenlerin sayısı 500. Çoğu Esad rejimine isyanın merkezi kuşatma altındaki Dera'dan. Yarın sokaklarda yine gerginlik bekleniyor.
Sokaklarda yerden bile kaldırılamayan cesetler, iktidardaki Beşar Esad'ın mensubu olduğu Baas partisinde kimi vicdanları rahatsız etti.
1963'teki darbeden beri ülkeyi yöneten partinin iki yüzden fazla üyesi toplu olarak istifa etti.
Göstericilere müdahale hükümet düzeyinde de istifa getirdi. İki milletvekili de yönetimi protesto için koltuklarını terk etti.
Ordu da Esad'a karşı tavır alıyor
Esad rejimine bağlılığı ile bilinen ordu mensupları arasında da bir rahatsızlık sinyali geliyor. Hem de Dera'da gösteri olasılığına karşı hazır bekletilen tugaydan.
İddiaya göre, bazı askerler, tugay birliklerinin isyanın kalbi Ömeri Camii'ne doğru ilerlemesini engellemeye çalışıyorlar.
İçlerinde protestoculara ateş açmayı reddedenlerin de olduğu ileri sürülüyor. Bu yüzden de Esad'ın elinin hem siyaseten hem de askeri açıdan zayıflamaya başladığı yorumları yapılıyor.
Reformlar işe yaramadı
Kağıt üzerinde ve geç gelen reformlar öfkeli kitleleri durdurmaya da yetmiyor Suriye'de.
Muhalifler rejimin gitmesinde kararlı. Bu kararlılığın ardında 48 yıllık baskı var. Rejimin en önemli dayanağı iktidar partisine devletin ve toplumun partisi görevini bahşeden anayasa.
İktidar partisinin parlamentoda çoğunluğu elde etmesini anayasa garantiliyor. Baas ve ona bağlı partilerce oluşturulan İlerici Milli Cephe 250 sandalyeli parlamentonun üçte ikisini oluşturuyor.
Geriye kalan 83 sandalye bağımsız milletvekillerine ayrılmış durumda. Suriye parlamentosunda muhalefet partileri yok. Tüm yetki de zaten cumhurbaşkanında.
İşte bu yüzden muhalif grupları örgütlü olarak temsil eden yok.
Muhalefet adına şimdiye kadar uluslararası kamuoyunda ya sivil toplum örgütleri ya da sürgündeki bazı sözcüler konuştu.
O platformlardan biri de İstanbul'du... Suriyeli muhalif Mulham Aldrobi, "İşkence ve şiddet son bulsun. Suriye halkının da diğer bütün uluslar gibi özgürce ve onurlu bir şekilde yaşamayı hak ediyor. Kan dökülmemeli artık. İşkence ve keyfi tutuklamalar son bulmalı" dedi.
İnsani durum kötüleşiyor
Rejim karşıtı gösterilerin merkezi Dera kentinde ise insani durumun kötüleştiği belirtiliyor. İnsan hakları eylemcisi Abdullah Abazid, doktor, ilaç ya da çocuklar için süt bulunmadığını, elektriğin halen kesik olduğunu ve sularının kalmadığını söyledi.
Kentteki olaylarda 42 kişinin öldüğünü anlatan Abazid, güvenlik güçlerinin mezarlığa giden herkesin üzerine ateş açması nedeniyle ailelerin cenazeleri gömemediğini öne sürdü. Abazid, bazı askerlerin göstericilerin safına geçtiğini de iddia etti.
Öte yandan yüzlerce Suriyelinin komşu Lübnan'a yaya olarak kaçtığı bildiriliyor. Bölgedeki AFP muhabiri, batı sınırındaki Tall Kalak kentinde patlak veren olaylar nedeniyle yüzlerce Suriyelinin, Lübnan'ın kuzeyine kaçtığını belirtti.
Akrabalarının yanlarına sığınmak üzere dün ve bugün yaklaşık 700 kişinin sınırı geçtiği ifade edildi.
El Cezire, faaliyetlerini askıya aldı
Bu arada, merkezi Katar'da bulunan ve uydudan yayın yapan El Cezire televizyonu, Suriye'deki faaliyetlerini askıya aldığını bildirdi.
vatan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |