ÇEKİRGE’YE NE OLDU? 

Nisan ayından beri Türkiye okyanus ortasında fırtınaya yakalanmış bir gemi gibi… Bir türlü sakin sulara ulaşamıyor. Bu çalkantıda sığınacak bir liman bile 70 milyonluk ülke için neredeyse lüks… Tamamlanamayan Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 22 Temmuz erken seçimleri, ardından ülkeyi yasa boğan terör saldırıları… Kuzey Irak’a operasyon tartışmaları arasında geçirdiğimiz iki ay… Esir alınan sekiz asker… Toplumda körüklenen ve nereye gittiği belli olmayan öfke…

İyibilgi.com olarak bu sarsıntılı günlerde hep şu çağrıda bulunduk: Metin olalım! Türkiye’nin sağduyuya ihtiyacı olduğunu, kabaran öfkemizin saldırılarla tahrik edildiğini, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ülkenin zayıf düşürüldüğünü savunduk. Bununla guru duymuyoruz… Bilakis ülkesini seven herkesin –bu tehlikeyi gördüğü anda- yapacağı bir şeydi bu. Ancak o dönemde çağrılarımıza kulak veren azdı.

Örneğin Hürriyet gazetesi yazarı Fatih Çekirge… 31 Ağustos’ta bu sitede bir analiz yazmıştık: Normalleşme önünde savaşçı bir Çekirge: Hürriyet ne yapmaya çalışıyor? Analizimiz oldukça beğeni toplamıştı. Ancak konu bu değil. Konu Fatih Çekirge’nin kimi konularda sağduyudan uzak davranmasıydı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağduyuyu bir kenara bırakan usta gazeteci benzer yaklaşımını terör konusunda da gösterdi. Yöneticisi olduğu Hürriyet internette şehit haberini verirken “Barzani hala orada duruyor, burada çocuklarımız ölüyor. Yazıklar olsun” şeklindeki kamuoyunun duygularını okşayacak vurgularını hatırlıyoruz. Köşe yazılarında Kuzey Irak yönetimini hedef alan ve sınırötesi operasyonu teşvik eden yorumlarını da…

Aslına bakarsanız burada bir çelişki yok. Çekirge bildiğiniz Çekirge… Her gazetecinin bir üslubu, olaylara bakışı vardır. Çekirge’nin yaklaşımı buydu. Biraz sert, biraz silah kokan bir yaklaşım ama yaklaşım işte…

Ancak Türkiye’de atmosfer değişiyor. Sınırötesi operasyon rafa kalkıyor, tıpkı Çekirge’nin bugünkü yazısında vurguladığı gibi… Üstelik değişen bu atmosfer gazetecilerin yaklaşımlarını da belirliyor. Daha önce Kuzey Irak’ın bir an önce vurulmasını ima eden Çekirge, şimdi mealen “haftalardır yazıyorum. İran Kuzey Irak’a konsolosluk açıyor bizse tabur yollamaktan bahsediyoruz. Bize cesur güvercinler lazım” diyor. Bugünkü yazısında da kalemindeki değişimi açıkça ortaya koyuyor Çekirge. Türkiye’nin fısıltı terörü ile vurulduğunu söylüyor bu kez haklı olarak. Çıkarılan bazı asılsız haberlerin kuşku kültürünü yaydığını, ufkumuzun sisle kaplanmak istendiğini belirtiyor. Yani iyibilgi’nin aylardır ısrarla toplumu uyardığı noktaya geliyor.

Çekirge’nin yazılarında güvercinleri görmek güzel. Bu belki de hayırlı bir değişim. Ancak neden bu değişim? Bu değişimin ardında Türkiye’ye hakim olan atmosfer mi var, yoksa başka bir şey mi? Bunu da sormak hakkımız! Çünkü her radikal değişim bir açıklamayı gerekli kılar…

İyibilgi