Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı Rıza Türmen, AK Parti'nin kapatılması halinde AİHM için en önemli kriterin 'demokrasi' olacağını söyledi. Türmen, olası kapatmayı haklı gösterebilecek kuvvette-somutlukta vakalara rastlamak güç' dedi.
CNN TÜRK'te katıldığı bir programda AK Parti hakkındaki kapatma davasını değerlendiren Türmen, “Laiklikle demokrasi arasında bir bağlantı vardır. Laiklikle demokrasi birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. Bunlar doğrudur, ama siz kararınızda sadece laikliği koyarsanız, 'laikliğe aykırıdır, odak noktası haline gelmiştir, o yüzden kapatıyorum' derseniz, korkarım ki bu İnsan Hakları Mahkemesi bakımından yeterli olmayacaktır” dedi.
DEMOKRASİ AÇISINDAN BAKILIR
Türmen, “Anayasa Mahkemesi AKP'yi kapatmaya karar verirse, bu sefer AİHM'ni ikna etmekte zorlanır mı?” sorusuna, “AİHM diğer siyasi parti davalarında ne gibi kriterler kullanmış? En önemli kriter, demokrasi kriteridir. Yani o siyasi parti demokrasiye tehdit teşkil ediyor mu, etmiyor mu? Buna bakacaktır” yanıtını verdi.
SÖZLEŞMEYE AYKIRI
Türmen, “Anayasa Mahkemesi'nin ne karar vereceğini bilmiyoruz, ama bir kapatma kararı verirse eğer, tabii tamamen bir varsayım bu, o kararda ne söyleyecek o önemli. O kararda kapatılan partilerin demokrasiye bir tehdit teşkil ettiğini açıkça gösterebilecek mi, somut olarak bu ortaya konulabilecek mi? Eğer bu böyleyse, tabii başka. Ama bu böyle yapılamıyorsa o zaman AİHM, İnsan Hakları Sözleşmesi açısından bakıyor tabii, o zaman vereceği kararda Anayasa Mahkemesi kararının sözleşmeye uygun olmadığını söyleyebilir” dedi. Türmen, AİHM açısından bakıldığında, bunun demokrasiyi tehdit teşkil ettiğini göstermenin biraz güç olacağını düşündüğünü kaydetti. Türmen: “Çünkü ortada somut olarak AİHM'ni ikna edebilecek, kapatmayı haklı gösterebilecek kuvvette ve bu somutlukta vakalara rastlamak biraz galiba güç.”
AKPM'NİN RAPORU DAVA İLE İLGİLİ
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin partinin kapatılması durumunda Türkiye'nin izlenen ülkeler listesine alınacağına ilişkin rapora da değinen Türmen, “Bu girişim biraz garip gözüküyor. Şu açıdan; Türkiye aşağı yukarı dört yıl önce denetimden çıkmıştı. Denetimden çıkarken Türkiye'nin insan hakları ve demokrasi bakımından belirli bir olgunluğa eriştiği, kusurların ortadan kalktığı kabul edilmişti. O zaman aradan geçen dört yıl içinde ne olmuştur ki, Türkiye yeniden denetime sokulmak istenmektedir sorusu ortaya çıkıyor? Burada galiba olup biten dava meselesi, iki siyasi partinin kapatılması davası meselesi var” dedi.
Yeni bir anayasaya ihtiyaç var
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumda yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Rıza Türmen, “Bu yeni anayasa da yeni bir vatandaşlık anlayışı getirmek lazım, o vatandaşlık anlayışı farklı kimliklerin bir arada yaşayabilmesine izin veren bir vatandaşlık anlayışı olabilmesi lazım” dedi. Yeni anayasanın hiçbir siyasi partinin anayasası olmaması gerektiğini söyleyen Türmen, TÜSİAD'ın yaptığı Anayasa Konvansiyonu önerisini olumlu bulduğunu kaydetti. Türmen, “50 kişilik bir meclis kurulsun, sivil toplum katılsın, tabiî ki partiler katılsın, herkesin ortak bir eseri olsun anayasa” dedi. Genellikle anayasalar için kurucu meclis kurulduğunu belirten Türmen, “Başka ülkelerde de bu böyle” dedi.
Yeni Şafak
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...