Paşa Güven ve Hüseyin Solgun da Karataş'ın yanında yer aldı. 1980'de cezaevine giren Karataş, burada açlık grevlerini organize etmeye başladı. Bu eylem üzerinden sempatizan toplayan Karataş, yeni bir örgütlenme sağladı. 1989 yılında Bayrampaşa Cezaevi'nden firar etti. Bundan sonra, uzun yıllar tartışılan silahlı-bombalı saldırılar ve suikastlar dönemi başladı. Gizli tanık, eylemlerde kullanılan patlayıcı ve silahların Jandarma A Tipi Özel Kuvvetler'de görev yapan Yüzbaşı N.S. vasıtasıyla temin edildiğini iddia etti. 1991 yılına kadar Türkiye'de faaliyetlerine devam eden Karataş, daha sonra yurtdışına kaçtı. Eylül 1992'de Fransa'da yakalandı. Bedri Yağan, İbrahim Bingöl ve Aslan Şener Yıldırım tarafından sorgulanan Karataş, serbest bırakıldı. Karataş ardından Şam'da düzenlenen örgüt kongresine katıldı ve 30 Mart 1994'te DHKP-C'yi kurdu. Ergenekon iddianamesinde, Dursun Karataş'ın lideri olduğu DHKP-C terör örgütünün uyuşturucu kaçakçılığında Veli Küçük'le irtibatlı gruplarla ortak hareket ettiği belirtiliyor.
Zaman
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...