Ak Parti'den Cinsel İstismara Ceza Teklifi 

Fatma Şahin ve arkadaşlarının imzasını taşıyan teklif, TCK'nın cinsel taciz suçlarını düzenleyen 105. maddesinde değişiklik öngörüyor.

Teklifle, bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında istenen 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası, 6 aydan 4 yıla kadar çıkarılıyor.

Bu fiiller, hiyerarşi veya hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle ya da iş yerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlendiği takdirde, verilecek ceza yarı oranında artabilecek. Bu fiil nedeniyle mağdur kişi, işi terk etmek, okuldan, ailesinden ve eşinden ayrılmak mecburiyetinde kalmış ise verilecek ceza 2 yıldan az olamayacak.

Cinsel amaçlı taciz eylemi birden çok kez tekrarlanmış ve mağdurun fiziksel ve ruh sağlığında tahribat olmuşsa ceza üst sınırdan verilecek. Cinsel amaçlı taciz eyleminde bulunan kişi, daha önce de bu suçtan ceza almışsa, verilecek ceza 4 yıldan az olamayacak. Bu tür suçları toplu olarak işleyip toplumda infiale neden olanlar ise 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

-''BU AYIP, HAK ETTİĞİ ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALIDIR''-

Yasa teklifinin gerekçesinde, cinsel şiddet, istismar ve buna bağlı cinsel suçların her geçen gün arttığı belirtildi.

TCK'nın cinsel taciz suçunun, şikayete bağlı suç kapsamında olduğu ve cezaların da çok düşük tutulduğu kaydedilerek, şöyle denildi:

''Cezaların bu haliyle, cinsel taciz suçu için caydırıcı olmadığı açıktır. Oysa ABD ve batı Avrupa ülkeleri gibi bütün çağdaş dünyada cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar için çok ağır cezalar öngörülmektedir. ABD'de cezalar, 10 yıldan başlayıp idam ya da müebbet hapis cezasına kadar gitmektedir. Hollanda'da ise cezalar 20 yıla kadar uzanabilmektedir. Komşumuz Yunanistan'da da durum farksız olup, cezalar Türkiye'ye nazaran çok daha ağırdır.

Türkiye'de cinsel taciz suçları, suç olarak bile değil, belki kabahat veya ayıp olarak değerlendirildiği için caydırıcı bir ceza ile cezalandırılmamaktadır. Hatta çoğu kez mağdur durumdaki kadınlar, cinsel taciz eylemine teşvik etmekten dolayı suçlanmaktadır. Bu nedenle mağdur kadınlar çoğu zaman, hem korktukları, hem çekindikleri, hem de toplumdan dışlanma kaygısı taşıdıkları için şikayetçi olmak yerine, sineye çekmeyi tercih etmektedirler.

Cinsel dokunulmazlıklarla ilgili suçları en aza indirmek, Türkiye'yi bu utanç verici ayıptan kurtarmanın yolu, TCK'daki cezaları caydırıcı hale getirmekten geçmektedir. Kadınların toplumsal hayatın dışına itilmediği çağdaş bir toplum için, bu ayıp, hak ettiği şekilde mutlaka cezalandırılmalıdır.''