AK Parti Başkanı ve Başbakan Recep Tayyp Erdoğan AK Parti grubunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan konuşmasına Ergenekon operasyonuna değinerek başladı. 'Belli zümreye hizmet edenler deşifre oluyor' diyerek operasyonu yorumlayan Erdoğan, ABD Başkonsolosluğuna saldırıda şehit olan polislerin ailelerine de başsağlığı diledi.
Erdoğan konuşmasında; 'Türkiye'yi küçük düşürmek için kasıtlı bir hesap içersinde olanlar kendilerine alan açılacağını zannedenler bilsinler ki büyük hüsrana uğrayacaklardır. Bunlar bir iftira kampanyasının figüranları olarak anılacaktır.
DÜNYA'DA GÜNDEM BELİRLEYEN BİR TÜRKİYE VAR
AK Parti iktidarı sırasında Türkiye’nin katettiği yola değinen Erdoğan, “5 yıl önce Türkiye nerdeydi, bugün nerede. Bugün Dünya'da gündem belirleyen bir Türkiye var.” dedi. Geçtiğimiz hafta grup toplantısında Baykal’ın “Türkiye’yi dünyaya şikayet ediyorlar” açıklamasına “Hiçbir zaman AKP iktidarı Türkiye'nin çıkarları, menfaatleri pazarlığı girişiminde bulunmamıştır. Acaba Türkiye için daha büyük bir zemini nasıl oluşturabiliriz diye düşünmüşüzdür.” diyerek cevap verdi. 36 milyar dolar olan ihracatımız 124 milyar dolara ulaşmıştır. Erdoğan “Türkiye büyük uğraşlarla, büyük hedeflere demokratik istikrar içerisinde bu zemini yakalamıştır. BU noktadan geriye gidiş olmayacaktır' dedi.
TOPLUMUN MEŞRU ZEMİNİ SİYASETTİR
Demokrasi için siyasetin kurumsallaşması gerektiğini söyleyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti; 'Kurumların yıpratılmaması gerektiğini söyleyen kişileri siyasi kurumların yıpratılmasına karşı yürütülen olaylara sessiz kalmamalıdır. Bu konuda hassasiyet göstermeleri gerekmektedir. Daha iyi bir toplumun meşru zemini siyasettir. Siyasetin içersinde olanlar kadar siyasetin dışarısında da olanlar bu konuda özeleştiri yapmak zorundadırlar. Sadece seçilenler değil seçenler de siyasette aktif bir rol oynamaktadır. Siyaset bir bütündür. Siyasetin özü çatışma değil, medeni anlamda yarışmadır, uzlaşmadır. Uzlaşma hiç bir zaman yüzde yüz değildir. Biz siyaseti daha iyi daha demokratik daha özgür bir toplum arayışının tek mümkün yolu olarak görüyoruz. Siyasetin yıpratılmasına sessiz kalan ve buna destek veren siyasetçileri de aynı akıbet beklemektedir. Bundan kaçmak mümkün değildir.
BAYKAL'A GÖNDERME: EVET SAVCIYIZ
Bu haftaki grup toplantısında yine Ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal’a sataşan Başbakan Erdoğan “Arzu etmem ama söylemek durumundayım; ana muhalefet partisinin lider ve sözcülerini tarih kaydetmiştir.” dedi. “Hukuki süreç henüz işlerken demokratik sürece darbe vurmak iddiasıyla soruşturulan illegal örgütlerin avukatlığı yapmak demokrasiden bihaber insanların yapacağı iştir.” diyerek Baykal’ın Erdoğan bu davanın savcısıysa evet ben de avukatıyım açıklamasına gönderme yaptı.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “ İktidarı yıpratmak uğrunda bindiği gemiyi batıran insanlar bu millete ne verebilir. Biz kendimize hiç bir vasıf tayin etmemişken bize savcılık görevini veriyorlar. Eee buda güzel. Savcı millet adına vardır. Millet adına hakkı aramanın hakkı savunmanın gayreti içersindeyiz. Eğer bu anlamda ise evet savcıyız.”
"AKLINIZI BAŞINIZA ALIN"
Erdoğan, "Bizim iktidarımız bir gecede darphanede gizlice para basıp vatandaşın cebindeki paranın değer kaybetmesinden para kazanan iktidar olmadı. Paradan 6 sıfırı biz sildik. bize işbirlikçi diyenler aklını başına alsın" diyerek hükümete yönelik eleştirilere cevap verdi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |