İşte Gül'ün konuşması:
Bugün burada size Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olarak en içten duygularımla sesleniyorum. 9 yıl boyunca Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde bir parlamenter olarak görev yaptım. Burada çok büyük bir tecrübe kazandım. Benim için önemli bir ilham kaynağı oldu. Bu meclise gelmek bazı dostları görmek gibi hoş bir olay değil aynı zamanda duygusal bir olay.
TÜRKİYE REFORMLARI SÜRDÜRECEK
Seçimlerde yüzde 85'e yakın bir temsilin ortaya çıkması Türk halkının demokratik sürece katılımını teyit etmiştir. Bizim gibi büyük bir nüfusu olan bir ülke de reformları bir gecede hayata geçirmek mümkün değildir. Uygulamada bazı güçlüklerle karşılaşmaktayız. Türkiye Cumhuriyetinin yeni hükümeti bu konuyu öncelik olarak belirlemiştir. İstanbul'un 2010 yılında Avrupa'nın kültür başkenti olarak seçilmesi Türkiye'deki çalışmaların bir yansımasıdır.
Yasama yılının açılış konuşmamda reform sürecinin devam ettirilmesi konusunda görüşlerimi bir kez daha vurguladım. Türk demokrasisinin olgunluk düzeyinin geriye kalan insan hakları sorunlarını çözmekte olacağını söyleyebilirim.
Anayasa konusu Türkiye'de tartışılıyor. Bu tartışmaya dahil olan sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, medya, vatandaşlar dahil olmaktadır. Bu tartışmalar Türkiye'nin 21. yüzyılına yakışır bir şekilde olacağına inanıyorum.
ILIMLILAR DA AŞIRI UÇLAR KADAR CESUR OLMALI
Ilımlılar da aşırı uçlar kadar cesur olma zamanı gelmiştir. Milletler arası böyle bir diyalog sağlandığı zaman diğer saygı ve sevgiyi de beraberinde gelecektir. Bu prensiplerin gerçek bir diyalog için temel oluşturduğuna inanıyorum. Irkçılık, yabancı düşmanlığı birçok toplumda artış göstermeye devam etmektedir. Tüm dünyadaki göçmen topluluklar özellikle Müslüman topluluklar önyargılara karşı savunmasız kalmışlardır. Bu ayrımcılık ve nefretle mücadele güçlü bir mücadele gerektirmektedir.
Terörün her hangi bir dinle bir bağı bulunmamaktadır. Bu nedenle Türkiye BM'deki medeniyetler ittifakının eş başkanlığını üstlenmiştir. Türkiye tarihten gelen bağları nedeniyle farklı kültürler arasındaki iletişimin zenginlik olduğunun farkındadır. AB Bütün kültürlere saygı gösteren bir kurum olmuştur. Avrupa Konseyi birlikteliği her zaman teşvik eden bir kurum olmuştur.
Kıbrıs'ta uzlaşma adada gerçekleştirilen seçimle sağlanabilirdi. Ancak Rum tarafı bunu yanaşmadı. Bu fırsat sağlanmış olsaydı Kıbrıs sorunu çözüme kavuşturulur. Adadaki askeri varlıklar, Türkiye-Yunanistan sorunu ve Ege sorunu gibi bir çok sorun çözülmüş olacaktı. Ancak bunlar gerçekleşmedi.
Kıbrıslı Türkler ve Rumlar burada birlikte bulunuyor. Bu nedenle Kıbrıslı Türklerin siyasi izolasyonunun AKPM çatısı altında hafifletilmiş olmasından dolayı size teşekkür etmek istiyorum.
Irak'ın bölünmesiyle sorunun çözüleceği yanılgısına kimse kapılmasın. Hiç kimsenin özellikle Irak'ın toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygı göstermeyeceğini düşünüyorum. Ayırca Irak'ın toprak bütünlüğü Türkiye'nin terör sorunuyla da ilgilidir. PKK Irak'ın kuzeyini kullanmakta ve buraları kendisine yer olarak edinmektedir. Avurapa Konseyi'nin terör konusundaki adımlarını takdirle karşılıyorum.
Şırnak'ta PKK tarafından gösterilen saldırıya karşı gösterilen tepki nedeniyle AKPM'ye teşekkür ediyorum.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...