Bu, konuyla ilgili Vatan Gazetesi'nin haberi... Haberi CHP Milletvekili Tacidar Seyhan'ın demeci üzerine kuran Vatan'a göre CD'ler delillikten çıktı.
Yeni CMK’ya, "Elektronik ortamdaki kayıt veya bilgisayarlara el konulacak ise yedeği alınır, adli makamlar veya polisce mühürlenip kişiye veya avukatına verilir" hükmünü koydurtan CHP’li Tacidar Seyhan, el konulan CDve bilgisayarlara ’geçmiş tarihli’ bilgi eklenebileceğini belirterek, açık konuştu:"Yedeği alınmadığı için, el konulan veriler, delil olmaktan çıktı."
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın, Ergenekon soruşturması sırasında el konulan binlerce sayfalık bilgisayar verisini delil olmaktan çıkaracak iddiası ortalığı karıştırdı. TBMM Teknoloji Komisyonu Üyesi, Endüstri Mühendisi ve Bilgisayar Yazılım Uzmanı Tacidar Seyhan, yeni CMK hazırlanırken 134’üncü maddeye bu konudaki hükmü kendisinin koydurduğunu belirterek, CHP’deki bilgisayar kayıtlarının önlem olarak yedeklendiğini de söyledi.
Yedeği alınmalıydı
Seyhan, 4 Aralık 2004’de kabul edilen 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 134. maddesine göre, hakim ya da savcı kararıyla elektronik ortamdaki kayıtlara veya bilgisayarlara el konulacak ise yedeğinin alınması, bu yedeğin de adli makamlarca veya polis tarafından mühürlendikten sonra kişiye veya avukatına verilmesi gerektiğine işaret etti. Tacidar, Seyhan şunları söyledi:
Polis esrar koyardı
"3 yıl önce CMK görüşülürken, şeytan dürttü. Bir zamanlar polis, kabadayıları ıslah etmek için cebine esrar koyar, baskı yapıp bırakırdı. Şimdi bu baskıyı siyasi irade altındaki polis, elektronik ortamdaki bilgileri delil göstererek yaratabilir. Bu düşünce ile, CMK 134. maddeye ısrarımla bir ek yapıldı. Bu konuda uzman olduğum için iktidar beni kırmadı, daha doğrusu önce kendileri için korktular.
Eski tarihli bilgi konabilir
Amacım şuydu; el konulduktan sonra bilgisayarlara veri, geçmiş tarihli kayıt yerleştirmek mümkün. Polis bana yedeğini vermeli ki, daha sonradan bir yerleştirme veya kayıp olup olmadığını bileyim, kendimi savunabileyim. Bu hakların, gözaltı sırasında, Polis Salahiyetleri Kanunu’na göre kişinin yüzüne okunması lazım. Ancak Ergenekon soruşturmasında öğrendim ki; gözaltında bulunan hiçbir sanığın bilgisayarlarına el konulduğunda yedeklemesi yapılmamış.
Nasıl ispatlanacak
Şimdi benim bilgisayarıma bir dosya eklerlerse, mesela çete kurduğuma dair, haberleşmelerimi içeren veya bir isim listesi. Bunu nereden bileceğim? Bilgisayar tarihi geriye alınabilir. Geriye aldım, bir dosya kaydettim, çıktım, tarihi değiştirdim. Eski tarihli dosya o eklemeyle kaldı. Nasıl ispatlayacağım, elimde yedek yok? Yedeğim olsa derim ki; ’Gözaltında yedeğini vermişlerdi, sonradan oraya koymuşlar, itiraz ediyorum’ diye.
Bilgiler delil olmaktan çıktı
Seyhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne Mustafa Balbay’da, ne Sinan Aygün’de yedekleme yapılmadığı için.iddiam şudur; elektronik ortamda elde edilen bilgilerin hepsi delil olmaktan çıkmıştır. Çünkü polis, CMK’ya göre görev ve salahiyetlerini yerine getirmemiştir. Böyle ciddi, 13 aydır süren bir soruşturmada bu işi unutulmuş diye geçiştirmek saflık olur. Muhasebe kayıtlarında yolsuzluk yapan manav Ali efendinin bilgisayarını almıyorsun ki. Siyasi iktidarı yıkmaya yönelik bir çete kurulduğunu ortaya atıyorsun, bu iddialarla tutuklamalar yapıyorsun, demokrasinin tehdit altında olduğunu söylüyorsun, Avrupa’yı ayağa kaldırıyorsun."
