Kuraklık ve spekülatif sebeplere bağlı gıda ürünlerinde dünyada darlık yaşanırken, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Polatlı Ovası Projesi benzeri projelerle, gelecekte Türkiye'yi bolluk bekliyor.
Söz konusu projelerle ''sulanabilir'' alanlar büyürken, tarımda üretim ve ürün çeşitliği artacak, katma değer yükselecek. Bir başka deyişle dünyada isyanlara kadar varan sorunlara yol açan gıda krizi, Türkiye'ye için fırsata dönüşecek.
Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi özelliği taşıyan Güneydoğu Anadolu Projesinde son hamleye hazırlanılırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda 5 yılda bitirilmesi öngörülen proje, yörenin gelir seviyesini 4,5 kat artıracak.
AA muhabirinin GAP İdaresi Başkanlığından aldığı bilgiye göre, GAP'ın sulama projeleri tamamlandığında, şimdiye kadar devlet eliyle gerçekleştirilen ''sulama alanına eşit bir alan'' daha sulu tarıma açılmış olacak.
Böylece GAP'ın meydana getireceği yüksek tarım ve sanayi potansiyeli, bölgede ekonomik hasılayı 4,5 kat artıracak, nüfusu 8,6 milyona ulaşacak bölge halkının yaklaşık 3,5 milyonuna iş imkanı sunacak.
-2 YILDA 5 ÜRÜN ALINABİLİYOR-
Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2 yılda 5 ürün alınabilen ve dolayısıyla da eşine az rastlanacak nitelikte iklim koşullarına ve verimli topraklara sahip. İşlemeye elverişli arazi miktarı yaklaşık 2 milyon 477 bin hektar ile toplam arazinin yüzde 33'ü kadar. Kısıtlı işlemeye uygun arazi 694 bin hektar da hesaba katıldığında, bölge topraklarının yüzde 42,2'si tarıma elverişli görünüyor.
Bölge illerinde kuru tarım koşullarından, sulu tarım koşullarına geçilmesi ile yüksek katma değer yaratan tarım ürünlerinin ürün deseninde yer alması sağlanıyor.
Bölgede sulamaya açılan alanlarda, özellikle endüstri bitkilerinden pamuk ekimi yaygın. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün ana ham maddesi olan pamuk, 2005 yılı ekilen alan 295 bin hektar ve bu alandan elde edilen ürün miktarı ise 1 milyon 179 bin 252 ton. Türkiye ekilen alanlarının yüzde 54'ü kadar
Tahıllardan buğday, arpa ikinci üründe de mısır yaygın olarak yetiştiriliyor. Buğday 2005 yılı ekilen alan 1 milyon 166 bin 612 hektar, bu alandan elde edilen ürün miktarı ise 2 milyon 932 bin 322 ton. Türkiye ekilen alanlarının ise yaklaşık yüzde 13'ü düzeyinde.
-MERCİMEĞİN TAMAMINA YAKINI BÖLGEDEN-
Baklagillerden mercimek ve nohut yaygın olmakla birlikte buradaki mercimek üretimi ülke mercimek üretiminin tamamına yakın. Kırmızı mercimek 2005 yılı ekilen alan 380 bin 207 hektar ve elde edilen ürün miktarı 511 bin 236 ton. Bu alan Türkiye ekilen alanlarının yaklaşık yüzde 98'ini teşkil ediyor.
GAP Bölgesinde sulamaya açılan tarım alanları dikkate alındığında yağ açığını kapatmada önemli bir potansiyel olarak görülmesine ve yağlı tohumlu bitkilere verilen desteklemelere rağmen, yağlı tohumlu bitkilerde önemli bir artış gözlenmiyor. Susam ekilen alan 15 bin 153 hektar ve bu alandan elde edilen ürün miktarı ise 6 bin 827 ton. Türkiye ekilen alanlarının ise yaklaşık yüzde 39'unu oluşturuyor.
-ÜZÜM, ZEYTİN, BADEM, NAR ÜRETİMİ ARTTI-
Meyvelere bakıldığında ise özellikle antep fıstığı ülke genelinde ihtiyacın büyük bir oranını karşılarken, son yıllarda üzüm, zeytin, badem, ceviz ve nar üretimi oldukça arttı. İdarenin proje ve faaliyetleri özellikle meyve yetiştiriciliğine verilen destekle meyve ağaçlarının pamuk bitkisine alternatif katma değer yaratabileceği düşünülüyor.
Antep fıstığı 2005 yılı meyve veren toplam ağaç sayısı 24 milyon 303 bin 500 iken üretim miktarı 44 bin 823 ton oldu. Bu da ülke üretiminin yüzde 75'ne denk geliyor. 2005 yılında meyve veren toplam nar ağacı sayısı 879 bin 16 iken üretim miktarı 13 bin 519 ton oldu. Bu da ülke üretiminin yüzde 17'sine karşılık geliyor.
Sebzelerden ise domates, patlıcan, biber, kavun ve karpuz diğer bitkilere göre yaygın olarak üretiliyor. Örtü altı yetiştiriciliği ve sera faaliyetlerinin yetersiz kaldığı bölge sebze yetiştiriciliğinde önemli artışlar kaydedemedi.
-ÜRÜNLERİ MEŞHUR OLDU-
Türkiye'de üretilen kırmızı mercimek, antep fıstığı ve pamuğun büyük çoğunluğu bölge illerinden karşılanıyor. Adıyaman lalesi, Diyarbakır karpuzu ise Türkiye genelinde isim yapmış durumda. Diyarbakır'da yetişen Golda türü pamuk Türkiye'nin en iyi pamuğu özelliğini taşıyor. Kilis'in toplam tarım arazisinin beşte birinden fazlası bağ alanlarına ayrılmış durumda. Şanlıurfa'nın kırmızı mercimek, pamuk, urfa biberi yetiştiriciliği Türkiye genelinde önem arz ediyor. Siirt'in siirt fıstığı, bıttım sabunu, zivzik narı kalite ve lezzetleriyle ünlerini yurt geneline yaymış durumda.
Bölgede sulama öncesi ve sonrası dönem olarak bitkisel üretime baktığımızda, sulama öncesi 1985 ve 1990 yıllarında buğday, arpa ve mercimek ekildiği görülüyor. Bunu pamuk, nohut ve sebzeler izliyor. Sulamaya başlanmasıyla birlikte ise 1995 yılında, kuruda yetişen arpa, mercimek, nohut, ekiliş alanlarının düşmesine paralel olarak pamuk ekim alanları ve üretimleri önemli oranda arttı. Bu artış son yıllarda da mevcudiyetini koruyor.
Bugün
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...