E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Çatlı'nın Kayıp Çantası Veli Küçük'te 

İddianamenin en çarpıcı bölümlerinden biri de 3 Kasım 1996'de meydana gelen Susurluk skandalında, mercedeste kaybolan Abdullah Çatlı'nın çantanın Drej Ali lakaplı Ali Yasak tarafından Veli Küçük'e götürüldüğü iddiası.

26.07.2008 - 13:33
Çatlı nın Kayıp Çantası Veli Küçük te

3 Kasım 1996 tarihinde meydana gelen trafik kazasında Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı, Gonca Us'un ölmesi Sedat Bucak'ın da yaralanması olayı ile ilgili iddianamede yer alan iddialarsa oldukça ilginç.

İddianamede, Tuncay Güney'in ifadelerinden alıntılar yapılarak oluşturulan iddialar arasında, Susurluk kazasında Mehmet Ağar'ın da ölmesi gerektiği, ancak Sami Hoştan'ın uyandırmış olduğu, arkadaki araçta Veli Küçük'ün adamlarının bulunduğu ve kaza sonrası Abdullah Çatlı'nın kaybolan çantasının Drej Ali lakaplı olan ve Veli Küçük ile yakın ilişkisi olan Ali Yasak tarafından alınarak Veli Küçük'e verildiği de yer alıyor. Veli Küçük'ün olay sonrasında "Allahtan biz o çantayı şey yaptık, eğer çanta başkalarının eline geçseydi mahvolurduk, bizi bertaraf ederlerdi" dediği de ileri sürülüyor. Olayda Mercedesle çarpışan kamyonun sürücüsü Deniz Gökçe'nin de kurulduğunun (kaza için özellikle ayarlandığının) ima edildiğini de iddia ediliyor.

VELİ KÜÇÜK İLE ÇATLI'YI DREJ ALİ TANIŞTIRDI
Tuncay Güney'in ifadesindeki Susurluk iddiaları şöyle:
"Veli Küçük İzmitte Alay Komutanı iken Abdullah Çatlı gelip giderdi, şahsı Direj Ali getirdi, Türkiye'de rahat dolaşması için Mehmet Özbay kimliği verildi. Abdullah Çatlı bir dönem Veli Küçük ile birlikte olmasına rağmen Susurluk kazası öncesinde Hüseyin Kocadağ ile birlikte hareket etmeye başladı. Veli Küçük de bu olaya kızdı"

Tuncay Güney video kaydında ise Susurluk skandalıyla ilgili; Kaza yerine ilk giden şahsın Drej Ali olduğunu, Veli Küçük'ün orada bulunan görevlileri arayarak, cenazenin Drej'e teslim edilmesini söylediğini, Veli Küçük'ün olay sonrasında "Allahtan biz o çantayı şey yaptık, eğer çanta başkalarının eline geçseydi mahvolurduk, bizi bertaraf ederlerdi" dediğini, Drej Ali ile bu konuda sohbet ettiğini, Drej Ali'nin "Abdullah Çatlı yemek yediğimiz faturalardan harcadığımız fişlere kadar notlarını tutardı" diyerek bütün belgelerinin çanta içersinde olduğunu, çantayı "yukarıya a biye gönderdim" diyerek Veli Küçük'e gönderdiğini ima ettiğini söylüyor.

VELİ KÜÇÜK: "ÇATLI'YI TANIMAM, KOCADAĞ'I SEVERDİM"
Bu iddialarla ilgili sorgsunuda Veli Küçük, Abdullah ÇATLI'nın hiçbir yerde yanına gelmediğini, Abdullah Çatlı'yı hiç görmediğini, Hüseyin Kocadağ'ın sevdiği bir arkadaşı olduğunu, kazada ölmesine de üzüldüğünü söyledi.

"MEHMET AĞAR'DA KAZADA ÖLECEKTİ, SAMİ HOŞTAN ONU UYANDIRDI"
İddianamede Tuncay Güney'in ifadelerine göre, Giresun'da Veli Küçük'ün ve bazı üst düzey askeri görevlilerle otururken Susurluk kazası ile ilgili, Ağar'da ölecekti biliyorsun, o gün onlar otelde idiler, bunlar aslında hep beraber gitmeleri, o kazada olmaları gerekiyordu, bizimkiler öbür arkadaki arabada idiler, Allahtan o çantayı Direj Ali aldı" dediği Veli Küçük'ün ise bu iddialar karşısında "Tuncay Güney'in beyanlarının hayal ürünü olduğunu" söylediği de belirtiliyor. Tuncay Güney'in Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı'nın çantasını olay yerine ilk gidenlerden Direj Ali'nin alıp Veli Küçük'e ilettiği şeklinde ki beyanına karşın Veli Küçük'ün "iddianın tamamen asılsız olduğunu" söylediği de iddianamede yer alıyor.

TUNCAY GÜNEY'İN VİDEO KAYDINDAN SUSURLUK KAZASI VE ORTAYA ÇIKAN BAĞLANTILAR
İddianamede Tuncay Güney'in video kaydında bulunan ifadelerinde Susurluk'la ilgili bölümlere de yer veriliyor. Güney'in ifadelerine göre;

"Askerler ve Polis arasında, Dev-Sol terrör örgütündeki ilişkilerinden kaynaklanan bir sorun olduğunu, Dev-Sol'da Yağan grubu ve Dursun Karataş grubunun bulunduğunu, askerlerin Bedri Yağan grubunu, o dönem alevi Emniyet Müdürü olan Hüseyin Kocadağ'ın ise Dursun Karataş'ı desteklediğini,

Susurluk kazası olmadan önce, Askeri gruplar arasındaki konuşulanlardan, Genelkurmay'm bunlara (Hüseyin Kocadağ) karşı bir operasyon yapacağını duyduğunu,

Kaza öncesinde Mehmet Ağar'ın ayrı, Veli Küçük'ün ayrı bir grubu olduğunu, bütün grupların Veli Küçük ile arasının açık olduğunu, Mehmet Eymür ile Veli Küçük'ün arasının iyi olduğunu, guruplar içersinde en güçlüsünün Veli Küçük olduğunu,

Veli Küçük'le bağlantılı olan Drej Ali'nin kendisine, Abdullah Çatlı'yı getirdiği ve bu şahsa Mehmet Özbay kimliğinin verildiğini, Mehmet Ağar'ın bunu bildiğini anlattığını, Veli Küçük'ün İzmit'te alay komutanı olduğu dönemde, Abdullah Çatlı'nın gelip gittiğini,

Abdullah Çatlı'nın Veli Küçük'le ilişkisi olmasına rağmen, susurluk öncesi Mehmet Ağar'ın yanına gittiğini ve işbirliği yaptığını, bu konuyu Doğu Perinçek'in Aydınlık Gazetesinin "TİP lilerin katili Türkiye'de" diye yazdığını, Veli Küçük''ün bu konuyu Doğu Perinçek'le konuşacağını söylediğini ve Abdullah Çatlı'dan bahsederken "Ben buna yıllardır sahip çıktım, bırakıp gitti" diye konuştuğunu,

Kaza öncesinde Veli Küçük'ün Teoman Koman paşa ile birlikte olduğu, Mehmet Ağar ile kapıştıklarını, 28 Şubat sürecine kadar askerlerin metropollerde bulunmadığını, ancak 28 Şubat süreci sonrasında şehirlere geldiklerini, Veli Küçük'ün Sedat Bucak'la arasının iyi olduğunu, ancak Mehmet Ağar'ı Sedat Bucak aracılığı ile kontrol edemediği için rahatsız olduğunu, Veli Küçük konuşmalarında, Abdullah Çatlı'nın Mehmet Ağar ile birlikte hareket ederek yanlış ata oynadığını, Tansu Çiller'in de yanlış ata oynadığını anlattığını,

Bu dönem içersinde, ele geçirdikleri Akşam gazetesinde işlerin çok iyi olduğunu, fakat 3 Kasım 1996 da Susurluk olayı meydana geldiğini, Susurluk'dan sonra Veli Küçük'ün sineye çekildiğini, olayla ilgili adı çıktığı için sıkıntıya düştüğünü,

Veli Küçük'ün Giresun'da olduğu dönemde oturup sohbet ettiklerini, Veli Küçük'ün "Mehmet Ağar'da ölecekti biliyorsun, o gün onlar oteldeydiler, bunlar aslında hep beraber gitmeleri, o kazada olmaları gerekiyordu, bizimkiler öbür arkadaki arabadaydılar, Allah' tan o çantayı Drej Ali aldı, bunu ben kendi başıma mı yapmışım, bu kadar işi Veli Küçük olarak tek başına mı yapmışım, yani eğer beni gönderirlerse, ben de konuşacağımı konuşurum" dediğini,

Veli Küçük'ün bu olayda "Genel Komutan" ile yetkili olduğunu, Rasim Betül ya da Teoman Koman paşayı taktığına pek inanmadığını, o dönemde Veli Küçük'ün Hüseyin Kıvrıkoğlu, İsmail Hakkı Karadayı ile arasının çok iyi olduğunu,

Susurlukta meydana gelen kaza sonrasında, Veli Küçük ve yanmdakilerle yaptıkları görüşmelerde, Mehmet Ağar'ın da bu kazada gidiyor olması gerektiği, ancak Mehmet Ağar'ın'ı Sami Hoştan'ın uyandırmış olabileceğini anlattıklarını, Mehmet Ağar'ın olmayışından dolayı rahatsızlık duyulduğunu, olayda Mercedesle çarpışan kamyonun sürücüsü Deniz Gökçe'nin de kurulduğunun (kaza için özellikle ayarlandığının) ima edildiğini,

Kaza yerine ilk giden şahsın Drej Ali olduğunu, Veli Küçük'ün orada bulunan görevlileri arayarak, cenazenin Drej'e teslim edilmesini söylediğini,
Veli Küçük'ün olay sonrasında "Allahtan biz o çantayı şey yaptık, eğer çanta başkalarının eline geçseydi mahvolurduk, bizi bertaraf ederlerdi" dediğini,
Drej Ali ile bu konuda sohbet ettiğini, Drej Ali'nin "Abdullah Çatlı yemek yediğimiz faturalardan harcadığımız fişlere kadar notlarını tutardı" diyerek bütün

belgelerinin çanta içersinde olduğunu, çantayı "yukarıya a biye gönderdim" diyerek Veli Küçük'e gönderdiğini ima ettiğini,

Yine aynı şekilde bu olayla ilgili Doğu Perinçek ile de sohbet ettiğini, Doğu Perinçek'in "Müttefik Kuvvetler, yani Genelkurmay'ın içinde kendisi ile birlikte hareket eden grubun, Mehmet Ağar ve Abdullah Çatlı'yı tasfiye operasyonu" olduğunu anlattığını, konuşmalardan susurluk kazasında oto içersinde bulunan şahıslar ölmezse, onlara sıkacak elemanların olduğunu, bu elemanların kaza yapan otoyu arkadan takip ettiklerini "Veli paşaların, TSK'nın" takip ettiğini, şahıslara suikast yapılacağını anladığını,

Kaza sonrasında, değişik basın kuruluşlarını, kendi doğrultularında yönlendirdiklerini, Veli Küçük'ün, bu olayın askerlerin üzerinden çıkartılıp, Emniyet'in üzerine yüklenmesini istediğini ifade ediyor.

Gazeteport

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Emniyet Genel Müdürü Köksal: Gazeteciler İçin Özel Dinleme Yok…
Türk basınının lokomotif gazetelerine dahi röportaj vermeyen Emniyet Genel ...
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
 
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
Türkiye'de Şeriat İsteyenlerin Oranı
Türkiye'nin yüzde kaçı şeriat ister? Anketin sonucunda çıkan oran şok ...
KÜÇÜK'ÜN AJANDASINDAKİ MİT RAPORU: MUMCU'YU İSRAİLDEN GELEN 6 AJAN ÖLDÜRDÜ!
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün evinde bulunan bir belge gazeteci Uğur ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
rusya
abd
Vedat İnceefe
Abdullah Ercan
Ferit Şahenk
Ankara
survivor
Carlos Arroyo
Küçük çekmece