E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

YAZICIOĞLU: Aktütün Baskını Dağlıca ile Aynı

Terörün her türlüsünün kol gezdiği 12 Eylül dönemini yaşayan BBP Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, Aktütün Karakolu'na yapılan hain saldırıyla yeniden gündeme gelen terörle mücadeleyi Zaman'a değerlendirdi.

6.10.2008 - 04:37
YAZICIOĞLU:

Saldırıyı 21 Ekim 2007'deki Dağlıca saldırısına benzeten Yazıcıoğlu, saldırının doğrudan karakola değil karakolu koruyan birliklere yapıldığına dikkat çekiyor. BBP lideri, bir yandan silahlı kuvvetlerin zafiyet içinde olduğunu ifade etmenin haksızlık olacağını söylerken bir yandan da şu soruları sormadan edemiyor: "Amerika'yla bir istihbarat anlaşması olduğu ifade ediliyordu. Peki bu kadar kişinin sınırımızı geçmesi, istihbarat varsa nasıl mümkün olabilir? Burada insansız uçaklarımız dolaşıyor, Amerika, 36. paralelin üstündeki alanı uydu vasıtasıyla kontrol altında tutuyor. PKK kampları için 'BBG evi gibi izliyoruz' deniyordu. İzlemekten vaz mı geçildi, yoksa istedikleri zaman bize izlettirip istemedikleri zaman ekranı kapatıyorlar mı?"

BBP lideri, sorunun 30 yıldır bitirilememesini ise mücadeledeki yöntem yanlışlığına bağlıyor. Ona göre hukuki, fiziki, ekonomik ve psikolojik yöntemler yeterli ve kararlı olarak hiçbir zaman uygulanmadı. Bölücü örgütün uluslararası bağlantıları koparılıp, lojistik ve para kaynakları tamamen kurutulamadı. Yazıcıoğlu "Nasıl bir yöntem öneriyorsunuz?" sorusuna ise şu karşılığı veriyor: "Terör örgütü gizli ve küçük halde örgütlenmiş durumda. Halbuki güvenlik güçlerimiz açık mücadele veriyor. Dağlarda büyük birliklerle terörist kovalayıp sonuç almak mümkün değil. Mobil birlikler kurup tam yetkiyle donatılan, uluslararası hukuku bilen, insan haklarına saygılı ve bunları ayıracak kadar bilgi ve yeteneğe sahip çok üst düzeyde timler olmalı. Kendileri inisiyatif alabilmeli. Yurtiçi yurtdışı her yerde nokta operasyonlar yapabilmeli. Onlar nasıl yaşıyorsa bizim timler de yapabilmeli. Özel Harekât timleri daha önce vardı. Halk arasında yaşayabilen, bıyıklarıyla normal elbiseleriyle köylere gidebiliyorlar ve halkla iç içe olabiliyordu. Ama bir dönem adeta düşman gibi muamele gördüler. Ondan sonra lağvedildiler. Bu, terör örgütünü çok rahatlattı." Yazıcıoğlu'nun sorulara verdiği cevaplar şöyle:

Terörün bitmesini istemeyenler mi var?

Elbette. İsteyenler olmasa bu terör devam edebilir mi?

Kim onlar?

Ortadoğu'da kontrollü istikrarsızlık isteyen, bölgeyi sürekli terörle çatışmalarla stabil tutmak isteyen uluslararası güçler var. Türkiye bölgesel güç olursa Ortadoğu ve Kafkaslar'ı etki altında tutar, bölgenin miğferi bir ülke haline gelir ve dünya ülkelerine göre avantaj sağlar.

PKK'yı bile Ergenekon'un kurdurduğu iddiaları var. Siz ne düşünüyorsunuz?

PKK'nın arkasındaki uluslararası sermaye ve güç odaklarının varlığını görmezden gelemeyiz. Tüm yasadışı örgütlerin tek merkezden idare edildiği ve bunu da "Ergenekon"un yaptığını söylemek biraz ucuzculuk olur. Bazı istihbarat maksatlı ilişkilerle, örgütsel ilişkileri birbirinden ayırmalıyız. Bu ayrımı ve birleştirmeyi de elbette mahkeme yapacaktır. İstihbarat kurumlarımız, bilgi edinmek ve bölmek maksadıyla örgütler içinde hizipler oluşturuyordu. Etkili olabilmek için örgütün merkezinden daha fazla çalışıyor ve eleman yetiştiriyordu. Bu şekilde oluşturulan hizipler bir müddet sonra kontrolden çıkıyor. Abdullah Öcalan'ın başlangıçta bu şekilde kullanıldığı artık biliniyor. Hizbullah'ın PKK'ya karşı bu şekilde güçlendirildiği açık. Sol içinde bazı fraksiyonların da böyle oluşturulduğu ve kullanıldığı biliniyordu.

Devletin Öcalan'ı kullandığını söylüyorsunuz. Ne amaçla, ne zamana kadar?

Öğrencilik yıllarında gözaltına alındığı zaman Doğu'daki sol ve bölücü hareketlere karşı kullanılmak üzere serbest bırakıldı.

Ergenekon konusunda Susurluk'un aksine bu kez devlet kurumları arasındaki uyum dikkat çekiyor. Bu iradeyi neye bağlıyorsunuz?

Ortaya çıkan bilgiler, millet ve devlet olarak nasıl bir tehdit altında olduğumuzu gösteriyor. Provokasyonların sınırsız ve ölçüsüzlüğü her kurumun kendine gelmesine sebep olmuştur.

İddianameyi incelediğinizde nasıl bir çıkarımda bulundunuz?

Cevabı bulunmayan birçok soruya açıklık getirilmiş, birçok olayın provokasyon ürünü olduğu anlaşılıyor. Önemli bir deşifrasyon yapılıyor. Tabii ki bu curcuna içinde hak etmediği halde mağduriyet yaşayanlar olacaktır. Ama sonuçta tarihî bir dönemeç oluşturduğunu söylemek isterim. Cumhuriyet tarihimizin çok önemli bir kesiti.

Ergenekon her kuruma yayılmış

Size göre Ergenekon nasıl bir örgüt?

Zaptedilen su, bendi yıkılınca nasıl bir felakete dönüşür ve her yeri tahrip ederse; bazı kurumlar da arkasında sınırsız devlet imkânıyla kontrolden çıkarsa felaket getiriyor. İddianame konusu olan Ergenekon yapılanmasını; bir dönem istihbarat, terörle mücadele ve psikolojik harekât maksadıyla kurulmuş devlet birimlerinin kontrolden çıkması ve kontrolsüz olarak yayılması sonucu, mafyatik, demokrasi dışı siyasi bir örgüte dönüşmesi olarak tarif edebiliriz. Bu yapının ne kadar tek merkezli olduğu ve sıkı bir örgüt yapısına sahip olduğuna dönük henüz bir netlik göremiyorum. İddianame henüz bu çatıyı tam olarak kurabilmiş değil. Belki tek bir çatı olarak değil ama kontrol dışı, birbirinden farklı odaklar şeklinde gelişen ve yürüyen bir örgütlenmeden bahsedilebilir. İddianame, tek ve merkezi disiplin altında bir çatıyı henüz kurabilmiş gözükmüyor. Tüzük, program ve komite olduğuna göre herhalde liderini de bulacaklardır.

Ergenekon'un kurumlardaki uzantıları ne boyuttadır?

Her kuruma yayılmış ve her seviyede görevli olduğu anlaşılıyor.

İş dünyası da var mı? Mesela büyük sermaye grupları...

Olabilir.

Amaçları ne?

Yıllardır bir kumpastan bahsediyorum. Bu kumpas, medya, sermaye, siyaset ve bürokrasi arasında kurulmuştur. Bu kirli ilişki süreklilik arz etti. Deşifre oldukça yapı kendini yeniledi. Sermaye medyayı, medya siyaseti, siyaset bürokrasiyi, bürokrasi de en büyük güç olan devletten ihale, teşvik, kredi kullandırarak sermayeyi besledi. Bunlar hep birbirini güçlendirdi. Bu çarkın dişlisi olmayan siyasetçiye ve bürokrata yol vermediler. Uyum sağlayamayan dişliler değiştirildi, ama çark hep döndü. Her iktidar kendi dişlilerini monte etti. Bunun adına ister Ergenekon deyin ister başka bir isim bulun fark etmez. Bunlar kapalı sistemlerden istifade ederek güç elde ettikleri için açıklıktan ve demokrasiden korkuyorlar.

Ergenekon'la ilgili en fazla merak edilen de 1 numara. Size göre 1 numara nasıl birisi?

Herhalde mevcutlardan biri değil.

12 Eylül'ü bizzat yaşadınız. İddianamede Ergenekon'un darbe ortamı hazırladığına dikkat çekiliyor. Darbe sözünü lügatimizden nasıl çıkaracağız?

Sivil ve demokratik bir anayasa yapılması şart. Yeni anayasada darbelere "meşruiyet" kazandıran hükümler tamamen kaldırılmalı. Darbe ve darbeciliğe kayıtsız kalınmamalı. Darbeciler ibretlik olarak cezalandırılmalı. Darbe ve darbeci kültür ülkeye zaman ve enerji kaybettirdi. Darbe kültürünün oluşturduğu vasat ülkede gerginlik, gerilim ve kaos getirdi ve bu zemin hem siyasi olarak ekonomik olarak Türkiye'yi geriye götürdü.

YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
erzincanlı 29 Eylül 2008 Pazartesi 

bu eski kuşak yokmu temelinde demirel olan,akpliolsun chpli olsun,bunlar hırsız,utanmaz madem çaldın soydun neyi savunuyon ,biz savunuyoruz kendi kendimize bari vergini adamgibi ver .erdoğanında,baykalında biran önce partiyi gençleştirmesi lazım.ali babacan,mustafa sarığül gibi adamlar lazım,50 sinden sonra durust olsan ne olur.(taktık olur)

Yorumu oyla      18      10  
ULUSALCI GÜÇ 29 Eylül 2008 Pazartesi 

İŞTE CHP BÖYLE KİMSENİN HAK VE HUKUĞUNU YEMİYEN PARTI. CHP BU ADAMLA YOLARINI ÇOK ÖNCEDEN AYIRMIŞ BİR PARTI. CHP LİDERİ İLE AK VE PAK BİR PARTI BİZİM BUGÜNE KADAR GÖRDÜĞÜMÜZE GÖRE. BAYKAL I SEVMEM .AMA,ADAM YILLARDIR SİYASETTE .HAKKINDA BİR TANE YOLSUZLUK DOSYASI YOK. ADAMIN HAKKINDA BİR TANE HIRSIZLIK DOSYASI YOK. YA BAŞBAKAN, YA AKP BAKANLARI HEPSİNDEN UTANIYORUM. ÜLKEMİN DÖRT TARAFINDA AKP BELEDİYE BAŞKANLARI VE MECLİS ÜYELERİ ARSA RANTI PEŞİNDE. BUNLAR BU AKP İKTİDARI BİTİMİNDE TEK TEK ...

Yorumu oyla      18      10  
Baki Karakol 28 Eylül 2008 Pazar 

Muzaffer Eryılmaz'ın, Çankaya Belediye Başkanlığı için ısrarlı olan, "Hayır, aday o olacak" diye direten, dediğini yapan kimdi? Baykal değil miydi? Gelinen noktada; Eryılmaz kadar suçlu olan, suçlu olması, suçlanması ve hakkında aynı yasal işlemin yapılması gereken kişi, Baykal'dır. Partinin ilgili ve yetkili birimlerindekiler, görevlerini neden namusluca yapmazlar? Güçlü olmayı başkasının ve de başkalarının zayıflığında arayan Baykal, CHP'nin yakasında daha ne zamana kadar ilişik kalacak?

Yorumu oyla      18      10  
Hasan Tahsin 28 Eylül 2008 Pazar 

Sn Eryılmaz kendini kurban olarak ortaya atmıştır. Bugün Türkiyedeki belediyelerin çok büyük bir çoğunluğu,Sn Eryılmazın kasette anlatığı hadiselerin,olayların çok daha çirkinlerine muhataptır.Ülkemizin, Mali Polisi ve MİT gibi istihbarat elemanları Tüm Belediyelerde yapacakları istihbari araştırmalar sonunda,Çankaya Belediyesinin durumundan çok daha vahim manzaralarla karşılaşacaklardır.Belediye Encümenleri ve İmar Komisyon Üyelerinin görevleri sürecindeki inanılmaz maddi yükselişlere DİKKAT.

Yorumu oyla      18      10  
saffet sancak 28 Eylül 2008 Pazar 

Siyasetin kendisi kokuşmuş...Parti kapatmaları meşrulaştırarak siyasi partilerin geleneklerini öldürdüler ortalığı yamyamlara teslim ettiler...Siyaset bilmeyen avanta peşinde koşan insanlar siyasetle uğraşır oldu...Bunlar parti fikriyyatının hiç önemi yok kim kazanacaksa o partiye aday oluyorlar...Ne bir siyasi fikir tanıyorlar ne de siyasi ahlaka sahipler...Kavgadan ve rantan geçiniyorlar...Partilerin teşkilatlarını mutlaka gözden geçirmelerini ve parti kapatmalarının önüne geçilmesi gerekiyor.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu Turktime Genel Merkezi’nde Konuştu: İsmim Emanetçiliğe Sığacak Kadar Küçük Değil!
Turktime Genel Merkezi ziyaret eden Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman ...
TURKTIME'ı Ziyaret Eden Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok İmalı Konuştu!
14 yıldır Keçiören Belediye Başkanlığı görevini yürüten Turgut Altınok ...
MHP'li Ekici : DTP’lilerin Elini Sıktık da Elimize PKK’mı Bulaştı?
MHP kimsenin kurşun askeri değildir… Kimse üzerimizden evcilik oynamasın… ...
 
Turktime'a Konuşan Kutan Bombaladı: Bahçeli'ye Başbakanlık Teklif Ettik ama Kabul Etmedi
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve DSP ...
Ağar Turktime'a Konuştu: Ne Geçmişimi İnkar Ettim, Ne de Değiştim... Düz Ovada Siyaset Söylemi En Milliyetçi Söylemdir
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’dan sonra DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’da ...
Şirin Turktime'a Konuştu: Halk İsterse İdam Gelir
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Genç Parti idamı geri getirecek ...
 
Toptan: "Yüzyılda Bir Ancak Olur"
Köksal Toptan, "Şayet bu kriz furyasını Türkiye atlatabilir, içinden fırsatlar ...
Dadak:Akman Uluslararası Toplantılarda Türkiye'yi Remsil Etmemeli
RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilmiş üyesi Mehmet Dadak, "İstanbul’da 7-8 ...
Baykal’dan Başbuğ’a "Geçmiş Olsun"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Vladimir Putin
dolar
Gökhan Töre
yunanistan
ygs sonuçları
CEV Şampiyonlar Ligi
ygs 2015
Necmettin Erbakan
bodrum