Bu da Zaman Gazetesi'nin konuyla ilgili haberi... Zaman Gazetesi, Tacidar Seyhan'ın görüşlerini hukukçulara sordu ve Vatan Gazetesi'nin tersine CD'lerin delil olabileceğini savundu.
Zumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın "Yedeği alınmadığı için el konulan veriler delil olmaktan çıktı." sözlerine karşı çıkan ceza hukukçuları, kayıtların her zaman delil olabileceğini vurguladı.
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Koca, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)'nun ilgili maddesinin yedekleme yapılmasını açıkça düzenlediğini, ancak buna ilişkin belgelerin taraflara verilmesini emretmediğini hatırlattı. CMK 134. maddede 'istenildiği takdirde verilir' denildiğini belirten Koca, yedeklemenin bilgisayarın el konulduğu yerde yapılmasına gerek olmadığını kaydetti. Elektronik belgelerin sanık tarafa verilmemesinin bilgisayardaki sağlam bilgileri otomatik olarak delil olmaktan çıkarmayacağını vurgulayan Koca, şunları dile getirdi: "Sağlam bilgi her zaman delil olarak kullanılır. Verilmemesi belki görevliler açısından bir ihmal olarak değerlendirilebilir. Bu ayrı bir konu. Üzerinde oynanmadığı sürece delil değerini korur. Bizim sistemimiz güvensizlik üzerine kurulu. Avukat hakime, hakim savcıya, savcı avukata güvenmiyor. Yanlışlık yapılacağı üzerine bir güvensizlik var. Belgelerin delil olarak kullanılmaması, onların üzerinde oynanmış olmasının ispatıyla ancak mümkün olur . Ayrıca, bilgisayara el konulduğu anda ve yerde hemen bir kopyasının taraflara verilmesi de fizikî olarak mümkün değil."
Kanuni düzenlemenin çok açık olduğunu ifade eden Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökçen de milyonlarca belgenin taraflara verilmesinin fizikî olarak mümkün olmadığını, bu iddiayı ortaya atanların hukuk pratiğini bilmediğini kaydetti. Gökçen, önemli unsurun hakimin karar vermesi olduğuna dikkat çekerken, hakim kararıyla el konulan bilgisayar kayıtlarının her zaman yedeklenebileceğini ve delil olarak kullanılabileceğini dile getirdi. Eryılmaz, Yargıtay'ın bu tür olaylarda belgelerin delil kabul edilmesi yönünde kararlar verdiğini hatırlattı.
'Bu iddiayı Yargıtay kabul etmez'
Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bedri Eryılmaz, el konulan bilgisayar kayıtlarının bir nüshasının avukatlara verilmesinin kanunda düzenlendiğini belirtti. Bunun yapılmaması durumunda bilgisayar kayıtlarının 'delil olmaktan çıkmayacağını' belirten Eryılmaz, "Bu belgeler delil olarak kullanılmaz demek olmaz. Bunların verilmemesinin delilin güvenilirliği üzerinde etkisi var mı ona bakılır. Eğer hakim bu delillerden ikna olursa, sadece örnek verilmedi diye delil olmaktan çıkmaz. Kaldı ki bazen bu binlerce sayfa nüshadır. Hepsinin örneğinin karşı tarafa verilmesi mümkün değil." dedi. Eryılmaz, "Zaten Yargıtay şekli hukuka aykırılıkları dikkate almıyor. Hukuka aykırılığın delilin güvenilirliği üzerinde etkisine bakıyor. Ona bakarsanız bütün bilgisayardan çıkan hiçbir veriyi delil olarak kullanamazsınız, bunu da Yargıtay kabul etmez." diye konuştu. Bilgisayardaki bilgilerin savcı tarafından incelendiğini, polisin tek başına işlem yapma yetkisinin bulunmadığını hatırlatan Eryılmaz, şunları söyledi: "Bu düşünce orijinal bir düşünceymiş gibi gözüküyor ama bu uygulamadan haberi olmayan insanların düşüncesi."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |