ERTÜRK: BANKA YÖNETENLER TMSF'YE GÜVENMESİN 

Ertürk, EGS Bank'tan kaynaklanan borçların tahsili konusunda EGS ortaklarının oluşturduğu DENİZ A.Ş yöneticileriyle Ege İhracatçı Birliklerinde bir toplantı yaptı.

Toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Ertürk, geçen hafta bir ulusal gazetedeki röportajı sonrası Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) basın açıklaması yaptığını belirterek, açıklamanın içeriğinde doğru olmayan bilgiler bulunduğunu kaydetti.

TMSF'nin bankacılık sektörünün nasıl yönetildiğiyle çok yakından ilişkili, bankacılık sektörünü sigorta eden bir kuruluş olduğunu ifade eden Ertürk, şunları söyledi:

''Bankacılık sektörünün kötü yönetilmesi, sektörün güven ve istikrarını bozacak söylentilerin dolaşıma sokulduğu bir ortamın oluşturulması, sektörün sağlığına zarar verir. Bu da bu sektörün riskini üstlenmiş sigorta kurumu olan TMSF'yi ciddi biçimde rahatsız eder. TMSF, bu açıdan bankacılık sektörünün sağlığıyla yönetim kalitesiyle çok yakından ilgilenmektedir. Burada kurumsal bir rekabet, kişisel bir husumet söz konusu değildir. Burada hukuksal bir sorumluluğun ifası söz konusudur.

TMSF bundan sonra bankacılık sektörünün gerek bireysel aktörleriyle gerek bu sektörün yönetim, düzenleme ve gözetleme kalitesiyle çok yakından ilgilenmeye devam edecektir. Artık bu sektörü yönetenler, TMSF'ye güvenerek istedikleri gibi istedikleri şekilde yönetebileceklerini düşünmesinler. TMSF, artık böyle yeni bir yükü kaldıracak morale sahip olmayabilir.''

EGS GÖRÜŞMELERİ

EGS ortakları ile yaptıkları görüşmeyi de değerlendiren Ertürk, toplantıda borcun miktarı, borcun tespiti, ödeme planına bağlanması, varlık ve şirketlerin değerlendirilmesi ve protokolü imzalayacak tarafların belirlenmesi konusunda somut adımlar attıklarını bildirdi.

EGS'nin çok ortaklı bir yapıya sahip olması nedeniyle tek patronlu diğer şirketlere göre daha yavaş yol aldıklarını ifade eden Ertürk, ortakların önemli bir kısmını kapsayan DENİZ A.Ş'nin bu dönemde tek sorumlu olarak belirlenmesi seçeneğinin bulunduğunu kaydetti.

EGS Grubu varlık ve şirketlerinin DENİZ A.Ş tarafından değerlendirilerek borçların ödenmesi modeli üzerinde durduklarını, ortaklardan bunun dışında da ödeme beklediklerini kaydeden Ertürk, kendilerinin EGS ile ilgili 280 milyon dolarlık bir borç belirlediklerini söyledi.

EGS ortaklarının çağrısı üzerine bu borcu tekrar değerlendireceklerini belirten Ertürk, şöyle konuştu:

''Burada, EGS grubu varlıklarının ve şirketlerinin değerlendirilmesine ve oralardan yaratılacak fonlarla borçların geri ödenmesine dayalı bir model üzerinde konuştuk. Grubun önemli ölçüde değer ifade eden varlıkları söz konusu. Bu varlıkların projelendirilmesi, iyi değerlendirilmesi, projelendirilmesi halinde buradan elde edeceğimiz kaynak artacaktır.

Grubun temsilcileriyle yaptığımız toplantılarda, bu varlıkların nasıl maksimum değer yaratacak şekilde yönetilecekleri, maksimum değeri oluşturmanın şartlarını konuştuk.

