İstanbul Başsavcılığı’nın yürüttüğü Ergenekon soruşturması iddianamesinde Danıştay 2. Daire’ye yönelik silahlı saldırı olayına yaklaşık 60 sayfa ayırıldığı bilgisi, Ergenekon yapılanması ile Danıştay saldırısı arasındaki ortaya atılan iddiaları yeniden gündeme getirdi.
İstanbul Başsavcılığı’nın işaret etmesi beklenen bağlantıların aksine, “Saldırı ile Ergenekon bağlantısı yok” diyerek, Danıştay saldırısı davasını Ergenekon soruşturması sonucunu beklemeden karara bağlayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının birçok hukuki soruna yol açacağı belirtildi. Kaynaklar, Cumhuriyet gazetesi ile Danıştay saldırılarını gerçekleştiren isimlerin aynı olduğunu anımsattı. Bu nedenle, iddianamede her iki saldırının azmettiricisi olarak Ergenekon yapılanmasının gösterilebileceği öne sürülüyor.
Mahkeme ‘yok’ dedi
Ancak, Cumhuriyet gazetesine ve Danıştay’a yönelik saldırı davasını karara bağlayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararında, “Ergenekon yapılanmasıyla saldırıların ilişkisini kanıtlayacak delil bulunmadığına” hükmetti.
Mahkeme, bu yorumu, Ergenekon soruşturmasının başladığı günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderdiği yaklaşık 150 sayfalık belge ve bilgileri inceledikten sonra yaptı. Davanın karara bağlanacağı aşamada, bazı sanıkların avukatları Ergenekon soruşturmasının boyutlandığını, özellikle Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla ilgili çok sayıda yeni iddia ortaya atıldığını ifade etti. Avukatlar, davanın Ergenekon soruşturması bittikten sonra karara bağlanmasını istedi.
Ergenekon belgelerinin gönderilmesini isteyen mahkeme, soruşturmanın genişletilmesi taleplerini reddederek, Ergenekon soruşturmasının sonucunu beklemeden, davayı karara bağladı. Mahkeme, sanıklardan Alpaslan Arslan ve Osman Yıldırım’ı ağırlaştırılmış müebbet, aralarında Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları temin ettiği öne sürülen sanık Süleyman Esen’in de bulunduğu diğer sanıkları çeşitli hapis cezalarına mahkûm etti.
Ancak, davanın karar duruşmasından önce, çarpıcı bir beyanı kamuoyuna yansıyan Yıldırım’ın, “saldırıları Ergenekon yapılanmasının emri ile gerçekleştirdiklerini, Cumhuriyet’e atılan bombaları emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ten aldıklarını” cezaevinde anlattığı ortaya çıktı. Yıldırım’ın, Danıştay saldırısından hemen sonra mahkemeye gönderdiği yazıda da benzer iddiaları ortaya attığı, ancak, mahkemenin bunu araştırmaya değer bulmadığı anlaşıldı. İstanbul Başsavcılığı yetkililileri, mahkemenin dikkate almadığı bu iddialar üzerine Ankara’ya gelerek Yıldırım’ı cezaevinde sorguladı.
Çelişkili beyanlar
Danıştay davasının bir numaralı sanığı Alparslan Arslan da yargılama sırasındaki çelişkili beyanlarıyla dikkat çekti. Başlangıçta saldırıyı tek başına planladığını söyleyen Arslan, daha sonra, sanıklardan Süleyman Esen’den akıl aldığını söyledi. Arslan’ın, Yıldırım’ın Ergenekon’la ilgili ifade vereceği dönemde, babası aracılığıyla bazı Ergenekon zanlılarına haber göndermeye çalıştığı da öne sürüldü. Yargıtay, kararı mevcut haliyle onarsa, Ergenekon davası görülürken Danıştay saldırısı konusunda mükerrer yargılama yapılamayacak. Mahkeme, saldırıyı sadece azmettiricilik boyutuyla ele alabilecek.
Yargıtay’ın kararı bozması, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı İstanbul’a göndermemesi halinde, saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilenler Ankara’da, azmettirdiği iddia edilenler İstanbul’da yargılanacak. Mahkeme, dosyayı gönderirse Danıştay davası sil baştan ele alınacak
milliyet