E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Aykırı Öneri Diye Buna Denir Maaşlarını Ödemeyin!

Hükümet Anayasa Mahkemesi üyelerinin maaşlarını ödemesin, Belediye suyunu kessin, elektrik idaresi elektriğini, Meclis te bütçesini onaylamasın...

11.06.2008 - 11:01
Aykırı Öneri Diye Buna Denir

Peki de yasama ve yürütme organlarının Anayasa Mahkemesi'ne yapabileceği bir şey yok mu?

“Ne olabilir ki?” karşı soruma verdiği cevap yüzünden dudaklarım uçukladı: “Maaşları devlet memurlarına kim ödüyor? Hükümet değil mi? Anayasa Mahkemesi üyelerine ödemeyiversin... Belediye suyunu kessin, elektrik idaresi elektriğini... Meclis de bütçesini onaylamasın.”

Uçuk-kaçıklar benden uzak dursun

Sizin de etrafınızda abuk sabuklar arttı mı son zamanlarda? Düne kadar aklı başında bildiğim kişilerin dengesi bozuldu; hele tanımadığım halde yanıma yaklaşıp görüşlerini benimle paylaşanlar yok mu? Bu kadar uçuk-kaçık lâfı bir arada işittiğimi hatırlamıyorum.

Kulak hizamda dile getirilen çeşitli görüşleri nakletmeden önce bir konuda fikrinize başvurmam gerekiyor: Hürriyet'le uydusu Vatan aynı gün “Türbanı iptal ettiren sorular” başlığı altında aynı haberi verdi. Akşam gazetesinde de “Altı saatlik oturumda neler yaşandı” üst başlığı altında “İçtihat oluşturan 'iptal'in şifreleri” diye aynı haber vardı. Anayasa Mahkemesi üyeleri, son kararlarını, o haberlerde anlatıldığı gibi almış olabilirler mi gerçekten?

Anayasa Mahkemesi'nin altı saat içerisinde vardığı karar altı gündür tartışılıyor; altı yıl tartışılsa yeri olan bir karar çünkü aldığı... Hürriyet, Vatan ve Akşam'a (veya onlara bu haberi veren üyeye) göre üç soru karar üzerinde etkili olmuş: 1. Bir parti anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğa erişirse ne olur? 2. Bir parti anayasayı baştan sona değiştirirse engellenebilir mi? 3. Bu parti 'seçimler 20 yılda bir yapılsın' derse ne olacak?

Anayasa Mahkemesi üyeliğine getirilmiş 11 kişi, bu soruları duyunca, “Anayasada bunları engelleyecek bir madde yok, ama biz varız” demiş ve fazla düşünmeden “Anayasa değişikliklerine ret” kararı almış... Daha doğrusu üyelerin ikisi dışında kalan dokuz üye...

O iki üyenin bu denli 'ciddi' sorulara duyarsız kalmalarına ne diyeceğiz peki? Anayasa Mahkemesi'nin dokuz üyesi bir yolunu bulup kendilerinin ciddiye aldığı sorulardan etkilenmeyen iki üyeyi mahkemeden atmalı...

Şaşırdığınızı sanıyorum; çünkü duyduğumda ben de şaşırdım. Bir dostum, nedense bu soruları diline dolamış, bana “Atılmalılar efendim, atılmalılar” deyip durdu. Uçuk-kaçık dediğim düşüncelerden sadece biri işte...

Tanımadığım biri önce hayli uzaktan anlatmaya çalıştı, anlamakta zorlandığımı fark edince yanıma gelerek şu soruyu sordu: “Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliğine geçit vermeyerek yasama organının alanını işgal etti değil mi? Kapatma davası da beklendiği gibi sonuçlanırsa, yürütme organını da görevden almış olacak aynı mahkeme. Peki de yasama ve yürütme organlarının Anayasa Mahkemesi'ne yapabileceği bir şey yok mu?”

“Ne olabilir ki?” karşı soruma verdiği cevap yüzünden dudaklarım uçukladı: “Maaşları devlet memurlarına kim ödüyor? Hükümet değil mi? Anayasa Mahkemesi üyelerine ödemeyiversin... Belediye suyunu kessin, elektrik idaresi elektriğini... Meclis de bütçesini onaylamasın.”

İnsan hiç değilse Meclis Başkanı Köksal Toptan gibi yapar ve “Anayasa Mahkemesi çok yoğun, bu sebeple davaları sağlıklı inceleyemiyor, Senato'yu yeniden kuralım da daha az dava gitsin önüne” der. Çok çalıştıklarını, yüklerinin azaltılması gerektiğini işitmek mahkeme üyelerin gönlünü okşamıştır; oysa Köksal Bey bu teklifi Meclis adına kararı eleştirmek üzere söylemişti.

Meclis Başkanı kadar nazik olmayanlarla işimiz iş...

Biri nereden öğrendiyse öğrenmiş, “Kararın Türk ekonomisine maliyeti tam dört milyar dolar” dedi bana. 2008'in ilk aylarında faiz oranı yüzde 16.2 imiş; şimdi ise 20.74'e çıkmış... Yani 4,5 puan artmış... “Her bir puanlık artışın Hazine'ye maliyeti 1 milyar dolar” dedi. “O zaman” dedim, “Hesabı yanlış yapmışsın; bu durumda ek yük 4,5 milyar doları buluyor.” Ne diyeyim?

Hükümet uzunca sayılabilecek bir toplantı yaptı. Cemil Çiçek'in sözcü olarak yaptığı açıklamada “Anayasa değişikliğini 'türban için' diye takdim etmek yanlış” uyarısı yerindeydi. Meclis'in yetkilerinin budanmasının yürütmeyi nasıl etkileyeceğini enine boyuna düşünmüş ve dile getirmişlerdir. “Meclis anayasanın 7. maddesini gündemine almalıdır; hiçbir şey olmamış gibi davranılmaz” da dedi hükümet sözcüsü.

İhtiyatlı olmak ilk aklına gelenin peşinden gitmekten her zaman iyidir.

Sahi, böyle bir durumda yetkilerinin gasp edildiğine inanan kuvvetler, üzerlerine gelen kuvvete karşı ne tür tedbir alabilirler? Amerika'da benzer bir durum olduğunda dönemin başkanı “Dokuz yargıca beş yargıç daha eklerim” tedbirini dillendirmiş... Roosevelt'in bu görüşünü hayata geçirmesine lüzum kalmadan Yüksek Mahkeme yelkenleri suya indirmiş; o zamana kadar geçit vermediği ekonomik-mali paketleri onaylamaya başlamış...

Bir okur, “Öyle 15 üyelik bir mahkeme olmaz, en az 21 üye olsun” dedi. “Üyeler illa Yargıtay ve Danıştay'dan da olmasın, yerel mahkemelerden de üye alınabilsin” görüşündeydi aynı okur.

Uçuk kaçıklara kapalıyım, ama aklınıza gelen makul tedbirleri dinlemeye hazırım 

Taha Kıvanç/Yenişafak

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
 
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
 
Asker Topluma Kırgın
Asker, yaklaşık 10 aydır (22 temmuz seçimlerinden bu yana) iç politikanın ...
15 Milyon Öğrenciye Tatil Başlıyor
Yeni düzenlemeler ile 10 Eylül 2007 Pazartesi günü başlayan 2007-2008 ...
Kanadoğlu'ndan Yemek Açıklaması
Sabih Kanadoğlu, ASAM Başkanı Faruk Loğoğlu'nun evindeki yemekle ilgili bir açıklama yaptı.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Güney Kore
Almanya
seçim
sınav stresi
Mersin İdmanyurdu
ygs soru ve cevapları
serdar ortaç twitter
harç
Anayasa