Uluslararası Basın Enstitüsü IPI’ın ardından Dünya Gazeteler Birliği (WAN) ve Dünya Editörler Forumu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı, Deniz Feneri yolsuzluğuyla ilgili haberler nedeniyle Doğan Medya Grubu’na yönelttiği tehditleri ‘derhal geri çekmeye’ çağırdı.
IPI’ın geçen hafta “Doğan Medya Grubu’na verdiğiniz ültimatomu derhal geri çekin” mesajı illetiği mektuba “Sen kim oluyorsun yaa...” diye tepki gösteren Erdoğan için Dünya Gazeteler Birliği ve Dünya Editörler Forumu, hayli tanıdık. Erdoğan, 1 Haziran 2004’te İstanbul’daki 57. Dünya Gazeteler Birliği Kongresi’yle 11. Dünya Editörler Forumu’nun açılışına katılmıştı. Bu organizasyonların Türkiye’de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, “Evrensel çağrıları dünyaya iletmenin gazeteler ve genel olarak medyanın küresel sorumluluğu olduğuna inanıyorum” demişti. Erdoğan özgürlükler konusuna değinirken “AB sürecinde terslik çıkarsa Kopenhag Kriterleri’nin adını Ankara Kriterleri koyar ve bunları yolumuza devam etmek suretiyle gerçekleştiririz” demişti.
Dünya Gazeteler Birliği Başkanı Gavin O’Reilly ve Dünya Editörler Forumu Başkanı Xavier Vidal-Folch’un Erdoğan’a gönderdiği mektubun tam metni şöyle:
“Sayın Başbakan,
102 ülkede 18 bin yayını temsil eden Dünya Gazeteler Birliği ve Dünya Editörler Forumu adına, Doğan Medya Grubu’na yönelttiğiniz tehditlere ve bu grubu açıkça kamu yararı bulunan bir konuyla ilgili haberler yayımlamaktan caydırma çabalarınıza ilişkin derin kaygımızı dile getirmek için size bu mektubu yazmaktayız. 7 Eylül’de canlı televizyon yayınında, Doğan Medya Grubu’nu Deniz Feneri e.V. skandalıyla ilgili haberlerden ötürü uyardığınızı duymuş bulunmaktayız. Grubu, aleyhine olacak bazı bilgileri ifşa etmekle de tehdit ettiniz.
Doğan Grubu gazetelerinde yayımlanan haberler, Alman savcıların, Deniz Feneri e.V. tarafından yapıldığı iddia edilen yasadışı ödemelere ilişkin yürüttüğü bir soruşturmayı ele almaktadır. Deniz Feneri e.V çoğunluğu Almanya’da yaşayan Türklerden olmak üzere yaklaşık 50 milyo avro tutarında insani yardım amaçlı para toplamıştır. Bu paraların aktarıldığı iddia edilen alıcılar arasında hükümete yakın bir televizyon kanalı ve hatta Başbakanlık da bulunmaktadır.
Türkiye’nin başbakanı olarak meşru zeminde yapılan haberciliği engellemeniz ve Deniz Feneri e.V. skandalı gibi konularla ilgili haber yapma hakkı -aslında görevi- bulunan Doğan Grubu’nu tehdit etmeniz karşısında derin kaygıya kapıldık. Size saygıyla hatırlatmak isteriz ki, devletin görevi eleştirel haberleri susturmak değil, medyanın görevini sindirilme korkusu taşımadan yerine getirebileceği bir ortam sağlamaktır. Medyaya yönelik bu tür saldırılar, araştırmacı gazeteciliği engelleyecek ve otosansüre yol açabilecek bir korku ortamını besler. Sizi saygıyla Doğan Grubu’na yönelttiğiniz tehditleri derhal geri çekmeye ve basın özgürlüğüne bağlılığınızı kamuoyu önünde teyit etmeye çağırıyoruz. Sizden en kısa zamanda haber almayı umuyoruz. Saygılarımızla.”
BM ve Avrupa Konseyi’nde temsilcilik statüsü
1948’de kurulan WAN (World Association of Newspapers), 102 ülkede 18 bin gazete ve 12 haber ajansının yanı sıra bölgesel ve dünya çapında olmak üzere 11 basın grusunu temsil ediyor. En önemli amaçlarından biri basın özgürlüğünü korumak ve geliştirmek olan WAN, BM, UNESCO ve Avrupa Konseyi’nde de resmi temsilcilik statüsüne sahip. (Radikal)