AK PARTİ'YE ATEŞ PÜSKÜREN LİDER, SEÇİM GÜNÜ MANGAL PARTİSİNDEYMİŞ! 40 KİŞİLİK BASIN İHTİLALİ... DTP BİRLİK GÖRÜNTÜSÜNÜ ABARTTI... 

Sinan Aygün, Hürriyet'te görevine son verilen Emin Çölaşan onuruna Ankara Çayyolu'nda bulunan villasında 40 gazeteciye yemek verdi. Bilenler bilir; 40 tane deve dişi gibi gazeteciyi bir araya getirmek, çoğu zaman Başbakanlara bile nasip olmuyor. Sinan Aygün bunu başardı. Gecenin kısa notlarını arzedelim; Çölaşan'a destek için villaya gelen konukları Aygün'le birlikte sevimli köpekleri biblo ve paspas karşıladı. Aralarında Tuncay Özkan, Emin Özgönül, Saygı Öztürk, Sedat Bozkurt, Taki Doğan, Ferhan Şaylıman, Murat İde, Metin Özkan ve Şebnem Bursalı'nında bulunduğu 40 gazeteci içinde; Hürriyet, Radikal ve Posta gazetelerinin Ankara temsilcileri yoktu. Çölaşan, RTÜK başkanı Zahit Akman'ın kendisini arayarak 'Çok üzüldüm, siz bizim meslek büyüğümüzsünüz' dediğini aktardı. Çölaşan gecesi, mangalda pişen dönerlerin 3 müzisyenin güzel melodileri eşliğinde yenmesiyle geç saatlere kadar devam etti.

AK Parti'nin yüksek oy almasını her fırsatta kıyasıya eleştiren bir liderimiz var. Üflüyor, püflüyor, yakıyor, yıkıyor, bağırıyor, çağırıyor. Burnundan lav, ağzından alev çıkarıyor. Atı alan Üsküdar'ı geçmiş ama halen masal anlatmaya devam ediyor. Hani bu satırlardan yüzüne botox yaptırdığını öğrendiğiniz lider vardı ya, tanıdınız siz onu! İşte o lider genel seçimlerin yapıldığı 22 Temmuz öğleden sonra bir arkadaşının çiftliğinde mangal partisi yapıyordu! Türkiye heyecandan yanarken, beyefendi mangalda yanan balıkları yiyordu!.. Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmuyor işte!

Meclis'in çiçeği burnunda partisi DTP'nin en önemli özelliği, her konuda 'tek vücut' bir görüntü sergilemek... Bir acemilik yapmamak için herkes Sırrı Sakık'ın ağzının içine bakıyor. DTP'li milletvekilleri işi öyle ileri götürdüler ki, kadın milletvekilleri çay ocağına, hatta tuvalete bile birlikte gitmeye başladılar. Bu durum dikkatlerden kaçmadı ve kulislerde DTP'nin 'birlik bütünlük görüntüsü' ile dalga geçenler oldu... Bunun üzerine Sırrı Sakık milletvekillerini topladı ve 'Arkadaşlar rahat olun, tuvalete birlikte gitmenize gerek yok!..' dedi. Şimdi herkes, hiç değilse 'acil ihtiyaçlar konusunda' bağımsız davranmaya çalışıyor!..

Kardeşler ittifakı

Fatih Altaylı, bir medya patronu için 'Bir Bakana, üstelik görevdeyken ayda 100 bin dolar maaş verdi' diye yazdığında yer yerinden oynayacak sandım. Yaprak kımıldamadı! Herkes, 'Vay canına!.' demekle yetinip, çiçek böcek yazmaya devam etti. Bu işte başka bir iş var. Tuhaf bir tedirginliğin içine gizlenmiş 'Kardeşler ittifakı' belkide. Ya da, Altaylı her dönem yaşanan rutin bir olayı yazdığı için kimse umursamıyor!

Genel seçimler sonrası Ankara'da en gözde iş, Milletvekilliği danışmanlığı oldu. Parası ve rahatlığı cazip olan her işte olduğu gibi danışmanlık için de torpil gerekli. Danışman adayları bu torpili bulmak için yer ve zaman dinlemiyor. Bunun son örneği bir cenazede yaşandı. Ankara Kocatepe Cami'sinde bir yakınının cenazesine katılan MHP İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Meral Akşener'in yanına yaklaşan bir bayan 'Efendim, ben vekil danışmanı olmak istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz?” deyince, Akşener “Kızım burası yeri mi? Meclise gel, elimizden bir şey gelirse yardımcı olalım..' şeklinde çıkıştı.