ECEVİT'İ ABD DARBESİ DEVİRDİ 

Eski Başbakan ve DSP Onursal Başkanı Bülent Ecevit, ölümünün birinci yıldönümünde düzenlenen bir etkinlikle anıldı.

Aktif habere göre, Ecevit için Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda düzenlenen anma etkinliğine DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, DSP'li milletvekilleri ve yurdun dört bir yanından gelen DSP'liler katıldı. Kendi sesinden şiirlerin dinletildiği anma etkinliğinde Ecevit'in yaşamını anlatan bir belgesel de gösterildi. Belgesel gösterimi sırasında salonda duygulu anlar yaşanırken partililer de “Halkçı Ecevit”, “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” ve “Türkiye Laiktir Laik Kalacak” sloganlarını attılar.

-“ECEVİT OLSAYDI TÜRKİYE BÖYLE Mİ OLURDU?”-

Etkinlikte bir konuşma yapan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, sokakta vatandaşların kendisini çevirip “Ah Ecevit olsaydı Türkiye böyle mi olurdu?” diye sorduklarını belirterek, “Ecevit bugün Başbakan olsaydı böyle mi olurdu? Ecevit'i yok saymayınız, Atatürk'ü yok saymadığınız gibi. Ecevit öyle bir felsefe oturttu ki o felsefeye inananlar Türkiye'yi çekip kurtaracaktır” dedi.

Ecevit'in “inançlara saygılı bir laiklik” anlayışını savunduğunu kaydeden Sezer, buna bazı çevrelerin şüpheyle yaklaştığını ancak laikliği güçlendirmenin yolunun inançlara saygı göstermekten geçtiğinin anlaşıldığını belirtti.

Sezer, Ecevit'in Kıbrıs, Avrupa Birliği ve dış ilişkiler gibi konularda gösterdiği duruşun herkese örnek olmasını isteyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Ecevit altyapı devrimlerinin tamamlanmasını isterdi. Tamamlanamadı ama biz tamamlayacağız. Rahmetle anıyoruz, çok özlüyoruz, hiç unutmayacağız, unutturmayacağız. Rahşan Ecevit'e de selamlarımı ve saygılarımı gönderiyorum.”

-“ÖZGÜRLÜK AŞIĞI”-

Sezer'in ardından Ecevit'i tanıyan gazetecilerden Oktay Ekşi, Fikret Bila ve Yüksel Pazarkaya'nın katıldığı bir panel yapıldı. DSP Genel Sekreteri Masum Türker'in yönettiği panelde konuşan Ekşi, Ecevit'in gazeteci, sanat ve şiir adamı, siyaset adamı, halk adamı gibi özelliklerinin yanı sıra en önemli özelliğinin “özgürlük aşığı” olduğunu söyledi. Ecevit'i ilk defa meslek yaşamına başladığı 1952 yılında tanıdığını belirten Ekşi, Ecevit'in o dönemki gazetecilerden farklı bir çizgi içinde olduğunu ifade etti.

-“SİVİL ABD DARBESİYLE İKTİDARDAN UZAKLAŞTIRILDI”-

Gazeteci Fikret Bila da anılarını anlattığı konuşmasında, “Son dönemde Türkiye'nin içinde bulunduğu krizler ancak O'nun gibi sağlam karakterli bir lidere ne denli ihtiyaç olduğunu sanırım çok kişiye düşündürtmüştür” dedi.

Ecevit'in 2002 yılında “sivil bir darbeyle” iktidardan uzaklaştırıldığını iddia eden Bila, bu darbenin arkasında Irak'a askeri müdahalede bulunmak isteyen ancak Türkiye'den beklediği desteği alamayan ABD'nın olduğunu belirtti. Bila, Ecevit'in ABD gezisinden döndükten sonra geçirdiği hastalığın medya tarafından istismar edildiğini kaydederek, devletin zirvesinden bazı kişilerin kendisin arayarak Ecevit'in başbakanlıktan ayrılmasını istediklerini bunu Ecevit'e kendisinin söylemesini istediklerini söyledi. Bila bu gelişmelerin ardından DSP'nin aynı yılın Temmuz ayında ortadan ikiye bölündüğünü belirtti.

Yüksel Pazarkaya ise Ecevit'in yurtdışındaki temasları hakkında bilgi verdi. Pazarkaya, Ecevit'in Almanya'da bulunduğu bir sırada bir grup Türk vatandaşının kendisini omuzlara almak istemesi üzerine Ecevit'in buna karşı çıkarak “Kimseyi omuzlarınıza almayın. Kimse sizden daha büyük değildir” dediğini aktardı.