DENİZ BAYKAL: ZAMANLAMA MANİDAR 

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün DTP'li milletvekilleri tarafından Kuzey Irak'ta teslim alınan 8 askerin, propaganda amacıyla kaçırıldıklarını belirtti. Baykal, askerlerin teslim edilmesinin Erdoğan-Bush görüşmesinin hemen öncesine denk geldiğinin hatırlatılması üzerine ise, "Propaganda derken sadece PKK propagandasını kastetmiyorum. Herkesin böyle bir olaydan beklentileri olduğu anlaşılıyor" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, EXPO 2015 Uluslararası Sergiler Bürosu temsilcileriyle yaptığı görüşme sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Baykal, PKK tarafından kaçırılan 8 askerin teslim ediliş biçimi ve DTP'nin olaya dahil olmasıyla ilgili bir soru üzerine, karşı karşıya olunan tablonun çok üzüntü verici olduğunu söyledi. 8 askerin yurda ve ailelerine dönmesinden mutluluk duyduğunu ifade eden Baykal, "Ama olay bunu aşan bir anlam taşıyor. Şu açıkça ortaya çıkmıştır ki; bu 8 asker propaganda amacıyla kaçırılmıştır. Kaçırma anında bu işin öyle kurgulandığı anlaşılıyor" dedi.

8 askerin kaçırıldığı Dağlıca'daki olayda 12 askerin şehit düştüğünü, 16 askerin de yaralandığını hatırlatan Baykal, bu olayların her birinin ayrı bir anlamı olduğunu kaydetti.

Baykal, "Türkiye'ye yönelik bir saldırıyla, 12 askeri şehit edip, 16 askeri yaralayıp, 8'ini alıp verecek organizasyon ve bu organizasyonu mümkün kılacak istihbarat, nasıl ve ne şekilde gerçekleşmiştir. Bunların düşünülmesi lazım. Teröre maruz kalan bir ülkenin terörle köklü mücadele noktasına gelemeyince ne gibi durumlarla karşı karşıya geleceğini gösteren bir tablodur. Terörle mücadeleyi birilerinin insafına, propagandasına ve zamanlamasına bırakırsanız maalesef böyle olaylarla karşılaşmaktan kurtulamazsınız" diye konuştu.

8 askerin yurda dönmesine sevindiğini ancak, bu askerlerin kimler için ve neden kaçırıldıklarının, bunun bedelinin ne olduğunun da düşünülmesi gerektiğine işaret eden Baykal, "Bu olay baştan aşağı, zamanlaması, gerçekleştiriliş biçimiyle, gerçekleştirmeye izin veren istihbaratıyla, organizasyonuyla ve belli bir amaç sağlamak için propaganda yöntemi olarak kullanılmasıyla irdelenmelidir. Bu irdelemenin sonucu da, terörle kararlı mücadelenin kaçınılmazlığıdır. Bundan başka sonucu yoktur" dedi.

"OLAYLARIN SİYASİ ÇERÇEVESİ ALARM VERİCİ"

Askerlerin, kaçırılmak için mi yoksa kaçırdıktan sonra bırakmak için mi kaçırıldıklarının ve bunun amacının düşünülmesi gerektiğini belirten Baykal, "Kendi propagandalarının ötesinde onları bırakmaya ikna eden güçler nelerdir? O güçler bu olay gerçekleşirken, gerçekleşmesini önlemek bakımından üzerine düşeni yapmışlar mıdır?" diye sordu. Askerlerin teslim edilmesinin Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Bush'un görüşmesinin hemen öncesine denk gelmesiyle ilgili bir soru üzerine ise Baykal, "Propaganda derken sadece PKK propagandasını kastetmiyorum. Herkesin böyle bir olaydan beklentileri olduğu anlaşılıyor. Bunun da bizi düşündürmesi gerekiyor" şeklinde konuştu. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in askerlerin teslim ediliş biçimi dolayısıyla mutlu olamadığı yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ise Baykal, "Hükümetin bu olayda nerede durduğunun iyi anlaşılması lazım. Oraya gidenler hükümete haber vermişler midir, bilgi vermişler midir? Türkiye'de siyasi sorumluluk tarafı ortada duruyor. Kişisel olarak bir
bakanın duygularını ifade ederek, siyasi sorumluluğu ortadan kaldırmak mümkün değildir" diye konuştu.

Baykal, Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Bush'un bu akşamki görüşmesinden bir sonuç alınıp alınamayacağının sorulması üzerine, bu konudaki görüş ve beklentilerini daha önce dile getirdiğini kaydetti. Baykal, "Temennimiz, Türkiye'nin kararlılığını anlatmasıdır. Bu konunun gösterişle, propaganda ile idare edilebilir bir konu olmaktan çıktığını, ciddi çözüm beklediğini Türkiye'nin anlatması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
DTP'li milletvekilleri hakkında başlatılan soruşturmayla ilgili olarak da Baykal, "Bu olayın soruşturulması gereken çok yönü var. Ama olayın siyasi çerçevesinin alarm verici olduğu, bölgedeki işbirlikleri, ortaklıkların hangi derecede olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, Dağlıca'da Türkiye'ye karşı hangi tertiplerin yapıldığını ve bu tertiplerin Türkiye'yi siyasi propaganda etkisi altına alması bakımından ibret verici olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Erdoğan-Bush görüşmesini de görüşmenin ardından değerlendireceklerini belirten Baykal, "Hepimiz Türkiye'nin en doğru tavrı takınması gerektiğini söyledik. Umut ediyorum ki, Sayın Başbakan toplumumuza, basına, olaylara bakmıştır ve gereken tavrı orada sergiler ve arzu edilen sonuç alınır. Türkiye'ye yönelik saldırıları noktalama imkanı buluruz umarım" diye konuştu.

Baykal, Bülent Ecevit'in ölüm yıldönümü törenlerine katılmamasıyla ilgili bir soru üzerine de, "Bülent Ecevit, Türkiye'nin ortak bir değeri olmuştur. Parti kimliklerini aşan bir önemi vardır. Ecevit'in bu siyasi kimliğiyle iftihar ediyoruz ve saygıyla anıyoruz" dedi.

İHA