DTP’Lİ TUĞLUK’UN 5 YIL HAPSİ İSTENDİ 

Tuğluk’un milletvekili seçildiğine dair yazı İl Seçim Kurulu'ndan mahkemeye gönderildi. Duruşma başsavcı vekilinin mütaala hazırlaması için ertelendi.

DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ile aynı partinin eski Siirt İl Başkanı Murat Avcı’nın geçen yıl Batman il kongresinde yaptıkları konuşma nedeniyle haklarında TCK’nın 220/8 maddesi uyarınca 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya sanıklar katılmazken avukatları hazır bulundu. Sanık avukatı Aysel Tuğluk’un milletvekili seçilmesi ve dokunulmazlığı nedeniyle yargılamasının durdurulması talebinde bulundu. Mahkeme, Tuğluk’un milletvekili seçildiğine dair mazbatasının onaylı bir suretinin İl Seçim Kurulu'nca mankemeye gönderildiğini belirtti.

Duruşma milletvekilleriyle ilgili fezleke ve mütaala hazırlamakla yetkili olan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekili Eyüp Mutlu’nun mütaalasını hazırlaması için ertelendi. Tuğluk’un yargılamasının durdurulmasına, hazırlancak mutaaladan sonra karar verileceği belirtildi.

İddianamede, Aysel Tuğluk’un, “Sayın başbakan diyor ki, PKK’yı terörist ilan edin, sizinle görüşelim. Biz PKK’yı terörist ilan etsek de bu sorun çözülmez. Sizin terörist nitelendirdiğiniz insanlar kimine göre kahramandır. Barış talebimize karşı sınıra asker yığıldı. Abdullah Öcalan’a terörist dersek halkın karşısına çıkamayız. Bir halka kendi dilini bile özgürce geliştirme hakkı tanımazsanız bu politikanız şiddete zemin sunar” diyerek örgüt propagandası yaptığı belirtiliyor. PKK’nın çağrısıyla BM, AİHM, Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Başbakanlığa gönderilmek üzere ‘Öcalan’ı siyasi idare kabul ediyorum’ başlıklı imza toplandığı belirtilen iddianamede şöyle deniliyor:

“DTP’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek için randevu istediği ancak alamadığı bilinmektedir. PKK, devamında KADEK, Kongra-Gel ve son olarak KKK (Kürdistan Konfederalizm Birliği) olarak bilinen ve Murat Karayılan, Duran Kalkan gibi kişilerin yönetiminde olan örgüt, AB üyesi ülkeler ve ABD tarafından terörist örgütler listesine alınmıştır. Sanıkların PKK’nın bu konumumu bilmemeleri imkansızdır. Sanıkların yaptıkları konuşmalarıyla bir anlamda siyaset alanındaki tercihlerinin PKK’dan yana olduğunu, Abdullah Öcalan ve PKK’nın talep ve istemleri doğrultusunda hareket etmelerinin zorunlu olduğunu, bunun dışında davranmalarının mümkün olamayacağını vurgulamıştır. AB ülkeleri ve ABD’de, devlet görevlilerinin terör örgütleriyle hiçbir koşulda görüşmedikleri bilinmesine rağmen, sanıklar Öcalan ve PKK’yı terörist ilan etmenin kendileri açısından söz konusu olmadığını belirtmiştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti devletinin PKK ve Abdullah Öcalan ile anlaşma zemini oluşturması gerektiğini ifade etmişlerdir. Bu konuşmalar örgütün propagandası niteliğinde olduğundan ilgili sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları talep olunur.”

Hürriyet