Yabancı Ajanslar Acil Koduyla Geçti İşte Kapatmanın Dış Yansılamarı

ABD Eski dışişleri bakanı Condolezza Rice,07.08.2003 tarihli Waşhington Post gazetesinde yayınlanan yazısında(Transforming The Midle East-Ortadoğuyu dönüştürmek)te;22 devletin rejim,sınır ve haritalarının değiştilebileceğini söylemiş..Merak edenler yazıyı ilgili tarih ve gazete arşivinden bulabilirler.PKK' YA ABD LOJİSTİK DESTEĞİNİN SÜRDÜĞÜNÜ HERKES BİLİYOR.Başlıkta; Zirvede tam mutabakatı görünce,GÜLMEYE BAŞLADIM.Bu nasıl mutabakat böyle.Birileri bizi işletiyor ama; kim acaba..

Atatürk'ün "Ne Mutlu Türk'üm diyene" temel felsefesini sildikden sonra utanmadan "Yurtta Sulh" sözünü teröre ayrımcılığa bölücülüğe teslimiyet olarak sunmak isteyenler tarihimizden çok gerçekçi dersler almalılar.

Vallahi ne zaman Türkiyenin hem AB hemde ABD ile ne zaman iliskileri iyi gitse ya distan terör canlaniyor yada icimizdeki terör estiren muhalefetler agiza gelmeyecek hatta akla gelmeyecek kelimelerle milleti yanlis yönlendirmek icin ellerinden gelen herseyi yapiyor,Atatürkün sözü ile son vermek istiyorum Yurtta sulh Cihanda sulh birde bizim muhalefet bunu anlsa cok iyi olur.

bu bayat,samimiyetsiz ve hiçbir realiteye yaslanmayan anti amerikan söylemler çok ama çok ucuz.sen abd ile yemek yesende yemesende eğer bir niyeti varsa onu uygulamaya geçirir.kahrolsun amerika!!ama bunu demekle kahrolmuyor.ve sen kurulduğundan beri abd ve dolasyısı ile natonun üyesisin uygar batıya yakın olmaya çalışıyorsun ve bu dünyanın patronuda abd.ee şimdi sen ne öneriyorsun?abd ile ilişkileri kes ab ilede ee sonra?varmı bu resti çekecek gücün?yoksa önerin rusların kucağına oturmakmı?

Erdoğan her yıl, hatta bazı yıllar iki defa olmak üzere Amerika’ya gidiyor. İlk defa Amerikan Başkanı’yla özel çalışma yemeği yiyecek. Yani Beyaz Saray bu defa Erdoğan’a ayrıca iltifat ediyor. Peki, bu yemeğin anlamı ne? Abdullah Gül’ün Başbakanlığı döneminde başdanışmanlığını yapan bir isim var: Ahmet Takan. Takan, Beyaz Saray’daki yemekle ilgili öyle bir şey yazdı ki; devamını da getirmesini diliyoruz. “Demedi demeyin; bu yemeğin faturası ağır olur” başlığını taşıyan yazıda Takan şöyle söylüyor: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı iyi bilirim.

ABD ziyaretleri, ABD'liler ile temas onun için hayati önem taşır. Hatta bu yüzden bir ara Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de epey çekişmişti. Gül, başbakanlığına devam vizesi alabilmek için epey uğraşmış fakat Erdoğan'ın ABD gezisinin önüne geçememiş hatta Erdoğan'dan önce kendisini ABD'ye davet ettirememişti.” Yani? Abdullah Gül ve Erdoğan kendilerini Amerikalılara beğendirmek üzere yarışa girdi ve Gül o dönem yarışı kaybetti. Yeniden “başbakanlık vizesi” alamadı.

Ama sonra “demedi demeyin” daha önceki tecrübelerime de dayanarak söyleyeyim; bu yemeğin faturası ağır olur. Tayyip Erdoğan ya bu yemekte denilenleri kabul eder Ya da delikten aşağı süpürülür. Çünkü, artık apaçık ortada Soğuk Savaş sırasında Türkiye'nin rolü SSCB'yi kontrol etmekti. SSCB'nin dağılmasının ardından bu görev İslam Coğrafyasını kontrol etmeye dönüştürüldü. Obama da yeni Osmancılık zokası ile sahte Osmanlıcılık ve Orta Doğu Birleşik devletleri projesine hız verdi. Kulakları çınlasın ABD eski Başkanı Clinton ne demişti: ”20'nci yüzyılı Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması belirler. 21'nci yüzyılı Türkiye'nin tavrı belirleyecek.