ERDOĞAN KÜSKÜNLERİ YENİ PARTİ KURACAK! İŞTE AK PARTİ’DEN AYRILACAK FLASH İSİMLER… SAĞDA BİRLEŞME, MUMCU’NUN SİYASİ HAYATI BOYUNCA EN SAMİMİ UĞRAŞI OLDU! 

Şener, Hisarcıklıoğlu, Aksu, Gökçek ve Kapusuz yeni parti kuracaklar

Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın araları zaman zaman limonileşse bile, kendi aralarında yaralarını onarmayı beceriyorlar. Erdoğan, Gül’e olan güvenini defalarca ortaya koydu. Önce Başbakanlık, daha sonra da Cumhurbaşkanlığını koltuğunu Abdullah Gül’e kendi elleriyle teslim etmesi unutulacak gibi değil. Doğrusu, Abdullah Gül de Erdoğan’a hiç ihanet etmedi. Aleyhinde konuşmadı, konuşturmadı. Peki, bu durum böyle devam eder mi? “Evet, böyle devam eder” diyenler kadar, “mümkün değil” diyenler de var. Gül ve Erdoğan’ın arasının bozulacağını iddia edenlerin savunduğu argüman, sanıldığı gibi, kararnamelerde ters düşmelerinden kaynaklanmayacak. Gül ve Erdoğan’ın yollarını, AK Parti’den kopanların kuracağı yeni parti ayıracak. Yerel seçimlerden sonra kurulacağı öne sürülen partinin ana çekirdeğini de, Rıfat Hisarcıklıoğlu, Abdüllatif Şener, Abdülkadir Aksu, Melih Gökçek ve Salih Kapusuz’un oluşturacağı öne sürülüyor. Böyle bir gelişmeyi mümkün görmeyenlere birkaç dip not vermek isterim; Yukarda saydığımız isimlerin önemli bir bölümü, Erdoğan tarafından gözden düşen, ya da dışlanan siyasetçilerden oluşuyor. Bir diğer ortak payda ise, “Kayseri Grubu” olarak tanımlanan isimlerin ağırlıkta olması. Bu durum aslında bilinçli bir tercihten ziyade, zorunlu bir gidiş. Erdoğan, bu isimlerin siyaset alanlarını giderek daraltıyor. Onların da, Gül’e yaslanmaları dışında seçenekleri yok. Bu yazıyı bir tarafa not etmenizi isterim. Lazım olacak!

Vaziyet öyle değil!

Bazı okuyucularımızdan şöyle bir mail aldım; “Sayın Atilla, Erkan Mumcu’nun, ‘terör mektubu’  başlığı ile yaptığı analizin birer birer çıktığını yazıyorsunuz. Madem Mumcu, öngörüleri kuvvetli bir siyasetçi idi, neden DYP ile birleşemeyeceklerini öngöremedi?” Doğrusu mantıklı bir soru ama okuyucularımız Mumcu’yu en haklı olduğu yerden vurmaya çalışmışlar. Mumcu, siyasi hayatı boyunca az hata yapmadı ama bana göre tüm siyasi hayatı boyunca en samimi uğraşı DYP ve Anavatan’ın birleşmesine harcadığı çabaydı. Bu birleşememenin perde arkasını biliyorum. Vakit bulursam, bu olayla ilgili zaman, yer, kişiler ve olayları olduğu gibi açıklayacağım bir kitap yazacağım.

Kasette ses var!

DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, PKK’ya terör örgütü dedi, partisinden tepkiler gelince de, “hayır, ben böyle bir şey söylemedim” diye çark etti. DTP’li Bengi’nin bu sözleri Anadolu Ajansı’nın teybinde halen duruyor. Bence, o muhabir kardeşimiz, Bengi’nin bu sözlerini bir tv kanalında yayınlamalı. Bakalım, o zaman ne diyecek?

İmaj yapacak

Gazeteci Nevval Sevindi, Gülen Cemaatine yakınlığı ile bilinir. Kamuoyu, Sevindi’yi, Fethullah Gülen’le yaptığı röportaj ve Zaman Gazetesi’ndeki yazılarıyla tanıdı. Nevval Sevindi önce DP Milletvekili adayı, daha sonra DP’nin Genel Başkan adayı oldu. DP delegelerinden beklediği desteği bulamayan Nevval Hanım, kısa bir süre sonra ciddi bir imaj değişikliğine gidecek. Yani Nevval Sevindi, “Ben aslında modern bir bayanım” diyecek. Pek yakında!

MHP ve DSP

TBMM’de dokunulmak istenen dosya sayısı 76. AK Parti’nin 48, CHP’nin 22, DTP’nin 4, bağımsızların da 2 dosyası var. MHP ve DSP’nin dokunulmak istenen dosyası ise hiç yok. Dikkat ederseniz, en yüksek sesle, “dokunulmazlıkları kaldıralım” diyen de yalnızca onlar.

Kayboldu!

Başta bekçiler olmak üzere emniyet görevlilerimizin Sezer döneminde köşke çıkan umutları sessizliğe gömüldü. Sezer, önüne paket olarak gelen maddelerden bazılarını veto edince, emniyet görevlilerimizin durumlarını iyileştiren yasa da ortadan kayboldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın dikkatine!