Önceki toplantılara göre daha sonuç almaya dönük bir çalışma oldu. Bundan sonra bir tarih belirledik. Eylül ayının başında grupla bir araya geleceğiz. Bu süre içinde karşılıklı teknik ve hukuksal çalışmaların sonuçlarını değerlendireceğiz. Umarım ki o toplantı bizim için sonuca daha çok yaklaştığımız toplantı olacaktır.

Toplantı 5 Eylül'de İzmir'de olacak. İzmir'in 9 Eylül'deki kurtuluşuna bir hazırlık yapmış olacağız. 5 Eylül'de daha somut bir gelişme sağlamayı hedefliyoruz, ondan sonrası protokolün yazım aşaması olacak. O işin kolay tarafı.''

VARLIKLARIN SATIŞI

Ertürk, varlıklardan elde edilecek değerle birlikte ortakların da yapacakları ödemelerle borcun kapanmasına katkıda bulunmasını beklediklerini, bunun rakamsal olarak varlıklardan ne kadar değer beklendiği konusuyla ilişkili olduğunu kaydetti.

Varlıkların yaratacağı değerden sonraki boşluğun ortaklar tarafından ödeneceğini dile getiren Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu hesaplamaları bu süre içinde yapacağız. Dünya Ticaret Merkezi (DTM) ve Denizli'deki alışveriş merkezini satışa çıkardık. Denizli'de iki ihalede de sunduğumuz değere uygun teklif gelmediği için satmadık. Bu da bizim için şans oldu. Bunu grup iyi değerlendirmeli.

DTM'nin satışı devam ediyor. Bu ilk satışımız olacak. O satışı yapmak durumundayız. Ama orada koyduğumuz tahmini değeri bulabilir miyiz, onu bekleyeceğiz. Oradaki değer bizim maksimum olarak gördüğümüz bir değer olduğu için bu değeri elde edebilirsek zaten grubun toplam borç ödeme imkanlarına da ciddi bir katkı yapacaktır. Eğer satamazsak, teklif gelmezse bunu grubun yeni organizasyonuyla projeyi daha da ilerleterek, daha yüksek değer kazandırmak mümkün hale gelecektir.'' Ertürk, Eylül ayına kadar ortakların hukuki sorumluluk konusunda netlik sağlaması gerektiğini belirterek, seçenekler arasında yer alan DENİZ A.Ş'nin, tüm ortakları temsil eder hale gelmesinin planlandığını bildirdi. Bu konuda gruptan çalışma beklediklerini ifade eden Ertürk, ''DENİZ A.Ş'nin, tüm grubun sorumluluğunu taşıyan, tüm ortaklarını temsil eder hale geldiğini gördüğümüzde, finansal olarak da bunu gösterdiğinde bizim açımızdan sorun ortadan kalkmış demektir. Parçalı bir yapı bizim işimizi zorlaştıracak, hem de DENİZ A.Ş'nin gücünü zayıflatacaktır'' dedi.

KÜÇÜK YATIRIMCILAR

EGS Grubuna yatırım yapmış küçük ortakların da hakkını korumaya çalıştıklarını, planladıkları modelin yürümesi halinde bundan küçük yatırımcının da memnun kalacağını vurgulayan Ertürk, ''Mali yapısı zayıflamış, teknik olarak batmış şirketlerde ortak olmak risk. Bu şirketlerin yeniden canlandırılması ihtimali çok zayıftır. Ama burada öyle bir ihtimalin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz'' diye konuştu.

Açıklamasında Göztepe Spor Kulübünün Türk futbolu için önemini bildiklerini, bu konuda ellerinden geleni yaptıklarını da dile getiren Ertürk, şunrları söyledi:

''Burada başarılı olmamız için İzmirliler'in Göztepe'yi yeniden Türk sporuna kazandıracak bir organizasyonu oluşturması gerekiyor, bunu bekliyoruz. Bunu başarabilirlerse Göztepe tekrar Türk spor tarihindeki o mümtaz yerini kazanacaktır. İzmirliler çok ortaklı modeli seviyorlar, ama bu modeli sürdürmeyi daha iyi öğrenmeleri gerekiyor.''